İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, tutuksuz yargılanan eski Yargıtay üyesi Günal Akyol, ikinci kez hakim karşısına çıktı.
İlk duruşmada, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini belirten ve yapı içinde olduğunu bildiği veya tahmin ettiği isimleri paylaşan sanık Akyol, tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilmiş, Akyol'a, yurt dışına çıkış yasağı konularak haftada bir kez polise imza verme şartı getirilmişti. Sanık Akyol, bir önceki duruşmada, hakim adaylığı döneminde tanıştığı örgüt mensuplarının sohbet toplantılarına katıldığını, Yargıtaya üye seçildikten sonra faaliyetlerine devam ettiğini ancak 17-25 Aralık sürecinden sonra yaşananlardan rahatsızlık duyduğu için yapıdan uzaklaştığını anlatmıştı.
Bugünkü duruşmada, sanık hakkında ifade veren eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem tanık olarak dinlendi, talimatla ifadesi alınan diğer tanıkların beyanları okundu. Birol Erdem, sanığın, Yargıtaya 2011'de yapılan seçimde, örgüt mensubu HSYK üyelerinin kontenjanından seçildiğini, Akyol'un yapıyla ilişkisine dair somut bir bilgisinin bulunmadığını söyledi.
Sanık Akyol, Erdem'e, "17-25 Aralık sürecinden sonra yapıyla ilişkisini devam ettirip ettirmediğine dair bilgi sahibi olup olmadığını" sordu. Erdem, sanık hakkında kendisine 17-25 Aralık sürecinden önce veya sonra gelen somut bir bilgi olmadığını kaydetti. Talimatla alınan diğer tanık beyanlarında da kendisinin söylediğinden farklı bir unsur bulunmadığını dile getiren Akyol, "17-25 Aralık sürecine kadar olanları ben somut şekilde anlattım zaten." dedi.
Duruşmada daha sonra Mahkeme Başkanı Burhan Karaloğlu, gelen bilgi ve belgeleri okudu. Karaloğlu, Günal Akyol'a, ByLock tespit tutanaklarını hatırlatarak, "ByLock tespit edilen hattın kendi üzerine olduğunu ancak hattı kızının kullandığını söylemiştin. Kızın hakkında bir soruşturma var mı?" diye sordu. Akyol, kızı hakkında bir soruşturma bulunmadığını söyledi. Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, sanığın kızının tanık olarak dinlenmesi ve duruşmanın 18 Ekim'e bırakılmasını kararlaştırdı.
ESKİ ÜYE YUSUF MEMİŞ HAKKINDAKİ DAVA
Yargıtay 9. Ceza Dairesindeki duruşmalarda daha sonra eski Yargıtay üyesi Yusuf Memiş, ikinci kez hakim karşısına çıktı. Memiş'in yargılandığı davada da sanık hakkında ifade veren eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur, eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem, eski HSYK üyesi Ömer Köroğlu tanık olarak dinlendi. Okur, duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığıyla katılırken, diğer tanıklar salonda ifade verdi.
Okur, Yargıtaya 2011'de yapılan seçimde örgüt mensubu HSYK üyelerinin önerdiği isimler arasında sanığın da bulunduğunu, bu kişilerin istediği ilk 80 kişi arasında sanığın isminin de yer aldığını ifade etti. Yusuf Memiş'in, örgüt üyeliğine dair somut bir bilgi sahibi olmadığını belirten Okur, bu yapıya karşı olan Yargıtay üyelerini bir araya getirdikleri yemekli davetlere, yapıya yakın olduğunu düşündükleri için Memiş'i çağırmadıklarını anlattı. Eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem de sanığın Bakanlık Teftiş Kurulunda çalıştığı dönemde kendisinin Personel Genel Müdürlüğünde görev yaptığını, o dönemde sanığın örgüte yakın olduğu yönünde kanaati bulunduğunu bildirdi.
Sanığın Yargıtaya 2011'de yapılan üye seçiminde örgüte yakın kurul üyelerinin ısrarı ve talebiyle üye seçildiğine dikkati çeken Erdem, 2013'te Yargıtayda oluşan rahatsızlık üzerine, bu yapıdan olmayan Yargıtay üyelerini bir araya getirdikleri toplantılara sanığı çağırmadıklarını kaydetti. Eski HSYK Üyesi Ömer Köroğlu, Yusuf Memiş'in, yalnızca örgüt mensuplarının listesinden Yargıtaya üye seçildiğini bildiğini, sanıkla ilgili somut bir bilgisinin olmadığını dile getirdi.
Tanık beyanlarına karşı söz verilen Yusuf Memiş, beyanların "Zannediyorum, tahmin ediyorum, duydum." şeklinde olduğunu, somut bir bilgi içermediğini savundu. ByLock tespit tutanakları da sorulan Memiş, kesinlikle ByLock kullanmadığını, uygulamayı indirmediğini ileri sürdü. İki telefonunda da ByLock kaydı bulunduğunun öne sürüldüğünü belirten Memiş, ancak kullanıcı adı, şifresi veya herhangi bir yazışmaya ilişkin tespit bulunmadığını söyledi. Sanık Memiş, "Şifrem yok, kullanıcı adım yok, yazışmam yok. Kullandıysam, tek bir harf bulsunlar beni idam edin." dedi.
Yusuf Memiş, tutuklu bulunduğu süre göz önünde bulundurularak, tahliyesine karar verilmesini istedi. Verilen aranın ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Buna göre, sanığın tahliye talebi reddedilerek, tutukluluk halinin devamına karar verildi.