O FLAŞ RAPOR ORTAYA ÇIKARILDI
Ankara Garı'nda DEAŞ tarafından düzenlenen terör saldırısı ile ilgili, 36 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi. Mahkemeye gelen evraklar arasında, Diyarbakır, Suruç, Ankara Gar, İstanbul ve Gaziantep'teki bombalı saldırıların planlayıcısı olduğu belirlenen, Mayıs 2016'da Gaziantep'te yakalanacağını anlayınca kendini patlatan DEAŞ'ın Türkiye emiri Yunus Durmaz'ın Ankara Gar saldırısının ardından örgüte yazdığı rapor ortaya çıktı. Raporda Durmaz'ın, saldırının planlanmasından, örgüt üyelerinin polis tarafından yakalanmasına kadar olan süreci not ettiği görülüyor.
'EYLEMİ YAPMAK İÇİN 5 KEZ İZİN İSTEDİM'
Dosyada, Yunus Durmaz'ın, Ankara Gar saldırısı sonrası örgüte verdiği 3 sayfalık rapor yer aldı. Raporda, Durmaz, saldırı öncesi 5 kez izin istediğini belirterek, "Bu ayın birinden itibaren bu ameli 5 kez yapalım diye cevap istedim, cevap ayın dokuzunda Ebu Talha'yla geldi. Ben de aceleyle tertip yaptım" diye anlatılıyor. Durmaz, patlamada kullanılacak araç için para istediğini, ancak para gelmemesi üzerine kendi imkanlarıyla çözüm bulduğunu belirtiyor.
"YAKALANDIKLARINDA DEPOLARI BOŞALTTIK"
Durmaz, Ankara'ya 10 Ekim saldırısı öncesinde 'Davud' kod adlı Hakan Şahin'i yolladığını ve Şahin'e "Sakın amel bölgesine girme, sadece kardeşleri bırakıp geleceğimiz bir adres bul, bana gönder" dediğini anlatıyor. Yazdığı raporda, katliam sonrasında 'Kundi' kod adlı bombacılara eskortluk eden Yakup Şahin ve Hakan Şahin'in nasıl yakalandığını bilmediğini belirten Durmaz, ikisinin yakalanmasının ardından depoları boşalttırdığını yazıyor.
"POLİSİ FARK EDİNCE KAÇTIK"
Durmaz, saldırının ardından kaldıkları evin çevresinde polisi görünce kaçtıklarını yazarak, "Sadece tabanca ve el bombalarını alarak tek tek evden çıktık. Evde 6 keleş, bin tane 9 milimetrelik mermi, 10 şarj, 25 el bombası, askeri bilgilerin bulunduğu hafıza kartı ve basılan depolarda 2 bin 500 kilo amonyum, 60 kilo TNT bıraktık" diyor. Raporda araçların ele geçtiğini, kaldıkları evlerin tespit edildiğini anlatan Durmaz, "Şu anda 8 kardeşimle, askerlerle bir arkadaşımızın evinde bekliyoruz. 5 emmi bizden ayrı" diyor. Durmaz, depo işlerini halleden Resul Demir, bombacıların taşındığı aracın sahibi Halil İbrahim Alçay'ın cezaevine girdiğini, örgütün nakliye işlerini yapan Hüseyin Tunç ve örgüt üyelerine ev ayarlayan Yakup Karaoğlu'nun gözaltına alınıp, bırakıldığı bilgisini veriyor.
SALDIRI SONRASI YAPTIKLARI HATALARI SIRALIYOR
Raporda, 10 Ekim katliamıyla ilgili değerlendirme de yapan Durmaz, yaptıkları hataları şöyle sıralıyor:
"Ebu Bera yol mesafesini 5 dakikaya indirdi, bu da iki aracın birbiriyle bağlantısını ortaya çıkardı. Yol üzerinde 4 kez bir araya gelerek aynı petrol noktasında durarak iniyorlar ve ihtiyaçlarını gideriyorlar. 'Kundi' adrese erken giderek, yeğini 'Davud'a bakıyor. Bulamayınca geri dönerek, Ebu Bera'ya Davud'un göremediğini, petrolde beklemesini ve 40 dakikaya gelmese yol üzerinden, Ankara'ya 13 kilometre kala bir mahallede kamerasız bir sokakta bırakmasını söylüyor. Kundi geri gelmeyince Ebu Bera ittihat ederek, kardeşleri Ankara'ya daha yakın bir yerde taksi durağına yakın bir yerde bırakıyor. Kardeşler de indikleri yere yakın bir taksi durağından taksiye binerek, hedef bölgeye gidiyorlar. Ebu Bera İstanbul'a gitmek yerine yaptıkları hatalar sebebiyle ifşa olduklarını düşünerek, Antep'e dönüyor. Kundi ile Davud'a, Ebu Bera ile amel sonrası tüm hataları tespit ettim. Duvudu (köyüne).. yolladım. Kundi'ye ve Ebu Bera'ya evlerine gitmemelerini söyledim..
"Arabalar kameralardan tespit edilerek, Gaziantep'e kadar izleniyor. Sürenlerin kimlik bilgileri tespit edilerek, evler basılıyor. Ebu Bera'ın ortağına baskın (Resul) yapılarak, Ebu Bera'yı soruyorlar, o da askerlerin evlerini ayarlayan kardeşin yanına (Yakup Karaoğlu) polislerle."
AYNI KAREDELER
Öte yandan mahkeme dosyasına Gaziantep Cumhuriyet Savcılığı ve Emniyet Müdürlüğü tarafından gönderilen soruşturma evraklarında sanıklara ait görüntülerden alınmış fotoğraflar da yer aldı. Bu fotoğraflarda Gaziantep'te emniyet müdürlüğüne düzenlenen saldırı ile ilgili soruşturmada tutuklanan Ahmet Zeytinci, Gar saldırısı sanıklarından Resul Demir ve Halil İbrahim Durgun ile birlikte görülüyor. Başka bir karede ise İstanbul İstiklal Caddesi'ndeki terör saldırısı soruşturmasında tutuklanan Ercan Çapkın, Ankara Gar saldırısı davasının sanığı İbrahim Halil Alçay ve kimliği tespit edilemeyen bir kişiyle görülüyor.