Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında darbecilerce derdest edilen Emekli Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak, Kara Havacılık Komutanlığında yaptığı denetimin, darbecileri panikleten ve darbenin öne alınmasına neden olan etkenlerden biri olduğunu söyledi.
ABD KAMUOYUNA 15 TEMMUZ'U ANLATTI
Çolak, Türk Miras Vakfı (THO) ile Bahçeşehir Uluslararası Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Küresel Politikalar Enstitüsünün (GPI) ABD'nin başkenti Washington'da ortak düzenlediği panelde, 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi sırasında yaşadıklarını anlattı.
FETÖ'nün de diğer terör örgütleri ile aynı amaca hizmet ettiğine vurgu yapan Çolak, FETÖ için "Bir cemaat kisvesi altında Türk insanının dini duygularını sömürerek küresel güçlerden de aldığı destek ve yönlendirme ile devletin başta Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Güçleri olmak üzere her kurumunda örgütlenmeyi başarmış ve zamanla inanılmaz bir güce kavuşmuştur." değerlendirmesini yaptı.
Çolak, FETÖ tehdidinin boyutlarının, PKK gibi terör örgütleri ile iş birliği yapma ve hükümeti hedef alma girişimi ile daha net ortaya çıktığını dile getirdi.
KARA HAVACILIK KOMUTANLIĞINDAKİ DENETİM DARBECİLERİ PANİKLETTİ
15 Temmuz akşamı dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar tarafından Milli İstihbarat Teşkilatından (MİT) gelen bir duyumla ilgili Kara Havacılık Komutanlığına inceleme yapmak üzere gönderildiğini anlatan Çolak, inceleme sırasında Akar ile iki kez telefon görüşmesi yaptığını, daha sonra Akar'a ulaşamadığını anlattı.
Çolak, en son karargaha telefonla ulaştığında Genelkurmay Başkanı emir subayının Akar'ın kendisini karargahta beklediğini söylediğini ve bunun üzerine Genelkurmay karargahına gittiğini dile getirdi.
Çolak, "Kara Kavacılık Komutanlığında yapmış olduğum denetim ve kontrol görevi, örgütü panikleten etkenlerden biri olmuş ve o gece 03.00'te başlatmayı planladıkları darbe girişimini, açığa çıktığından şüphelenmeleri nedeni ile erkene akşam saatlerine almışlardır." ifadelerini kullandı
"HAİN BAKIŞLARI HALA UNUTAMIYORUM"
Genelkurmay kışlasına girdiğinde özel kuvvet giyimli askerlerin resmi giyimli askerleri gördüğünü söyleyen Çolak, "Sorduğumda müşterek tatbikat yapmakta olduklarını ifade ederek her şeye normal süsü vermekte idiler." dedi.
Çolak, karargah binasına girdiğinde Genelkurmay Özel Kalem Müdürü'nün öncülük ettiği darbecilerce derdest edildiklerini ve o sırada koruma subayının orada darbeciler tarafından vurulduğunu anlattı.
Çolak şöyle devam etti:
"Bir darbe girişimi ile karşı karşıya idik ama bu, eski zamanlarda yaşanan ve aslında hiç olmaması gereken darbe girişimlerinden farklıydı. Bir müddet sonra ellerimiz arkadan plastik kelepçe ile bağlı olarak merdivenlerden ikinci kata çıkarılarak boş olan ve sadece televizyonu çalışan Genelkurmay İkinci Başkanı'nın odasına aldılar. Odaya girerken Genelkurmay İkinci Başkanı Özel Kalem Müdürü'nün de bu bölgedeki faaliyetleri organize ettiğini gördüm. Hain bakışlarını hala unutamıyorum."
"18 SAAT BOYUNCA REHİN TUTULDUK"
Başlarında yün maskeler geçirilerek ve elleri kelepçeli bir şekilde Akıncı Üssü'ne götürüldüğünü belirten Çolak, 18 saat boyunca yün maskeler ve kelepçeli bir şekilde rehin tutulduklarını söyledi.
