Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kandil'e yönelik operasyonlara ilişkin, "Bu son operasyonlarda oradaki çok önemli bunların toplantı alanlarını vurduk. Henüz neticesini almadık ama vuruldukları kesin." dedi.
Erdoğan, Kanal 7 televizyonunun canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı "Muharrem İnce'nin dershane işletirken çalıştırdığı 10 emekli öğretmenin sigorta primlerini ödemediği, devamında da gelen müfettişi tehdit etmesi" yönünde çıkan haberlerin sorulması üzerine Erdoğan, bu konunun doğru ise halk tarafından yeterince bilinmediğini vurguladı.
Bunun doğru olması durumunda kendisinin de meydanlardan dile getireceğini aktaran Erdoğan, "Kalkıp da patronu olduğu bir dershanede öğretmenlerin sigortasını ödemediği için burada böyle bir sıkıntı yaşanmışsa her şeyden önce onun bu halktan da o öğretmenlerden özür dilemesi lazım. Bunların nasıl bir işletmecilik yaptığı ortada. Bunların haram, helal diye bir şeyleri demek ki yok." diye konuştu.
- "BUNLARIN DERDİ KOLTUK"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Muharrem İnce'nin iki farklı propaganda yürüttüğü belirtilerek, bunu nasıl yorumladığının sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Şimdi şöyle bir gerçek var; Bay Kemal biliyor ki Bay İnce seçilemeyecek. Bay Muharrem seçilemeyeceğini bildiği için bir defa koltuk noktasında bu kişiyi ekarte etmiş olacak. Bir daha bununla uğraşmayacak. Ama Bay Muharrem de biliyor ki 'Ben her ne kadar burada elemine olsam da ben bunun başına bela olacağım.' Öyle veya böyle. Kendine bu seçim kampanyalarında bir zemin oluşturma gibi bir gayreti olacak. Bundan sonraki süreçte CHP'nin içindeki özellikle bu dalaş çok daha farklı bir şekilde yürüyecek. Bizim bütün hedefimiz, 24 Haziran'ı başarıyla atlatmak, bunların da tabii derdi seçim değil, koltuk davası. Bu koltuğu kim kapar, bunun gayreti içerisinde bunlar bu süreci yürütüyorlar."
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun adaylık sürecinde Deniz Baykal ile görüştükten sonra kendisinin aday olmadığını dile getirdiğini, ancak 24 saat geçmeden Baykal'ın adaylığını açıkladığını hatırlatarak, "Türkiye ve millet" diye bir davalarının bulunmadığını vurguladı.
Erdoğan, şunları söyledi:
"Bunlar akşam bir türlü, sabah bir türlü. Bunların 'Allah bir' dediğine inan çünkü Allah bir. Bunların sözlerine inanılmaz. Ama şimdi bakıyorsunuz Bay Muharrem de aynı. O da iyi yetişmiş bunların yanında. O da yalanda çok mahir, dürüst değil. Kalkıp da Tayyip Erdoğan ile ilgili tescilli kalkıp da söylemediğimi, yapmadığımı, bir yalanımı çıkarsın söylesin. Bak 'Man Adaları' dedi Bay Kemal ne oldu? Mahkeme sonuçlandı 197 bine ailemiz adına cezalandırıldı. Bir daha bana saldırı yaptı diğer mahkeme oradan da 187 bin geldi. Şimdi neymiş AİHM'e gidecekmiş, çünkü onların yapılarını biliyor."
Kılıçdaroğlu'nun oradan kendi lehine bir karar çıkartmayı umduğunu dile getiren Erdoğan, "Çıkartsan ne yazar. Bizim için önemli olan burasıydı. Ben Türk mahkemelerine güveniyorum." dedi.
Erdoğan, daha önce kazandığı tazminatlarla sucuk dağıtımı yapıldığını bununla böyle bir şey düşünüp düşünmediği yönündeki soru üzerine gelen tazminatların ihtiyaç sahibi fakirlere dağıtılmasının daha hayırlı olacağını bildirdi.
- ABD İLE MÜNBİÇ ANLAŞMASI
ABD ile yapılan Münbiç mutabakatı hatırlatılarak, "Orada bir iddia var. 'Türkiye, Münbiç karşılığında Doğu Fırat'la ilgili rezervlerinden vazgeçti.' deniliyor. Bu doğru mu?" yönündeki soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bir defa Münbiç'in böyle bir pazarlığı kesinlikle olmamıştır, bunların hepsi iftiradır. Biz bu tür konularda bir defa öyle kolay kolay pazarlığa oturmayız. Kim adına, neyin pazarlığını yapıyoruz?" dedi.
- "BİR DEFA MÜNBİÇ KÜRTLERİN DEĞİLDİR"
"Bir defa Münbiç Kürtlerin değildir" ifadesini kullanan Erdoğan, "Münbiç ne YPG'nin, ne PYD'nin hiç değildir. Yüzde 95 Araplarındır." diye konuştu.
Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Korkuyla, tehditle oradan Arapları çıkardılar. Bu süreç Obama döneminde başladı. Obama'nın burada çok büyük haksızlıkları var. Bunu defalarca kendileriyle konuştuk. Bana söz verdi, 'Burada ne PYD, ne YPG kalmayacak. Buranın sahipleri olan Araplar buraya yerleşecek.' dedi. Bu olmadı. Daha sonra Sayın Trump döneminde de biz bunları yine konuştuk. Şimdi bunların tabii Fırat'ın doğusuna gönderilmesi, buraya da gerçek sahipleri Arapların gelmesi. Şimdi bu konuda ben başarıda Pompeo'nun bana göre bir gayreti olduğu inancındayım ve hemen bizim Dışişleri Bakanımız Çavuşoğlu ile bir araya gelme teklifi geldi ve bir araya geldiler ayın dördünde, konuyu görüşerek yol haritası vesaire belirlediler, şimdi bu yol haritası çalışmaya başladı. Bu haritaya göre de PYD, YPG boşaltacaklar, oranın gerçek sahipleri Münbiç'e yerleşecek. Bu işin bir boyutu."
- KANDİL'E OPERASYONLAR
Türkiye'nin burayla beraber Irak'la ilgili gelişmeleri olduğunun da altını çizen Erdoğan, şu anda Kandil üzerinde ısrarla durulduğunu aktardı.
Erdoğan, ilk adım olarak 20 uçakla Kandil'de 10 önemli hedefi vurduklarını hatırlatarak, bu hedefler arasında cephanelikler bulunduğunu bildirdi.
CHP'nin Kandil'de kimsenin kalmadığı iddialarına yönelik Erdoğan, "Bunların bilerek konuştukları yok. Neyi biliyor, kimden haber alıyor? Demek ki bunlara FETÖ olayında olduğu gibi herhalde Amerikan istihbaratı bilgi veriyor ona göre konuşuyor." ifadesini kullandı.
Erdoğan, CHP'nin Kandil'den istihbarat aldıkları yönündeki açıklamalarına ilişkin de şunları kaydetti:
"Onu diyorlarsa zaten o daha büyük tehlike. O zaman benim halkımın çok iyi değerlendirmesi lazım. Şimdi Kandil sana böyle bir istihbarat veriyorsa bir, orası boşaltılmadı aslında. Biz işi bırakmadık, istihbaratımız çalışmaları sürdürüyor, bu yeni çalışmalarda yeni bilgilere ulaştık. Yeni bilgilerle beraber tekrar operasyonlarımızı yaptık. Bu son operasyonlarda oradaki çok önemli bunların toplantı alanlarını vurduk. Henüz neticesini almadık ama vuruldukları kesin. Bunu ilk defa sizinle paylaşıyorum. Belki bu akşam Silahlı Kuvvetlerin sitelerinde de yayınlanabilir. Öyle bir (konsey) toplantı. Buradan gelmek istediğimiz şey şu, bunların bizim için kimlikleri de önemli tabii. Şu anda biz adım adım bu işin üzerine gidiyoruz. Sincar bizim için neden önemli? Çünkü Sincar bizim için ikinci bir Kandil'dir. Onun için biz Sincar'da da böyle bir şeyi tespit ettiğimiz anda, gereğini yapacağız. Burada MİT'in yoğun bölgeyle ilgili çalışmaları devam ediyor."
Suriye'nin kuzeyinde de aynı şekilde çalışmaların sürdüğünü belirten Erdoğan, kesinlikle gevşeme olmayacağını vurguladı.
İdlib'de de El Nusra'nın belli bir bölümüne karşı bir operasyonu Rusya'nın yaptığını bildiren Erdoğan, "Biz onlara da gerekeni söylüyoruz." dedi.
- KANDİL'E KARA HAREKATI
"Kandil'e kara harekatı olur mu?" sorusuna da Erdoğan, "Şimdi Kandil'le bulunduğumuz yer çok çok farklı bir yer. Bizim tabii Kuzey Irak'ta biliyorsunuz bazı üslerimiz var. Bu üslerin güçlendirilmesi lazım. Bunu yaparken de bunu Irak Merkezi Hükümetiyle beraber yapalım istiyoruz." yanıtını verdi.
Irak'ta nasıl bir hükümetin oluşacağını henüz bilmediklerini belirten Erdoğan, hükümet kurulduktan sonra diyalog içinde bu sorunu çözmenin çok daha isabetli olacağını söyledi.
İran ile de bu konuda görüşmeler olduğunu dile getiren Erdoğan, "Beraberce bölgenin bu huzurunu sağlayalım istiyoruz. Onlarla da bu şekilde görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Çünkü Ruhani ile görüşmelerim oldu. İstihbaratın karşılıklı görüşmeleri sürdürüyoruz. Bütün derdimiz, bölgenin huzuru için ne yapmamız gerekiyorsa bunu inşallah yapalım, gerçekleştirelim." açıklamasını yaptı.
Erdoğan, Kandil'e yönelik operasyonda vurulanlar arasında önemli isimlerin bulunup bulunmadığına ilişkin bir soru üzerine, "Biz bunu büyük ihtimal olarak görüyoruz." karşılığını verdi. Erdoğan, daha önce "İyi haberler vereceğim" şeklinde bir cümlesi olduğunun hatırlatılması üzerine, "O işte bu." ifadesini kullandı.
Erdoğan, "Önümüzdeki saatlerde sonuçlarını göreceğiz" şeklindeki ifade üzerine de "Saat veya gün. Belli olmaz, çünkü kolay yerler değil." dedi.