İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, bu sabah saatlerinde Adnan Oktar suç örgütü üyelerinin yakalanması için geniş kapsamlı bir operasyona başladı. Adnan Oktar ile beraber 235 müridinin gözaltına alındığı operasyon, İstanbul merkezli beş ilde eş zamanlı yürütüldü. Operasyonun haberini alan Adnan Oktar'ın Çengelköy'deki evinden Sarıyer'deki gizli bir eve kaçmaya çalıştığı öğrenildi.
Geçtiğimiz aylar içerisinde Adnan Oktar suç örgütünden ayrılarak, yeni bir yaşam başlangıç yapan Ceylan Özgül, örgütün yapısını anlatan açıklamalarıyla gündemi sarsmıştı. Ceylan Özgül'ün yaptığı açıklamalar kadar, kim olduğu da merak ediliyor. Peki, Ceylan Özgül kimdir? Adnan Oktar'dan neden kaçtı? İşte Ceylan Özgül hakkındaki bilgiler...
Instagram hesabından yansıyan görüntülerinde tipik bir kedicik profili çizen Ceylan Özgül, İstanbul Üniversitesi mezunu. 27.08.1980 doğumlu olan Ceylan Özgül 38 yaşında. Özel bir koljei bitiren Ceylan Özgül refah seviyesi yüksek bir aileden geliyor. Babası elektrik mühendisi olan Ceylan Özgül, aslen Balıkesirli ve Ayvalık ilçesi Altınova nüfusuna kayıtlı.
-Adnan Oktar örgütü denilen bu yapı içerisinde kaç yıl kaldınız?
10-11 yıl kaldım.
-Örgütün bu dejenere ve yasadışı yüzünü ne zaman fark etmeye başladınız?
Bu yüzü ilk defa 2010-2011 yılında İsrailli politikacılar ve masonlarla ilk temaslar olmaya başladığında fark ettim. O yıllara kadar hepimiz Adnan Oktar'ın vitrindeki yüzünü İsrail ve Mason karşıtı olarak tanırken, bir anda İsrail ile gereğinden fazla yakın ve Türk devletinden gizli bağlantılar kurulmaya başlandı. Bu ani dönüş de beni çok sarstı.
ABD'DEKİ BAZI KURULUŞLARLA BAĞLANTI KURMAM İSTENDİ
Bu dönemde benden ABD'deki en önemli düşünce kuruluşları ile bağlantılar kurmam istendi. Hatta herşeyi kendi inisiyatifime bırakmayıp, bazı kuruluşlarda olan kilit kişilerin bilgileri de verildi. Bana isimleri ve bağlantı detayları verilen özel hedeflerle hiç sorun yaşamadan ve olağan dışı bir hızda ilişki kurabiliyordum. Bu tip hedef kurumlarda isteklerimiz adeta hiç sorgulanmadan ve direnç görmeden kabul oluyordu.
İLK KEZ 2013 YILINDA KAÇMAYI PLANLADIM
Bunun üzerine vicdani rahatsızlıktan dolayı 2013 yılında örgütten kaçmak için plan yaptım fakat Florance Nightingale Hastanesi önünde gardiyanlarımdan kurtulup taksiye binmek isterken yakalandım. Tabii ki daha sonra bu görevden de uzaklaştırıldım. Fakat telefonum, bilgisayarım elimden alınarak örgütün karargâhı olan ve 120 kamera ile korunan ve geniş bir arazinin içinde olan evde tutulmaya başlandım.
3 GARDİYAN İLE EVDEN ÇIKABİLİYORDUM
Cemaatte de münafık ve ajan ilan edildim, çok uzun süre cezalandırıldım. Sadece kalabalık bir grup ve zırhlı araçlarla yayınlara gidip geliyordum çoğu zaman aracımı arkadan başka bir araç takip ediyordu ve doktora gitmek gibi acil işlerimde yanımda en az 3 gardiyanla dışarı çıkabiliyordum. Bu nedenle çıkışımı ertelemek zorunda kaldım hatta belli noktalarda orada kalmaya ikna oldum ve kendimi ikna etmeye gayret gösterdim. Çünkü aileme ve akrabalarıma karşı bir linç kampanyası başlatılmasını istemiyordum ve kendimi feda ederek ailemi bu pislikten korumak istedim.