Çolak, "El ve ayak bileklerimizde uyuşma ve kesiler oluştu. Sert uygulamalar yaptılar. Yanımdaki Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı ellerinin çok uyuştuğunu beyan etmesi üzerine yoğun hakaretlerde bulundular. Sizin gibi Cumhurbaşkanı da İçişleri Bakanı da MİT Müsteşarı da tutuklanacak, birazdan onları da buraya getireceğiz, dediler." ifadelerini kullandı.
DARBECİLER BAŞARAMAYINCA KAÇTILAR
Rehin tutuldukları süre içerisinde su ve lavabo ihtiyaçlarının dahi karşılanmadığını belirten Çolak, darbecilerin öğleden sonra onları olduğu gibi, silahlarını da üste bırakarak kaçtıklarını dile getirdi.
Darbecilerin kendisinin çatışmada şehit ettiğine ilişkin iddiaları sosyal medyaya yayıp direncini kırmaya çalıştıklarını belirten Çolak, "Bu hain darbe teşebbüsü Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğini bir kaos ortamına sürüklemeyi ve ipotek altına almayı amaçlamıştı." değerlendirmesinde bulundu.
Halkın 15 Temmuz girişimine karşı kararlılığını ve vatanperverliğini dünyaya örnek olacak şekilde sergilediğini belirten Çolak, Emniyet ve Silahlı Kuvvetler'in güçlerini birleştirerek ülkenin milli birlik ve beraberliğine sahip çıktığını anlattı.
"TSK İÇİNE SIZMIŞ VE MAALESEF ÜNİFORMA GİYMİŞ BİR GRUP TERÖRİST..."
Çolak şöyle devam etti:
"15 Temmuz darbe girişimi, TSK içine sızmış ve maalesef üniforma giymiş bir grup teröristin devletin imkân ve yeteneklerini kilit noktalardaki hainlerin silah kullanması, darbe talimatı vermesi, medya iletişim organlarını ele geçirmeye çalışarak ordunun bütününün ve milletimizi bunun bir ordu darbesi olduğuna inandırmaya çalışması şeklinde tezahür ettirmeye çalışmışlardır. Ancak bu noktada başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere hükümetimiz, aziz milletimiz ve kalpleri vatan sevgisi ile dolu TSK, Jandarma ve Emniyet mensuplarının gayretleri ile yapmaya çalıştıkları girişim bozulmuştur."
FETÖ'de tehlikeli bir örgüt yapısı olduğuna işaret eden Çolak, dünyanın bu tür terör yapılanmalarına karşı tetikte olması gerektiğini ve kişiler ile ülkelerden ziyade ilkeler üzerinden politika üretilmesi gerektiğini vurguladı.
"FETÖ TÜM DEVLET KURUMLARINA SIZARAK BU ALÇAK EYLEMİ GERÇEKLEŞTİRMİŞTİR"
Çolak, "15 Temmuz darbe girişimi sadece TSK içerisinde yer alan örgüt elemanları tarafından gerçekleştirilmiş bir kalkışma değildir, FETÖ/PDY, Emniyet, Yargı, Mülkiye, Milli Eğitim, Sağlık, Diyanet, MİT ve diğer kamu kurum ve kuruluşları olmak üzere tüm devlet kurumlarına sızmış onlarca yıl hain ve sinsice yürütülen bir planlama ve organizasyon neticesinde bu alçakça eylemi gerçekleştirmişlerdir." dedi.
BÜYÜKELÇİ KILIÇ'TAN ABD KAMUOYUNA FETÖ ELEŞTİRİSİ
Panelde konuşan Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç da 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin "Tük halkı için en çetin sınamalardan biriydi ancak şükürler olsun ki atlattık." dedi.
Kılıç, darbenin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen darbeyi gerçekleştiren FETÖ terör örgütünün amaç ve yapısının hala Batı dünyasında tam anlaşılmadığını kaydetti.
FETÖ'nün bir "din adamı" olarak nitelenmesinin hayal kırıklığı olduğunu ifade eden Kılıç, "O bir din adamı değil, bir terör örgütünün lideridir ve şu ana yaptıklarının dinle ilgisi yok." diye konuştu.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve örgütün amaçları ile ilgili ABD'nin elinde uzun zamandan bilgi olduğunu aktaran Kılıç, bu bilgilerin Amerikan medyası, siyasiler, karar vericileri ve düşünce kuruluşlarınca gözardı edildiğine dikkati çekti.