Kamuoyunda "böcek" davası olarak bilinen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı sırasında çalışma ofislerine dinleme cihazı konulmasına ilişkin 12 kişinin yargılanmasına devam edildi.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanıklar Sedat Zavar ve İlker Usta, tutuksuz sanıklar Mehmet Yüksel, Hüseyin Özbilgin ve Hasan Akın'ın yanı sıra sanık ve müşteki avukatları katıldı. Sanıklardan Zeki Bulut ve Ömer Altıparmak ile tutuklu bulundukları cezaevlerinden telekonferans sistemiyle bağlantı kurulan duruşmada, sanıklar mütalaaya karşı savunma yaptı.
"DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'NDA ÇALIŞTIĞIM DÖNEMDE EĞİTİM VERDİĞİM KİŞİ BENİ ARADI"
Tutuksuz sanık Hasan Akın, savcılık makamının beraat talebini kabul ettiğini belirterek, "Dışişleri Bakanlığında çalıştığım dönemde savunma sanatları eğitimi verdiğim bir kişinin beni aramasından dolayı sanık olarak yargılanıyorum. Ben savunma sanatları öğreticisiyim. Birçok asker ve emniyet görevlisine kurslar verdim. Arayan kişinin de ne için aradığını kesin olarak hatırlamamakla birlikte savunma kurslarının yıl sonu etkinliğiyle ilgili aradığını düşünüyorum. Suçla herhangi bir ilgim olmadığı için beraatime karar verilmesini istiyorum." ifadelerini kullandı.
Tutuksuz sanık Hüseyin Özbilgin de önceki savunmalarını tekrar ettiğini bildirerek, "Öncelikle beraatıma karar verilmesini ancak mahkeme aksi kanaatte ise hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasını talep ediyorum." dedi.
BERAATINI TALEP ETTİ
Tutuksuz sanık Mehmet Yüksel ise atılı suçlamaları kabul etmediğini ve mütalaaya karşı yazılı dilekçe sunduğunu belirterek, "Gözaltına alındıktan sonra soruşturma savcısı hakkımda takipsizlik kararı verdi. İtiraz sonrası davanın ilk açıldığı Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandım ve beraat ettim. Mahkemenizce de beraatime karar verilmesini talep ediyorum. Aksi takdirde iseniz de hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasını istiyorum." diye konuştu.
Tutuklu sanık İlker Usta da yaptığı savunmasında, polis memuru olarak görev yaptığını ve yardımcı görevli olarak Başbakanlık Konutuna gittiğini ileri sürerek beraatına karar verilmesini istedi.
Sanık avukatları da müvekkillerinin suçsuz olduğunu iddia ederek beraat ve tahliye kararı verilmesini talep etti. Duruşmaya yarın sanık savunmalarıyla devam edilecek.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Başbakanlığı sırasında Erdoğan'ın Keçiören'deki ikametgahı ile Başbakanlık Resmi Konut'taki çalışma ofislerinde iki dinleme cihazı bulunmuştu. Buna ilişkin, 13 kişi hakkında Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açan savcılık, "eylemin hangi örgüt adına yapıldığının" tespit edilemediğini belirterek, "örgüt" suçu yönünden soruşturmayı ayırmıştı.
Yargılama sonucunda sanıklardan Zavar ve Usta, "devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etmek" ve "haberleşmenin gizliliğini ihlal" suçlarından 7 yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptırılmış, 8 kişinin beraatine karar verilmiş, yakalanamayan 3 sanığın dosyası ayrılmıştı. Davanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 16. Ceza Dairesi, bazı hükümleri onarken, bazılarını bozmuş, kararın ardından dosya tekrar mahkemeye gelmişti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bu dava görülürken, dinleme cihazlarının FETÖ tarafından konulduğu gerekçesiyle 11 sanık hakkında Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yeni dava açmıştı.
"Böcek" davasını karara çıkaran Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi, firari 3 sanık hakkındaki ayırdığı dosya ile Yargıtayın bozduğu dosyaları birleştirerek "örgüt" davasının açıldığı Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesine göndermiş ve dosyalar burada birleştirilmişti.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi ayrıca dinleme cihazlarına ilişkin savcılığa sahte rapor vermekle suçlanan eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Hasan Palaz ile Gökhan Vıcıl ve Hamza Turhan hakkında gördüğü davanın da "örgüt" davasıyla birleştirilmesine karar vermişti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, sanıklardan 7'si hakkında, "suçu işlemeye yönelik Başbakanın evi ve resmi ikametgahına izinsiz girerek, konut dokunulmazlığını ihlal" ve dinlemeye yönelik alınan ve envantere kaydedilmeyen cihazlarla ilgili "zimmet" suçunu işledikleri gerekçesiyle bir dava daha açmış, mahkeme bu davayı da "Böcek" davasıyla birleştirmişti.
Sanıklardan eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanı Ömer Altıparmak hakkında Ankara 36. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan ve Altıparmak'ın "Erdoğan'ın çalışma ofislerine dinleme cihazı konulmasına ilişkin, MİT'in verdiği bilgilere rağmen, personeliyle ilgili gerekli denetim ve soruşturma prosedürünü başlatmayarak, görevini ihmal ettiği" gerekçesiyle 2 ay 15 gün hapis karşılığı bin 500 lira adli para cezasına çarptırıldığı davanın da Yargıtayın bozma kararının ardından "Böcek" davasıyla birleştirilmesine karar verilirken, son olarak da sanıklardan bazıları hakkında benzer suçlamalarla Ankara 28. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan davanın "ana dava"yla birleştirilmesi kararlaştırılmıştı.