Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü; Kahramanmaraş, Gaziantep, Osmaniye, Kilis, Malatya, Sivas, Kayseri, Şanlıurfa, Adana ve Elazığ'daki yerel medya mensuplarını Kahramanmaraş'ta düzenlediği yerel medya buluşmalarında bir araya getirdi. Genel Müdürü Mehmet Akarca'nın ev sahipliğinde yapılan toplantıda AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
'Cumhur İttifakı'nda farklı görüşler olduğunun belirtilmesi üzerine Mahir Ünal, 'Cumhur İttifakı'nın masa başı protokol ve anlaşma üzerine bina edilmediğini, iki farklı siyasi partinin milletin bekası, Türk bayrağının bağımsızlığın işareti olarak dalgalanmaya devam etmesi adına uzlaştığı milli bir mutabakat olduğunu söyledi.
ÜNAL, "CUMHUR İTTİFAKI', MASA BAŞINDA OLUŞTURULMUŞ BİR İTTİFAK DEĞİLDİR.
'Cumhur İttifakı', 15 Temmuz ruhu ve Yenikapı şuurunun oluşturduğu bir millet aklının sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Bir toplumsal ve siyasal dayanağı, yaslandığı bir tarihsel dayanağı vardır. Milletin hassasiyetleri, milletin değerleri, devletin bekası, bu aziz milletin hayalleri ve hedefleri üzerine inşa edildiği için Cumhur İttifakı'nda tabiki farklı görüşler olacak. Tabiki farklı düşünceler olacak. Bakın biz muhalefete siyasi görüşlerinden dolayı tepki göstermiyoruz. Bunu altını çizerek söylüyorum. Biz, CHP'ye ve diğer siyasi partilere siyasi görüşlerinden dolayı tepki göstermiyoruz. Bizim onlara tepki göstermemizin temel sebebi; Türkiye'nin, Türkiye'nin ani çıkarlarının, bu aziz milletin hassasiyetlerinin yanında durmadıklarından dolayı, milli ve yerli görüş sergilemedikleri için milletin ağzıyla konuşma yerine Türkiye düşmanlarının, Türkiye karşıtlarının ağzıyla konuştukları için biz onlara tepki gösteriyoruz" diye konuştu.
Terörle mücadeledeki kararlığının devam edeceğini belirtip, Kandil'e gerçekleştirilen operasyonun Zeytin Dalı Harekatı'ndan hemen sonra başladığını hatırlatan Ünal, "Seçim çalışmaları başladı diye terörle mücadelemize ara mı vereceğiz? Devlet tabii ki terörle mücadelesine devam edecek. Yeni dönemde biliyorsunuz meclis ile hükümet, keskin kuvvetler ayrılığı ile birbirinden ayrılıyor. 'Keskin kuvvetler ayrılığı' dediğimiz şey bunların arasındaki bağı koparmak mı? Hayır. Orada bir denge fren sistemi, bir denge uyum sistemini oluşturuyoruz. Zaten bu sistemin de güzelliği burada. Şimdi inşallah bundan sonra milletvekilleri yasama ve denetim işiyle ilgilenecek. Mesela biz, bütün milletvekili adaylarımızla bir protokol yaptık. Bizim bütün milletvekillerimiz yeni dönemde 4 gün seçim bölgelerinde olacaklar, 3 gün mecliste olacak. Bizim bütün milletvekillerimiz seçim bölgelerinde her bir seçmenin mikro sorunlar, yerel sorunlar, bunların çözümü, bunların meclise taşınması, hükümete taşınmasında tam bir temsilci hale geliyor milletvekili. Çünkü artık hükümet meclisten çıkmadığı için, artık bakanlar milletvekilinden seçilmediği için mecliste, milletvekili de asli görevine dönüyor" diye konuştu.
'TÜRKİYE'YLE İLGİLİ ÇOK HAYALLERİMİZ VAR'
Bir gazetecinin ekonominin felç olduğunu belirterek 'Türkiye'nin iyi yönetildiğinden bahsettiniz. Peki neden erken seçime gittiniz, eğer iyi yönetemiyorsanız neden aday oluyorsunuz?' sorusu üzerine ise Ünal, Türkiye'ye karşı bir ekonomik operasyon yapıldığını ifade ederek şunları söyledi:
"Burada yapılan ekonomik operasyonun iki tanesini söylüyorum. Siz, G20 ülkeleri arasında en çok büyüyen, 7.4 büyüyen Türkiye'nin kredi notunu düşüreceksiniz, batmakta olan Yunanistan'ın kredi notunu yükselteceksiniz. Böyle bir dünya yok. Ayrıca Türkiye hem büyüme oranlarında hem makro ekonomik verilerinde hem mali dayanıklılıkta son derece iyi çıkacak. OECD, IMF Türkiye'nin büyüme oranlarını revize edecek ondan sonra siz Türkiye'ye operasyon çeken uluslararası finans ağababalarıyla içeriden Türkiye'ye saldıracaksınız, 'Türkiye'nin ekonomisi felç' diyeceksiniz. Bu ülkede insanların ahlakına saldıranlar Vatikan'da yaşananları, Fransa'da, Paris'te sadece bir yılda 600 bin kadının tacize uğradığını ve tecavüze uğradığını görmezler, bu ülkenin insanını tacizci ve tecavüzcü ilan ederler. Oysa bu ülkenin insanı o kadar erdemlidir ki, 15 Temmuz gecesi bu ülkede tek bir yağma yaşanmamıştır. Biz bu ülkeyi 16 yıldan beri gayet iyi yönetiyoruz, şüpheniz olmasın.
Erken seçim konusuna gelince. Bütün dünyada, siyasette erken seçim atmosferi oluştuğu zaman erken seçime gidilir. Bu kapı açıldığı zaman bu yapılır. Bu kapıyı da biz açmadık. Ama kapı açılınca da bu açılan kapıya hiçbir siyasi akıl bigane kalamaz. Dolayısıyla bizim elhamdülillah abdestimizden şüphemiz yok. Ben 2003'te birisine bir şey demiştim, 'Siz 6 ayda gideceksiniz' dedi. O zaman dedim ki, 'Siz kendinizi 20 seneye göre ayarlayın daha biz 20 sene buradayız.' Allah'tan bir şey olmazsa daha 20 sene buradayız. O yüzden arkadaşlar hesaplarını ona göre yapsınlar çünkü Türkiye ile ilgili çok hayallerimiz var, Türkiye ile ilgili yapacak çok işimiz var. Bu millet bize görev verdiği sürece onlar çatlasa da, patlasa da bu işi yapacağız Allah'ın izniyle. 'Gelişmiş demokrasiler' diye alkışladıkları demokrasilerde 12 ay hükümet kurulmaz bunlar sesini çıkarmazlar."