AK Parti sözcüsü Mahir Ünal katıldığı bir televizyon programında açıklamalarda bulundu. Ünal "Kılıçdaroğlu'nu bugün ilk defa sinirleri bozulmuş olarak gördüm. Derler ya 'tarzan zorda' Anladığım kadarıyla zor durumda" ifadelerini kullandı.
İşte, Ünal'ın NTV canlı yayınındaki açıklamalarından satırbaşları:
"Yeni hükümet sistemiyle birlikte artık siyaset Türkiye'de tek karar verici. Siyaset kurumunun üstünde artık hiçbir vesayet söz konusu değil. Tek adam tartışmalarına bu seçim ve siyasi sistem son verdi. Tüm dünya pozitif şekilde dünya tepki verdi. Kim kazandı? Türkiye kazandı, demokrasimiz kazandı."
Kılıçdaroğlu'nun 'demokrasiye inanmayan birisi tebrik edilmez' açıklaması sorulan Ünal şunları ifade etti:
"Demokrasiye inanmayan birisi varsa o da Kemal Kılıçdaroğlu. Seçmeni dikeni sulamakla çok affedersiniz aptal olmakla suçladı. Asıl aptallık seçmene dönük bu tutumdur. Bu tutum aptalca bir tutum. Seçmenin seçtiğine saygısız bir dil kullandı. Kemal Kılıçdaroğlu 8 tane yenilgi almış, çıkmışsın yenmiş… Bir insan azıcık utanır, mahcup olur. Sinirleri bozulmuş şekilde kameraların önüne çıktı böyle bir öfke hiddet içerisinde herkese ders verir tarzda bir konuşma yaptı."
"Ben dün dedim ki, bir tarafta İnce'nin yenilgiyi kabul eden tutumu bir taraftan da Kılıçdaroğlu'nun tutumu. Bu demokratik tutum dikkate değerdir. Muharrem İnce'nin 'ben yenilgiyi kabul ediyorum' demesi ve saygı duyması bir demokratik tutumdur. Ama bunu şu amaçla yapmıyorum. Kimse bunu yanlış anlamasın, kişi olarak konuşmuyorum. Siyasette davranış ve tutum konuşulur. Kılıçdaroğlu'nun bu tutumu demokratik değildir. Kuvayı milliyeden bahsediyor. Kılıçdaroğlu'nu kovalamaları gerekir…
AK Parti Sözcüsü'nden "Kılıçdaroğlu" analizi
Sen nasıl Kuvay-i Milliye'cisin ki, mesajlar atıyorsun teşkilatlılarına 'ailelerden birisi HDP'ye oy versin' diye. Sonra kalkıyorsun FETÖ ağzıyla konuşuyorsun. Can güvenliği yok mal güvenliği yok diyorsun. Sonra diyorsun ben Kuvayı milliye ruhuyla hareket ediyorum. Kılıçdaroğlu'nun ne Atatürk ile ne Atatürk'ün kurduğu CHP ile ilgisi vardır. Ben Kılıçdaroğlu'nun milli olduğunu düşünmüyorum. Bizim demokrasimize dönük bu saldırılarını ve siyasete dönük tahrikkar dilini kınıyorum. Biz senin bu çirkin dilini, demokrasiye zarar veren, seçmeni hafif gören, milletin iradesini kabul etmeyen bu çirkin tavrını muhatap almayacağız."
Anladığım kadarıyla Kılıçdaroğlu'nun çok sinirini bozmuş. Öfkeyle hiddetle bana cevap veriyor. Efendim, siz şöyle yaptınız böyle yaptınız. Kendi partisiyle ilgili soru sorulduğunda diyor ki "bunlar partinin alacağı kararlar" diyor. Başka partide bir şey olduğu zaman kendi işine gelen şeyleri konuşuyor. Bu tehditkar, hakaretamiz dili, Kılıçdaroğlu'nun bu dili Türk siyasetini zehirliyor. 2010'dan bugüne kadar bana her sorulduğunda altını çizdiğim bir şey var, Kılıçdaroğlu'nun dili Türk siyasetini zehirliyor.
Kılıçdaroğlu'nu bugün ilk defa sinirleri bozulmuş olarak gördüm. Derler ya 'tarzan zorda' Anladığım kadarıyla zor durumda.
Kılıçdaroğlu bilinçli olarak bir şeyleri karıştırıyor. Sayın cumhurbaşkanımızın, cumhurbaşkanı seçilmesine dönük 'seçmen dikeni sulamıştır' diye çirkin dil kullanırken AK Parti de seçimi kaybetmiştir diye tuhaf anlamsız ifadeler kullanıyor.
"Yeni sistemin nasıl olacağı ile ilgili, yani o daha önce de biliyorsunuz idareye dair bazı hususlar bakanlar kurulu kararnamesi ile düzenleniyordu. Cumhurbaşkanı kararnamesi de buna benzer bir kararname olmakla birlikte, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin idari alanlarına dönük tasarruflarda mekanizmanın hızlı işlemesini sağlamak için verilmiş bir yetki. Ama cumhurbaşkanlığı kararnameleri Meclis'teki kanunun gücünde değil.
Burada her zaman Meclis'in bütün toplumun değişik kesimlerinin orada egemenlik kayıtsız şartsız ifadesi nerede yazıyor? TBMM'de yazıyor. Durum böyleyken böyle bir sistem kurulmuşken, Kılıçdaroğlu'nun çıkıp seçilmiş cumhurbaşkanına 'tek adam' demesi, demokrasiye inanmıyor demesi insanlar için kabak tadı verdi."