Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ) Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu, bilim adamı olarak tarihteki birçok hadiseyi değerlendirmek zorunda olduklarını belirterek, tarihteki mağlubiyetleri de değerlendiremeden yeterince ders çıkarılamayacağını kaydetti.
MSÜ, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ve Türk Tarih Kurumu iş birliğinde düzenlenen "Harp ve Sulh: 300. Yılında Pasarofça Antlaşması Uluslararası Sempozyumu" MSÜ'nün Yeni Levent yerleşkesindeki kampüsünde başladı.
Sempozyumun açılışında konuşan Afyoncu, Avrupa devletleriyle Osmanlı Devleti arasındaki ilişkilerde önemli bir dönüm noktasını oluşturan 1718 Pasarofça Antlaşması'nın, Türkiye'de ilk kez MSÜ bünyesinde uluslararası bir sempozyumda ele alındığını anlattı.
Afyoncu, üniversitesinin askeri öğrenci yetiştiren bir kurum olmasının yanı sıra, savunma sanayi ve harp tarihiyle ilgili de çalışmaların yürütüldüğü enstitüleri bünyesinde barındırdığını aktardı.
Fatih Harp Tarihi Araştırmaları Entitüsünün de bu amaçla kurulduğunu ifade eden Afyoncu, sempozyumun enstitünün ilk etkinliği olduğunu belirtti.
"HATALARDAN DERS ALMAMIZ LAZIM"
Bu yıl hem Pasarofça Antlaşması'nın hem de Mondros Mütarekesi'nin 300. yıl dönümü olduğunu ifade eden Afyoncu, şunları kaydetti:
"Bundan 19 yıl önce, Türk tarihindeki en önemli antlaşmalardan birisi olan Karlofça Antlaşması'nın 300. yıl dönümüydü ve maalesef bir etkinlik yapılmadı. Yapılmamasının da sebebi şuydu; 'Mağlubiyetin anlaması mı olur?' Biz bilim adamı olarak tarihimizdeki birçok hadiseyi değerlendirmek zorundayız. Bizim yaptığımız en büyük hatalardan birisi bu tür değerlendirmeleri genelde zaferlerimiz üzerine yapıyoruz. Tarihimizdeki uğradığımız mağlubiyetleri de değerlendiremediğimiz için de yeterince dersi çıkaramıyoruz. Bizim tarihten yeterince ders çıkarmamız için tarihin bize övünç kaynağı olacak kısımlar vardır ama yaptığımız hatalardan da ders almamız lazım. Bu da onlardan birisi."
Afyoncu, Pasarofça Antlaşması'nın aynı zamanda "Lale Devri"ni başlatan antlaşma olduğunu aktardı.
Erhan Afyoncu, üniversitelerinin asıl görevinin askeri öğrenci yetiştirmek olduğunu, şu anda 12 bin civarında öğrencileri olduğunu, kara, deniz ve hava kuvvetlerine subay, astsubay ve kurmay eğitimi verdiklerini söyledi.
Bir taraftan savunma sanayisine destek olmak için teknik projelere yapıldığını vurgulayan Afyoncu, asker ve sivil akademisyenlerle tarihçilerle birlikte, Türk harp tarihini de ön plana çıkaracaklarını, bu konuda milyonlarca belge olduğunu sözlerine ekledi.