Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin dün Soçi'de kritik bir görüşme gerçekleştirdi. Zirvenin ana gündem maddesi, İdlib'deki gelişmeler oldu. İdlib diplomasisinin yoğunlaştığı bu ay Tahran'daki Astana süreci zirvesinin ardından yapılan ikinci görüşme, Devlet Başkanlığı Rezidansı'nda gerçekleşti. 1 saat 50 dakika süren zirvenin ardından heyetler arası görüşmelere geçildi. Erdoğan ve Putin, ortak basın toplantısında ise İdlib'de 15-20 km'ye kadar silahsız bölge formülünde anlaşmaya varıldığını duyurdu. İşte Erdoğan'ın basın toplantısındaki açıklamalarından öne çıkan noktalar:
KOORDİNELİ DEVRİYE
"Türkiye olarak Tahran'da hassasiyetlerimizi açıkça ifade etmiştik. Bugün (dün) ise Tahran'da vardığımız mutabakatı sahada nasıl hayata geçirebileceğimizi müzakere etme imkanı bulduk. İdlib'de karşılıklı endişelerimizi dikkate alan bir çıkış yolu bulunması konusunda çok önemli mesafe katettik.
Soçi Zirvesi sonrasında, Başkan Erdoğan'dan flaş açıklamalar
Sayın Putin ile İdlib meselesinin Astana ruhuna uygun bir anlayış temelinde çözümü konusunda mutabık olmudğumuzu bir kez daha gördük. Bu çerçerçevede muhalifler ve rejim kontrolündeki alanlar arasında silahlardan arındırılmış bir bölge oluşturulmasını kararlaştırdık. Muhalifler bulundukları alanlarda kalmaya devam edecekler. Buna karşılık Rusya ile birlikte belirleyeceğimiz radikal grupların, söz konusu alanda faaliyet göstermemelerini sağlayacağız.
Rusya, İdlib çatışmasızlık bölgesine saldırılmayacağını temin için gereken tedbirleri alacaktır. Gerek üçüncü tarafların provokasyonlarını, gerekse ihlallerin tespitini ve engellenmesini de yine birlikte temin edeceğiz. Rusya ve Türkiye, silahsızlandırılmış bölge sınırlarında koordineli devriye faaliyeti gösterecektir. Türkiye, İdlib çatışmasızlık bölgelerindeki gözlem noktalarını da tahkim edecektir.
Bu mutabakatla İdlib'de büyük bir insani kriz yaşanmasının önüne geçtiğimize inanıyorum. Bu mutabakat, Türkiye'nin yeni yüklerle karşılaşmaması bakımından olduğu kadar, Rusya başta olmak üzere konuya taraf ülkeler için de önemli bir kazanımdır.
ASIL TEHDİT PYD/YPG
Suriye sahasındaki teröristlerin varlık gösterdiği alanla İdlib ile sınırlı değil. Suriye'nin toprak bütünlüğüne kasteden ve Türkiye'nin milli güvenliğini de tehdit eden asıl yapı, PYD/YPG'dir. Bu örgütün Fırat doğusunda gerçekleştirdiği katliamlar ve etnik temizlik faaliyetleri ortadadır. Suriye'nin geleceğine yönelik en büyük tehdit İdlib'den ziyade; Fırat'ın doğusundaki bu terör yuvalarından kaynaklanmaktadır. Öncelikle bu terör bataklıklarının kurutulması gerekiyor.
Hem Fırat Kalkanı hem de Zeytin Dalı harekâtlarıyla bu yönde önemli adımlar attık. 4 bin kilometrekareden fazla bir alanı DEAŞ'lı ve PKK'lı teröristlerden temizledik. Bu bölgelere Suriyeli kardeşlerimizin güven içinde dönmelerini sağladık. Benzer adımların PYD/YPG terör örgütünün elinde bulunan diğer bölgeler için de atılması önem arz ediyor.
Astana garantörlerinin, BM Suriye Özel Temsilcisiyle geçen hafta başında Cenevre'de anayasa komitesi toplantısının sonuçlarını değerlendirdik. Hedefimiz önce bir anayasanın oluşması, ardından orada demokratik bir seçimin gerçekleşmesi ve ondan sonra da Suriye halkının kendi gerçek demokratik iktidarına kavuşmasıdır. Komitenin kuruluş sürecine en kısa sürede tamamlamak için çabalarımızı hızlandırmak konusunda mutabık kaldık.
Türk Rus ilişkilerini tanımlayan ana unsurlar, iyi komşuluk, ortak çıkarlar ve karşılıklı saygıdır. Pek çok adım attık ancak yeterli görmüyoruz. Önümüzdeki süreçte çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bu anlayıştan hareketle değerli dostum sayın Putin'e bana ve heyetime gösterdiği konukseverlik için tekrar teşekkür ediyorum. Bugün attığımız adımların Suriye halkı için hayırlara vesile olmasını diliyorum."
