Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Günü" nedeniyle yayımladığı mesajda, "Bundan 68 yıl önce Avrupa Birliği (AB) projesinin temelini oluşturan Schuman Deklarasyonu'nun kabul edildiği 9 Mayıs tarihi, AB'ye adaylığımızın tescil edildiği 1999 yılından beri ülkemizde 'Avrupa Günü' olarak kutlanmaktadır. Avrupa bütünleşmesi fikri, uzun yıllar süren savaş ve çatışmaların ardından Avrupa'nın barış, istikrar ve refaha kavuşmasına önayak olmuştur. Ekonomik işbirliğiyle başlayan bütünleşme süreci, zaman içerisinde üyeler arasında her alanda uyumu arttırarak AB'yi bir siyasi bütünleşme modeli haline getirmiştir. Ancak, bir Avrupa ülkesi olan Türkiye'nin AB'ye katılım sürecinin halen sürüncemede bırakılması, Avrupa bütünleşmesinin de tamamlanamadığını göstermektedir. Türkiye'nin tam üye olarak yer almadığı bir Avrupa Birliği projesi eksik kalmaya mahkûmdur." açıklamasını yaptı.
AVRUPALI SİYASETÇİLERE SERT TEPKİ
"Küresel belirsizliklerin her geçen gün arttığı günümüz dünyasında insan hakları, hukukun üstünlüğü, demokrasi, eşitlik, adalet gibi AB'nin üzerine kurulu olduğunu iddia ettiği evrensel değerler ve Birliğin geleceği ciddi sınamalarla karşı karşıyadır. Birliğin geleceğine yönelik en büyük tehdit yine Avrupa'nın kendi içinden gelmektedir. Ayrımcılık, ırkçılık, yabancı karşıtlığı ve İslam düşmanlığı gibi akımların yaygınlaşması Avrupa'nın sosyo-politik hayatını esir almaktadır. Avrupa'nın ortak geleceğini tehdit eden bu akımlara karşı maalesef birçok Avrupalı siyasetçi, sessiz ve tepkisiz kalmaktadır. Hemen her gün bir ibadethanenin kundaklandığı, Müslümanlara ait işyerlerinin saldırıya uğradığı, dili, dini ve rengi farklı olduğu için insanların sözlü ve fiziki şiddete maruz kaldığı bir Avrupa'nın istikbali de karanlık demektir. Türkiye'nin tam üyeliği ekonomik, siyasi ve sosyal katkıları yanında bu tehditlerle mücadelede Birliğe ihtiyacı olan en büyük imkânı sunacaktır."
"TÜRKİYE İLE AB'NİN BİRLİKTE ÇALIŞTIĞINDA NELER BAŞARABİLECEĞİNİN GÖSTERGESİ OLMUŞTUR"
"Ülkemiz, birkaç üye devletin ihtirasından kaynaklanan sabotajlara rağmen stratejik hedef olarak gördüğü katılım sürecine bağlılığını halen korumaktadır. Türkiye, AB ile birçok alanda mevcut olan işbirliği mekanizmalarını ortak çıkarları doğrultusunda devam ettirmek arzusundadır. Mülteci krizinin doruk noktaya ulaştığı dönemde AB ile yapılan Göç Mutabakatında kaydedilen müspet sonuçlar, Türkiye ile AB'nin birlikte çalıştığında neler başarabileceğinin göstergesi olmuştur. Bu düşüncelerle başta vatandaşlarımız olmak üzere bütün Avrupalıların Avrupa Günü'nü tebrik ediyor, Türkiye-AB ilişkilerinde hayırlara vesile olmasını diliyorum" dedi.