Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan AK Parti Aydın 6. Olağan İl Kongresi'ne katıldı. Erdoğan ilk olarak kongrenin yapıldığı Aydınlılar tarafından büyük coşkuyla karşılandı. Erdoğan Atatürk Spor Salonu dışında toplanan vatandaşlara ve kongereye katılan partililere hitap etti. Erdoğan buralarda yaptığı konuşmalarında şunları söyledi:
Afrin'de etkisiz hale getirilen terörist sayısı 3 bin 991. Belki 4 bin olmuştur. Tunceli'de, Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te, Zaho'da etkisiz hale getirilen teröristleri bu sayıya dahil değil. Onları kattığımızda rakam 4 bin 200, 4 bin 300'ü buluyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Belki şu an 4 bin olmuştur"
Biz söz veririz yaparız ama Bay Kemal konuşur. Yav biz Hatay'a gidiyoruz, Reyhanlı'ya gidiyoruz. Orada kongrem var, oradan da sanatçılarımızla sporcular hep beraber Reyhanlı'ya geçiyoruz ve 150 kadar sanatçılarla beraber oluyoruz. Aman ya Rabbi! Bay Kemal çıldırdı. "Sizin orada ne işiniz var?" dedi. Hakaret üstüne hakaret. Bay Kemal, söyle de sanatçılarımız senden izin alsınlar bari. Yav sen, bizimle beraber Mehmetçiği moralize etmeye çalışan sanatçılara hakaret yetkisini nereden aldın? Edep yahu derler. Sen acaba bu cephelerden hangisine gidip bu askerle birlikte oldun. Ha ben size söyleyeyim: O teröristlerle beraber oldu, el ele kol kola yürüdü. O ancak bundan anlar; biz ise Mehmetçiğimizle birlikte oluruz. Batı'ya git, ABD'ye git; sanatçılar zaman zaman ordusuyla beraber olurlar, onlara moral verirler.
"Bir ülkenin sanatçıları savaşı değil, barışı savunur" diyor. Yani sanatçılarımızın yanlış safta yer aldığını ima ediyor. Bu zihniyete göre sanatçılarımız, askerlerimizin değil teröristlerin yanında yer almalı. Kendi devletine, kendi hükümetine, kendi askerine düşmanlık içine giren bir parti, nasıl olur da Cumhuriyetimizin kurucu partisi olduğunu iddia edebilir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Sen anca onlarla kolkola yürümekten anlarsın"
Daha dün şu anda hepsi de terör örgütü üyeliğinden aranan DHKP-C'nin militanlarını sanatçı diye Meclise getirip, basın toplantısı düzenleyenler, elbette askerimizin yanında yer alan gerçek sanatçılardan rahatsız olurlar. Eğer yarın, öbür gün ana muhalefetin başındaki zat, Aydın'a gelirse kendisinden şehitlerimizin adını anmadan önce ağzını çalkalamasını isteyin. Çünkü bu zat terörle mücadele için hayatlarını ortaya koyan askerlerimize, polislerimize, jandarmalarımıza, güvenlik korucularımıza hakaret edenlerin yol arkadaşıdır, en büyük destekçisidir.
Siz bunların dillerinden adalet lafını eksik etmediklerine, adalet diye yollara düştüklerine bakmayın. FETÖ'sünden PKK'sına kadar terör örgütlerini savunmak adalet demek değildir. Ülkesine ve milletine hayırlı her işi baltalamak adalet değildir. Neymiş? Bizi uyutmayacakmış, biz günün 24 saatini, haftanın 7, yılın 365 gününü zaten ülkemize ve milletimize hizmet yolunda durmadan, dinlenmeden çalışıyoruz. Asıl sen içinde bulunduğun dalalet uykusundan uyanmaya bak. Ömründe devletten aldığı maaş dışında kendi emeğiyle, kendi alın teriyle, kendi becerisiyle, kendi yeteneğiyle tek kuruş kazanmamış adama ana muhalefet partisini teslim ederseniz işte böyle zırvalar. SSK'ya genel müdür olduktan sonra kurumun ne hale geldiğini herkes biliyor.
