SALİH TUNA'NIN YAZISINDAN BAŞLIKLAR
İnce'nin danışmanları ve "image manager"lerinden acayip kuşkulanıyorum.
BİSİKLET VE KASKET SAÇMALIKLARI
O kasket nedir yahu, kelebek gibi. İzzet Yasar'ın ifadesiyle, memlekette kasket takan köylü mü kaldı, nedir bu komedi?!
Bisikletle kürsüye çıkmak nasıl bir saçmalıktır?
Böyle giderse bunlar yakında Şener Şen'in Vecihi'si gibi helikopter işine de girerler diye korkmuştum, neyse ki kamyon işine girdiler. (Yanına da muavin olarak Kemal oturaydı iyiydi; "Takozu getir Kemal'im." )
Kim ne derse desin, İnce bu ekipten kurtulur CHP Genel Başkanı olursa bir sonraki seçimde iktidara gelir.
Kemal Kılıçdaroğlu da bunun farkında olacak ki altını şimdiden oyuyor.
"Gel bakalım Muharrem İnce" dedikten hemen sonra, CHP rozetini İnce'nin yakasından söküp çıkarmasının bir anlamı da "buraya kadar, hadi yallah" demekti.
Bunu hepimiz ıskaladık.
TÜM FİRARİ FETÖCÜLERİN UMUTU AKŞENER
Açıkladığı 230 sayfalık beyanname / bildirge tam bir fecaat. Nihat Genç'in dediği gibi PKK yazsa daha fazlasını yazamazdı.
FETÖ derseniz, Kılıçdaroğlu'na göre zaten "tiyatrodan" ibaret.
Uzun lafın kısası, İnce'yi sevdiğim kadar Akşener'e gıcığım. Nedeni elbette kişisel değil. Tüm firari FETÖ'cüler Akşener'i çok sevdiği ve umutları gördükleri için.
Benim trajedim de şu:
Gıcık olduğum Akşener'e sevdiğim İnce başkan yardımcısı olmaya dünden razı.
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