DİLEK GÜNGÖR'ÜN YAZISINDAN BAŞLIKLAR
Günlerdir ülkede bir Cumhuriyet tartışmasıdır aldı başını gidiyor. Gazetenin sahibi vakfın yönetimi değişince çarşı karışıverdi. Eski yönetim ve artıkları "etikbutik-özgürlük demokrasi- saray" diyerek konuyu saptırmaya çalışıyor. Yeni yönetim gazetenin Atatürk çizgisine döneceğini belirtiyor. Ben kimin daha Atatürkçü, kimin sol kılığında girmiş FETÖ'cü- PKK sempatizanı- ikinci Cumhuriyetçi olduğuna değinmeyeceğim. Dikkatimi çeken bir mesele var. O da Cumhuriyet gazetesinin finans kaynakları... Rahmetli İlhan Selçuk döneminde az çok biliyorduk. Çapanlar, Cinerler, Temizeller, Doğanlar... Asırlık gazetenin yaşaması için İlhan Selçuk birilerinin kapısını çalıyordu. Peki ya sonra?
Selçuk'u hapse tıktıranlar hatta ölümüne neden olanların işbirlikçileri gazete yönetimine gelince işler biraz karanlıklaştı.
Ne demek istediğimi biraz daha açayım...
Bir gazetenin temel 2 geliri vardır. Biri günlük gazete satışı, diğeri reklam geliri... Diğer gelirleri çok cüzidir.
Gazeteci kökenli olmadan Cumhuriyet Vakfı'nın İcra Kurulu Başkanlığı'na kadar çıkan eski yönetimden Akın Atalay'ın son vakıf toplantısında sunduğu mali tablolara bakınca sıradışılık göze çarpıyor.
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