"ERDOĞAN'IN TEKLİFİYLE ALDIK"
Rus lider Putin de yaptığı açıklamada şu hususlara değindi:
"Biz Rusya olarak İdlib çatışmasızlık bölgesini kuran ülkelerden biriyiz. Bizim endişemiz, İdlib'teki savaşçılardan Halep'e ve Rus üslerine saldırı tehlikesi var. Görüşmelerde bu durumu ayrıntılı bir şekilde değerlendirdik ve şu kararı aldık: 15 Ekim'de silahsızlanma bölgesinde 15-20 km'ye kadar temas hattı üzerinde bir bölge kurmaya karar verdik. Bu arada bu savaşçılar bölgeden çekilecekler.
O bölgeden Sayın Erdoğan'ın teklifi ile ağır silahların da çekilmesi noktasında karar aldık. Bütün muhalif gruplar ağır silahları bu bölgeden çekecekler. Kontrol için o bölgede Rus ve Türk askerleri tarafından ortak denetim mekanizması kurulacak. Hama noktasında Türk tarafı ile güvenlik önlemleri alınacak. Rusya ve Türkiye, Suriye'de terörle mücadele kararlılığını teyit ettiler.
Alınan kararların yerine getirilmesi, Suriye'deki çözüm sürecinin pekiştirilmesi, Cenevre'deki görüşmelerin hızlandırılması ve barışın tesis edilmesine katkı sağlayacaktır. Önemli olan şudur ki hem Rusya hem Türkiye, hem Astana formatını kullanacaktır hem de Cenevre'de siyasi çözüm arayışını da sağlayacağız. Bugün ortak, önemli, yapıcı yoğun çalışmalar neticesinde Türk meslektaşlarıma şükranlarımı sunmak istiyorum."
TİCARETTE MİLLİ PARA KULLANIMI...
Putin: "İlk 7 ay içinde ticaret hacmimiz yüzde 34 artıp 15 milyar dolara ulaşmıştır. İkili ticarette milli para birimleri kullanmamız lazım. Enerji alanında stratejik projelerin geliştirilmesine devam edeceğiz. Akkuyu Nükleer Santrali'nden bahsediyorum. Türk Akım doğalgaz boru hattı projesini sürdüreceğiz. Bu sene ilk 6 ay Rus turist sayısı artmıştır. Vatandaşlarımızın en çok ziyaret ettiği ülke olarak Türkiye'yi gösterebiliriz."
RUS TURİST SAYISI REKOR KIRIYOR
Başkan Erdoğan: "Ticaret hacmimizdeki artış eğilimi sürüyor, bir önceki yıla göre yüzde 31'lik artışın ardından bu yılın ilk yarısında yüzde 33'lük artış söz konusu. Temelini Putin ile beraber attığımız Akkuyu Nükleer Santrali ve Türk Akımı doğalgaz projeleri devam ediyor. 2019'da Türkiye'de ve Rusya'da karşılıklı olarak kültür ve turizm etkinliklerini gerçekleştireceğiz. 4.7 milyonluk turist rekorumuzu, bu yıl görünen o ki, 6 milyonla gerçekleştireceğiz. Vizesiz seyahat rejimi yönündeki beklentimiz devam ediyor, bakanlıklar çalışıyor."
RUSYA SAVUNMA BAKANLIĞI: OPERASYON YOK
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Putin'in konuşmaları sonrası Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, iki ülke arasındaki "İdlib Gerginliğin Azaltılması Bölgesindeki Durumun İstikrarlaştırılmasına İlişkin Mutabakat Zaptı"nı imzalandı. Şoygu, konuya ilişkin basın mensuplarına yaptığı açıklamada da "İdlib'e askeri operasyon yapılmayacak. Konuya ilişkin detaylar Suriye tarafıyla önümüzdeki saatlerde koordine edilecek" dedi.
'İNSANİ KRİZİ ÖNLEYECEK DİPLOMATİK GİRİŞİM'
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın büyük bir insani krizi önleyecek diplomatik bir girişime imza attığını belirtti. İmzalanan mutabakat zaptına ilişkin Twitter hesabından paylaşımda bulunan Kalın, "Anlaşmaya göre, muhalifler bulundukları yerde kalmaya devam edecek. Rusya ve Türkiye koordineli devriye gezecek. Rusya, İdlib bölgesine saldırılmaması için tedbir olacak" ifadesini kullandı. ABD Dışişleri Bakanlığı ise "Suriye'de şiddeti azaltacak her samimi çabayı memnuniyetle karşılıyoruz. Umarız (İblib'deki) çatışmasızlık kalıcı olur" açıklamasını yaptı. BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric "Başkan Putin ve Başkan Erdoğan arasındaki toplantı çok önemli" dedi. BM Suriye Özel Staffan de Mistura'nın danışmanı Jan Egeland da şunları kaydetti: "Türkiye ve Rusya, yerinden edilmiş insanlara yönelik korkunç bir savaşı önleyebilecek plan konusunda hemfikir. Suriye hükümeti (Esad rejimi) ve silahlı muhalif gruplar anlaşmaya saygı duymalı, kan dökülmesine yol açmamalı."
İdlib'de oluşturulması beklenen güvenli bölgeler görüntülendi