Çocuklarının evini nasıl aldığının hesabını veremeyip, yakasına yapışan bir gazeteye, bu evi üç kuruşa satmak zorunda kalan bir adama milletimiz ülke ekonomisini teslim etmez. Hep söylüyorum, iş bilenin, kılıç kuşananın. Bunlarda bırakın ülkeyi yönetmek için gereken kabiliyetleri, eski siyasetçilerin en azından kulağa hoş gelen söz söyleme sanatı bile yok. Hepsi tıpkı boş çuval gibi bıraktığınız anda yere yığılıyor, diyeceğim ama içi boş da değil. Bu çuvalın içi cüruf dolu cüruf. Kin dolu, nefret dolu, hakaret dolu, "Zulüm 1453'te başladı." diyenlerin ihanetiyle dolu. Testinin içinde ne varsa dışına da o sızar derler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yolcudur Abbas, bağlasan durmaz
'YOLCUDUR ABBAS BAĞLASAN DURMAZ'
17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişiminde FETÖ ile mücadele ettik. Bu zatı, yine karşımızdaki ihanet çetesinin yanında bulduk. Şimdi de PYD'nin safında yerini almıştır.
2019'daki üç seçimi de kaybedince artık feriştahı gelse kendisini o koltukta tutamaz. Hani bizde bir söz var ya, "Yolcudur Abbas bağlasan durmaz" derler ya, bu zat da 2019'un en geç kasım ayında siyasi hayatını inşallah noktalayacak. Son günlerde muvazeneyi tamamen yitirmesi, herhalde bu gerçeği görmesinden kaynaklanıyor. Ey Kılıçdaroğlu, istediğin kadar hopla, zıpla, dövün, kendini parala hiç önemli değil. Nasıl olsa seni bekleyen acı siyasi akıbetten kurtuluşun yok.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Teröristleri kendi ürettiğimiz silahlarla yok ediyoruz"
BU CHP'NİN SİZİN HAYALİNİZDEKİ PARTİYLE ALAKASI YOK
CHP'ye gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum, bu kadar başarısız birisiyle nereye gideceksiniz? Kurtulun bundan. Kurtulun da Türkiye biraz şenlensin. Türkiye demokrasiyi görsün. İktidar var ama güçlü muhalefet yok. Onun için biz tek kale oynuyoruz.
Aydın'ın, Gazi Mustafa Kemal'in hatırasına hürmeten hala CHP'ye çok ciddi desteği olduğunu görüyoruz. Sizin gönlünüzde yaşattığınız CHP ile şu anda muhalefet partisi CHP arasında hiçbir ilişki kalmamıştır. Gazi Mustafa Kemal'in CHP'si, Kurtuluş Savaşı'na öncülük eden kadro tarafından kurulmuştur. Bugünkü CHP ise Türkiye'nin ikinci Kurtuluş Savaşı sürecine alenen ihanet eden, düşmanın değirmenine su taşıyan bir parti haline dönüştü.
EY KEMAL! SENİN GİDECEK YERİN YOK
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aydın'ın ardından Denizli'ye geçerek AK Parti'nin 6. Olağan Kongresi'ne katıldı. Erdoğan, yaptığı konuşmada CHP ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na yüklendi: "Biz ana muhalefet gibi demagoji peşinde olmadık. Yalan, iftira ve hamasetle oy istemedik. Vatandaşlarımıza ancak yapabileceklerimizin sözünü verdik. Hamdolsun ne söz verdiysek, onu yerine getirdik. Ey Kemal!. Senin gidecek yerin yok. Senin gidecek yerini milletim ilk seçimlerde tayin edecek."
Erdoğan, ayrıca Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zola'nın kızı Esra Zolan ile Abdullah Tok'un nikah törenine katılarak şahitlik yaptı.