Sakarya 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 176 sayfalık gerekçeli kararında, "ByLock" kullanımının kişinin FETÖ'yle bağlantısını gösteren somut delillerden olduğu belirtilerek, Bank Asya'ya da örgütün çağrısı üzerine para desteği sağlamak ya da bankadaki işlem sayısını artırmak amacıyla eylemde bulunmanın FETÖ'ye bağlılığın bir sonucu olarak ortaya çıktığının kabul edilmesi gerektiği aktarıldı.
Gerekçeli kararda sanık Davut Aydüz'ün, İstanbul'un Adalar ilçesinde vaizlik yaptığı dönemde, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in Altunizade'deki FEM Dersanesi'nde talebe ya da örgüt mensuplarına ders verdiği, ziyaretine giderek tanıştığı, daha sonra da bu tanışıklığın ve bağlantının devam ettiği belirtildi.
"MÜMKÜNSE 4 TANE BİRER DOLAR VERSENİZ"
Sanığın evinde yapılan aramada, kendisinin eşi ve çocuklarıyla 22 Ocak 2009'da ABD'ye giderek Gülen'i ziyaret etmesiyle ilgili bağlılık ve sevgi duygusuyla yazdığı notları sakladığının belirlendiği vurgulanan kararda, evde bulunan notların içeriğine ilişkin şunlar kaydedildi:
"22 Ocak 2009'da ailecek ABD'ye gittik ve 30 Ocak 2009 Cuma günü ikindi sohbetinden sonra vedalaşmak için selam topukla odasına girdik. Cevdet Abi, kendisinin emri ile bin dolar vermişti, onu geri vermek istedim, almadı. Israrla parayı benim cebime koymaya çalıştı ve 'Ben senin bu husustaki hassasiyetini biliyorum ama ben bunları sana değil çocuklarına veriyorum, onlara bir şeyler alırsın.' dedi. Ben de 'Mümkünse 4 tane birer dolar verseniz, cüzdanımızda teberrüken saklarız.' dedim. Bunun üzerine bizzat kendi cüzdanından 100 dolar bana, 100 dolar da oğluma verdiler. Ben 'Bu çok.' dedim, almak istemedim ama ısrar etti. Mecburen aldım. Elini öpmek istedim, öpemedim. Oğlumun başından öptü ve dua ettiler. Allah kendilerinden ebediyen razı olsun."
Gerekçeli kararda, bu notlardan da hareketle sanığın Fetullah Gülen'e karşı büyük bir bağlılığının olduğunun açıkça anlaşıldığı vurgulandı.
Sanık Aydüz'ün, örgütün elebaşı Gülen tarafından verilen paraları hatıra olarak sakladığı, kaleme aldığı Dinlerarası Diyalog isimli kitabını da "Bu çalışmamı Türkiye'de ve dünyada barış ve dinlerarası diyaloğa önemli katkıları olan muhterem M. Fetullah Gülen hocama ithaf ediyorum." diyerek Gülen'e ithaf ettiği aktarılan kararda, kitap ithaflarının çok büyük bir saygı ya da minnet duyulan kişilere yapıldığı bildirildi. 17-25 Aralık sürecinden sonra sanığın bir üniversite öğretim üyesi olarak Gülen'e bağlılığını devam ettirdiği, sanığın bunun aksine bir savunmasının olmadığı, bulunduğu konum ve Fetullah Gülen ile olan şahsi yakınlığı sebebiyle bu yapının iç yüzünü bilmemesinin mümkün olmadığına işaret edilen gerekçeli kararda, "17-25 Aralık sürecinden sonra devlet yetkililerinin açıklamalarına ve uyarılarına rağmen sanığın bu yapıyla birlikte hareket etmeyi tercih etmesinden de anlaşılacağı gibi sanığın FETÖ/PDY örgütünün lideri Fetullah Gülen'e olan bağlılığı ve sevgisi sebebiyle örgütten kopmadığı mahkememizce kabul edilmiş ve sanığın silahlı terör örgütü üyesi olduğu düşünülerek mahkumiyetine karar verilmiştir." değerlendirmesinde bulunuldu.
SÜREÇ
Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, FETÖ firarisi Adil Öksüz'ün hocası Davut Aydüz'ün de aralarında bulunduğu 24 sanığın, "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 7 yıl 6'şar aydan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti. Ayrıca 4 sanık hakkında "Anayasa'yı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen iddianamede, bazı sanıkların örgütün haberleşme programı "ByLock"u kullandığının tespit edildiği belirtilmişti. Sakarya 5. Ağır Ceza Mahkemesi, "Anayasa'yı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanan Adil Öksüz'ün hocası Aydüz ile Muhittin Akgül, Sıtkı Duman ve Yunus Ekin'in bu suçtan beraatına hükmetmişti.
Sanıklardan Ahmet Faruk Kılıç, Bahri Ermiş, Mehmet Gündüz, Muhammet Cerit, Mustafa Kaçay ve Rana Kutanis'in "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan beraatine karar veren mahkeme heyeti, Davut Aydüz ve Sıtkı Duman'ı bu suçtan 7 yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptırmıştı. Mahkeme heyeti, "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan Hüseyin Akyüzoğlu, Muharrem Aktaş, Mesut Durat, Murat Kapsız ve Mustafa Kutanis'e 6 yıl 10 ay 15'er gün, Halil İbrahim Eskikurt, Hüseyin Gelberi, İsmail Albayrak, İzzet Lofça, Muhittin Akgül, Serkan Bayraktaroğlu ve Yunus Ekin'e ise 6 yıl 3'er ay hapis cezası vermişti.
Erdoğan Şentürk ve İbrahim Özbek'i "silahlı terör örgütüne yardım etmek" suçundan 3 yıl 1 ay 15'er gün, Adnan Telli ve Vedat Arı'yı ise aynı suçtan 2 yıl 1'er ay hapis cezasına hükmeden heyet, tutuklu 3 sanığın adli kontrol ve yurt dışı çıkış yasağı şartıyla tahliyesini kararlaştırmıştı.