Türkiye-ABD ilişkilerine odaklanan düşünce kuruluşu Turkish Heritage Organisation Başkanı Ali Çınar, Türkiye'de yargılanan rahip Pastor Brunson krizini değerlendirdi. ABD Başkanı Donald Trump'ın ABD kamuoyunda çözemediği sorunlara karşı Brunson davasını iç politika malzemesi yaptığını söyleyen Çınar, şunları söyledi:
DÜŞMANLAR MUTLU
ABD Senatosu'nda Türkiye'ye Finansal Yaptırım Tasarısı alt komiteden geçti. Dünya Bankası'na bağlı IFC ve EBRD olmak üzere uluslarası finans kurumlarının Türkiye'ye insani yardım dışında borç vermesinin engellenmesini içeriyor.
2019 ABD Savunma Bütçesi içinde, Türkiye'ye verilmesi planlanan F-35 teslimatının durdurulması konusunda da masada duruyor. Ekonomik yaptırımlar arasında, Türkiye'nin savunma sanayisine yönelik adımlar atılabileceği söyleniyor. Tasarı, Senato ve Temsilciler Meclisi'nde oylama sonrasında olumlu çıkarsa Trump'ın onayına sunulacak.
Trump yönetimi, rahip Brunson'u iç politika malzemesi olarak kullanıyor, zira Trump'ın genel olarak kamuoyunda sıkıntıları devam ediyor. Evanjelist grubuna bağlı başkan yardımcısı Mike Pence ve birçok senatör bu konuyu milli dava yapmış durumda. Gerginlikten ABD'de YPG/ PKK, FETÖ'cü gruplar, Ermeni ve Rum diyasporası, Türkiye nefreti olan ve Türkiye'nin güçlenmesini istemeyen çıkar grupları mutlu.
TÜRKİYE'NİN TEPKİSİ YERİNDE
"ABD
tarafı FETÖ konusunun rahip Brunson'la eşdeğerde olmadığını dile getirse de, Dış İlişkiler Komite Başkanı Bob Corker, darbe girişiminde FETÖ'nün yaptığına dair yeterli kanıtın olmadığını belirtti. Bunu, ABD resmi temsilcileri ile politikacıların 2 yıldan beri söylemesi düşündürücü zira Türkiye'nin bu konuda dünya kadar belge verdiği unutuluyor. 1979'da imzalanan ve 1981'de yürürlüğe giren suçluların iadesi antlaşması kapsamında FETÖ konusunda 1 adım daha atılmamış iken ABD'nin bu denli yaklaşımına Türkiye'nin tepkisi yerinde."