Diyanet İşleri Başkanlığından yapılan yazılı açıklamada, Fransa'da yaşlı bir Yahudi kadının öldürülmesi üzerine ortaya çıkan birtakım tartışmalara bağlı olarak, bazı odaklar tarafından Müslümanların kutsal kitabı Kur'an-ı Kerim'e karşı bir iftira kampanyası başlatıldığı ve haddi aşan provakatif teklifler dile getirildiği belirtildi.
"Söz konusu anlayışa sahip bir grup tarafından hadsiz bir tavırla Kur'an-ı Kerim'den bazı ayetlerin çıkarılmasını teklif etme saygısızlığında bulunulmuştur." ifadelerine yer verilen açıklamada, Kur'an ayetlerinin bağlamından koparılarak onlara yanlış anlamlar yüklenmesinin ilmi ve ahlaki bakımdan asla tasvip edilemeyeceği vurgulandı.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Bütün Müslümanların istisnasız ortak inancına göre Kur'an-ı Kerim Allah'ın indirdiği son kitaptır. Bu ilahi kelam, hiçbir harfi değişmeden günümüze kadar gelmiştir, kıyamete kadar da değişmeyecek ve değiştirilemeyecektir. Kur'an-ı Kerim'e göre inancı ne olursa olsun insan hayatı değerlidir, dokunulmazdır, hatta bir insanın haksız yere öldürülmesi bütün insanların öldürülmesi, bir insanın yaşatılması ise bütün insanlığın yaşatılması gibidir."
Tarih boyunca İslam toplumlarında Yahudi ve Hristiyanlar da dahil değişik inançlara mensup kişi ve grupların barış ve huzur içerisinde yüzyıllarca birlikte yaşadıklarının inkar edilemez bir hakikat olduğu kaydedilen açıklamada, dünyanın muhtelif coğrafyalarında başta Yahudiler olmak üzere farklı inançlara mensup insanlar pek çok ayrımcılık ve zulme maruz kaldığında, İslam coğrafyasının bunların sığınağı olduğu kaydedildi.
Açıklamada, "Müslümanlar birlikte yaşadıkları bu topluluklara rahmet kaynağı Kur'an'dan yola çıkarak hep iyilik, merhamet ve adaletle davranmışlardır." değerlendirmesinde bulunuldu.
İslam medeniyetinin merkezleri konumundaki İstanbul, Kudüs, Bağdat, Şam, Kahire, Saraybosna gibi şehirlerde birlikte yaşamanın en güzel örneklerine şahitlik edildiği hatırlatılan açıklamada, şunlara yer verildi:
"Bütün bu gerçeklere rağmen münferit ve faili meçhul bir takım olaylar üzerinden algı oluşturarak İslam'a, Müslümanlar'a ve Kur'an-ı Kerim'e iftira edilmesi akla, ilme, tarihe, hakka, hukuka ve vicdana aykırıdır. Bu önyargılı çaba özellikle son zamanlarda Müslümanların temel hak ve hukukunu tehdit eden İslamofobiye hizmet etmekten başka bir işe yaramayacaktır. Bütün Müslümanları incitecek ve dünya barışını bozacak bu tür provakatif eylemleri şiddetle kınıyor ve tüm dünya kamuoyunu daha insaflı ve hakkaniyetli olmaya davet ediyoruz."