ABD, Rusya, Avrupa ve bölge ülkeleri, Suriye'deki İdlib çatışmasına odaklanmışken, Türkiye hem sahada hem de diplomasi masasında bölgenin kaderini belirleyici ülke olarak öne çıkıyor. Türkiye'nin bu konudaki hamleleri yüz yıl önce, 3 Kasım 1918'de Atatürk'ün 2'nci ve 7'nci ordulara verdiği emre uzanan tarihsel bir kökene dayanıyor. Atatürk'ün Mondros Mütarekesi öncesinde sınırlarını çizdiği coğrafya, bugün Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) gözlem noktaları kurduğu ve bölgedeki sivilleri koruduğu coğrafya ile bire bir örtüşüyor. Ankara Üniversitesi'nden Dr. Cemal Kemal, "Mustafa Kemal'in Mondros Mütarekesi'ne Tepkisi" başlıklı makalesinde Atatürk'ün 3 Kasım 1918'de ordulara verdiği "Suriye hududu, Suriye vilayetinin kuzey hududu telakki edilmelidir. Bu hudut Lâzkiye kuzeyinden, Hanşenyun güneyinden geçerek doğuya uzanır. İskenderun, Antakya, Cebelseman, Kilis havalisinin, Türkler'le meskûn olduğu ve Halep ahalisinin 3/4'ünün Arapça konuşur Türk olduğu, her vesileyle hatırda tutulmalı ve her davada bu husus ihdas edilmelidir (ortaya konulmalıdır)" emrine yer verdi.
Dr. Cemal Kemal, SABAH'a yaptığı değerlendirmede Türkiye Cumhuriyeti'nin dış politikadaki hamleleriyle, Atatürk'ün "Milli Mücadele" döneminde işaret ettiği hedefleri gerçekleştirdiğini dile getirdi. "Mustafa Kemal'in kimsenin toprağında gözü yoktu, ancak Türkiye'nin güvenliğini sağlamak için bu bölgedeki etkisini yitirmemesi gerektiğine inanıyordu. Türkiye, bugün Mustafa Kemal'in mirasını savunuyor. Atatürk'ün komuta ettiği 7'nci Ordu ile birlikte İngiliz ilerleyişini durdurduktan sonra savunma hattını kurduğu bölgeler günümüzde TSK'nin gözlem noktaları kurduğu ve sivillere ümit olduğu bölgelerle birebir örtüşüyor" dedi.
İDLİB'DEKİ GÖZLEM NOKTALARI KANIT
Türkiye, İran ve Rusya'yla diplomatik temaslarının ardından başlayan Astana süreci çerçevesinde İdlib'e kurduğu 12 gözlem noktasından en güneyde olanı Morik'te bulunuyor. Bu nokta tam da Atatürk'ün işaret ettiği gibi Han Şeyhun kentinin hemen güneyinde yer alıyor.
3 Kasım 1918'de Mustafa Kemal Atatürk'ün 2'nci ve 7'nci ordulara verdiği emir
"Suriye hududu, Suriye vilayetinin kuzey hududu telakki edilmelidir. Bu hudut Lâzkiye kuzeyinden, Hanşenyun güneyinden geçerek doğuya uzanır. İskenderun, Antakya, Cebelseman, Kilis havalisinin, Türkler'le meskûn olduğu ve Halep ahalisinin 3/4'ünün Arapça konuşur Türk olduğu, her vesileyle hatırda tutulmalı ve her davada bu husus ihdas edilmelidir."