-Örgüt içerisinde sizi en çok ne rahatsız etti?
Sanırım en çok ülkemize yapılan hainlik, her konuda inanılmaz derecede takiyye yapılması, İslam adı altında insanların dini duygularının sömürülmesi, çocuk yaştaki kızların kandırılıp hayatlarının karartılması ve birçok kızın uygunsuz şekilde fotoğraflarının çekilmesi, kameraya alınmaları. Aslında sayacak olursak, örgüt değdiği insanlara ve onların yakın çevresine tam anlamıyla bir kabus hayatı yaşatan habis bir yapıydı.
-Operasyon sırasında da gündeme geldi. Adnan Oktar'ın yaşı küçük çocukları taciz ettiği konusundaki haberler doğru mu?
Evet ne yazık ki bu haberlerin eksiği var, fazlası yok. Sanıyorum şikayetçilerin ifadeleri teker teker ortaya çıktıkça şaşırdığınız ve üzüldüğünüz daha çok fazla konu olacak. 7 yaşında, 10 yaşında kızlar bu cemaatte tacize uğradı ve çok fazla çocuk kötü anılarla büyüdü. Birçok 18 yaşın altında mağdur var.
-Yaşı küçük kızları sadece Adnan Oktar mı taciz ediyor? Bu iğrenç suçu işleyen başka müritler de var mı?
Bu tacizler aslında zaten genelde önce müritlerle başlıyor, sonra bu kızlar Adnan Oktar'a getiriliyor. Ama bu konunun detaylarını size örgütten ayrılan erkekler daha detaylı anlatabilir. Bu bir fabrika şeklinde ilerleyen, sistemli bir yapıdır. Fabrikaya giren hammadde olan genç kızlar veya yaşı küçük kızlar, fabrikanın içinde ilerledikçe her aşamada işlenir, en sonunda benliğini kişiliğini kaybetmiş birer robot olarak Adnan Oktar'a teslim olmaya zorlanır.
-Örgüte nasıl eleman kazandırılıyor? Özellikle kızla turnike denilen bu sisteme nasıl ikna edilebiliyor?
Bu örgüt 40 yıldır faaliyet gösteren bir yapı ve her devirde, her kesime yönelik farklı kız ve erkek eleman kazanma faaliyetleri olmuştur. Örneğin ben tanıştığım bir kişi tarafından "seni bir aile dostumuzla tanıştırmak istiyorum" denerek direk Adnan Oktar'a getirildim. Son derece politize ve idealist bir genç olarak dünyada acı çeken insanlar için bir şeyler yapmayı çok istiyordum. Dine karşı da eğilimim çok güçlüydü ve imani eğitimim yok denecek kadar azdı.
ERKEKLER EVLENME VAADİ İLE TUZAĞA DÜŞÜRÜYOR
Genç bir erkek cemaat tarafından marka kıyafetlerle giydirilip iyi bir araba verilir ve lüks cemaat evlerini kullanmasına izin verilir. Bir yandan da görüştüğü kızlara sürekli evlenmek istediği mesajı verilir. İlk başta çok nazik davranılan kızlar adım adım bir zulmün içine sürüklenir. Bu konunun detaylarına ben çok hakim değilim bu soruyu örgütten ayrılan erkeklerin cevaplaması daha doğru olur.
MEHDİ'YİM YALANI İLE KANDIRIYOR
Zaten örgütün bastırdığı bir kitapta Mehdi'nin aslında Musevilerin kurtarıcısı olan Moşiyah olduğu anlatılır. Moşiyah'ın gelişi için İbranice dualar yayınlanır ve stüdyoya gelen hahamlardan Moşiyah'ın habercisi Şofer borusunun öttürülmesi istenir. Bütün bu garip seremoniler aslında Adnan Oktar'ın Mehdi adı altında Moşiyah olduğu inancı ile bağlantılıdır. Dolayısıyla ağzından duyduğunuz "İsrail'e dokunmaya kalkan olursa gök kubbeyi başına yıkarız" ifadesini asla Uygur Türkleri veya başka bir Müslüman halk için kullandığına şahit olmazsınız.