Adana Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 7 Mart'ta terör örgütü DEAŞ'a yönelik yaptığı operasyonda gözaltına aldığı M.S. isimli şahıs ifadesinde, Adana'dan DEAŞ'a katılan ve Suriye'ye giderek savaşan, ayrıca Adana'da DEAŞ'ın sohbetlerine katılan, DEAŞ'a eleman temin eden zanlıların ismini verdi. Ekipler, yaptığı teknik ve fiziki takip sonucunda sonucunda zanlıların 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nda da eylem yapma ihtimalleri olduğunu belirleyerek, 17 Mayıs şafak vakti şahıslara yönelik operasyon düzenledi. Yapılan operasyonda 3'ü Suriye, 7'si ise Türkiye uyruklu 10 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan şahıslar arasında Suriye'de doktor olan ve Adana'da da Levent Mahallesi'nde doktorluk yaptığı belirlenen Malik Meteap Ajeel isimli şahsın da olduğu belirlendi. Ayrıca gözaltındaki Allavi Abbas Elmelluh'un (25) ise DEAŞ'ın uçaksavar silahlarını kullandığı saptandı. Türkiye uyruklu A.Ü., K.K. ve M.Ö.'nün ise Suriye'ye giderek burada DEAŞ adına savaşıp DEAŞ zayıflayınca tekrar Türkiye'ye döndükleri tespit edildi. Bu şüphelilerin ifadelerinde Suriye'ye gittiklerini ancak kendilerine savaş eğitimi ve silah verilmediğini, nöbet tuttuklarını söylediği öğrenildi.
"ÇOCUKLARI OKULA GÖNDERMEYİN, DEVLETİN İMAMLARININ ARKASINDA NAMAZ KILMAYIN"
Bu arada ekipler, DEAŞ terör örgütünün Adana'da sık sık sohbet toplantıları yaptığını ve bu toplantılarda halkı devlete ve millete karşı kışkırtmaya çalıştıkları öğrenildi. Sohbet konuşması yapan kişinin katılanlara "Seçimlerde kimseye oy vermeyin, sandığa gitmeyin. Çocuklarınızı bu devletin okullarına göndermeyin. Bizim medreselerimize gönderin. Devletin imamlarının arkasında namaz kılmayın. Bizim kendi din adamlarımızın arkasında namaz kılın. Çünkü bunlar gerçek Müslüman değil" dedikleri öğrenildi.
"TERÖR ÖRGÜTÜNÜ TOPARLAMAK İÇİN SURİYE'DEN MEKTUPLAR OKUNUYOR"
Ayrıca DEAŞ'ın sohbet sırasında terör örgütüne savaş elamanı kazandırmak için türlü oyunlar yaptıkları da belirlendi. Suriye'ye savaşa giden şüphelilerin mektup gönderdiği söylenerek bu mektupların toplanan vatandaşlara okutulduğu saptandı. Mektubu yazan kişilerin, "Suriye çok güzel burada cihat yapıyoruz, Allah uğruna savaşıyoruz" gibi cümleler kurduğu tespit edildi. Ancak zanlılar bu yapılan tespitleri inkar edip suçlamaları kabul etmedi. Zanlılar sorgularının adliyeye sevk edildi.