Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.
Duruşmada savunma yapan sanık Can Taşçı, iddianamedeki suçlamaları reddettiğini, olay günü terör saldırısı olduğu haberi üzerine kışladan çıkarıldıklarını, "ülkenin durumu karışık" denilerek tahrik edildiklerini iddia etti.
"BABAM EK İŞ OLARAK SAZ ÇALAR, BU 1 DOLARLAR DA ONA VERİLENLER"
Taşçı, o süreçte kursiyer uzman çavuş olduğunu, üzerinden çıkan 1 dolarları kardeşinin hatıra olarak verdiği için sakladığını öne sürdü.
Kursta bulunan diğer uzman çavuş adaylarından farkı olmadığını ve suçsuz olduğunu savunan Taşçı, şöyle konuştu:
"Kurs, eylül ayında bitecekti. Bugün ise 20 aydır tutuklu haldeyiz. 15 Temmuz günü bölük komutanı Oğuz Serdar Özgür defalarca arayıp 'Neden telefonuna bakmıyorsun. Acil durum var.' diyerek arkadaşlarıma haber vermemi istedi. Komutanlar, 'Türkiye'nin durumu karışık. Hazırlanmamız lazım.' dedi. Bir araya gelince silahlandırıldık. Bize, 'Halkın can güvenliği tehlikede. Gerekirse silah kullanın.' diye de emredildi. Ama darbeye yönelik herhangi bir emri uygulamadık. Cüzdanımdan çıkan dolarları, engelli kız kardeşim askere gönderildiğim gece bana hatıra olarak teslim etti. Babam ek iş olarak saz çalar. Düğünlerde havaya atılan paralardan kendisi de toplar. Bunlar da o paralardır."
"KURUNUN YANINDA YAŞ OLMAK"
Taşçı, yakın çevresinin, suçsuz olduğuna ilişkin en büyük delil olarak değerlendirilmesini isteyerek, "O zaman 24 yaşındaydım. Şimdi 26 yaşındayım. Kurunun yanında yanan yaş olmak istemem." ifadesini kullandı, beraatini talep etti.
Duruşmada savunma yapan sanık İbrahim Yıldız, önceki savunmalarını tekrar ettiğini belirterek, 15 Temmuz'da muhabere başçavuş Ata Gümüş tarafından kışlaya çağrıldığını söyledi.
Hayatı boyunca FETÖ'nün herhangi bir okul ve yurdunda kalmadığını öne süren sanık Yıldız, o gece kendisine sadece telsizlerin çevrim eğitiminin yapılacağı bilgisinin verildiğini anlattı.
YILDIZ, "KIŞLADA GECE EĞİTİMİ VAR" TALİMATIYLA TOPLANDIKLARINI SÖYLEYEREK ŞUNLARI KAYDETTİ:
"Eğitim denetlemesi yapılacağı bildirilince bir araya geldik. Daha sonra TÜRKSAT'a saldırı olduğu söylendi. Emniyet güçlerine takviye olarak kışla dışına çıkarıldık. Tamamen yardım maksatlı olduğunu düşünerek itaat ettim. Sonra olayın gerçek yüzünü öğrendik. Temelli civarında durduk. Sonra da bir köyde emniyet güçlerine teslim olduk. Bu yapının kurumlarında kalmadım. ByLock ve KakaoTalk gibi programları ne gördüm ne de kullandım. Siber suçlar raporunda aleyhime suç unsuru teşkil edecek herhangi bir bilgi yoktur, bilirkişi raporuyla sabittir. Aleyhime tanık da yoktur. Beraat ve tahliyemi talep ediyorum."
Duruşmada savunma yapan sanık Mehmet Yıldız, önceki savunmalarını tekrar ettiğini, iddianamedeki suçlamaları kabul etmediğini belirterek, 15 Temmuz'da kimseden sıkı yönetim direktifleri almadığını öne sürdü.
Sanık Yıldız, o süreçte daha yeni göreve başladığını, askeri algılardan henüz yoksun ve tecrübesiz olduğunu öne sürdü.
TATBİKAT, GECE EĞİTİMİ GİBİ SÜREÇLERDEN O SIRADA BİLGİSİ OLMADIĞINI BELİRTEN YILDIZ, ŞUNLARI SÖYLEDİ:
"20 günlük astsubaydım. 2. Topçu Taburu'na işletmen olarak atandım. Henüz oryantasyon sürecindeydim. Emirleri sorgulamadan yapıyordum. O gece, Aydın üsteğmen 'Kolluk kuvvetlerine desteğe gidiyoruz' diyerek bizi götürdü. Kimseden sıkıyönetim ya da darbe direktifi almadım. Bu darbeyi çok yıldızlı komutanlar da anlayamamışlardır. 20 aydır tutukluyum. Beraatimi talep ediyorum."