Almanya Başbakanı Angela Merkel, ülkede yaşayan Müslümanların ve doğal olarak İslam'ın da Almanya'ya ait olduğunu söyledi.
"İSLAM KONFERANSI ÖNEMLİ"
Dinler arasında barışçıl bir birlikte yaşam için çaba harcanması gerektiğine dikkati çeken Merkel, "Ülkemizi Hristiyanlık büyük ölçüde şekillendirmiştir ve bu hala da sürmektedir. Musevilik damgası da vardır. Ancak günümüzde artık Almanya'da 4 milyon Müslüman yaşamaktadır. Ve burada dinlerini yaşıyorlar. Yani Müslümanlar da Almanya'ya ait ve böylece dinleri olan İslam da. Biz anayasa temelinde ve anayasaya uygun bir İslam istiyoruz. Geçmişte de bunu her zaman açık şekilde ifade ettim. Dinler arasında birlikte yaşamı sağlayabilmek için her türlü çabayı harcamalıyız ve bu alanda İslam Konferansı da önemli bir araç." şeklinde konuştu.
"RUSYA'YA KARŞI BİR BOYKOT DÜŞÜNMÜYORUZ"
Merkel, İngiltere'de eski Rus ajanı Sergey Skripal ile kızı Yulia'nın zehirlenmesi olayıyla ilgili bir soruya karşılık da, bu konuda tüm bulguların Rusya'yı işaret ettiğini, konuyu Avrupa Konseyinde de ele alacaklarını ancak şu an için Rusya'ya karşı olası bir boykot düşünmediklerini söyledi.
Merkel, Kuzey Kore ile yaşanan nükleer anlaşmazlıklarla ilgili olarak İsveç'in arabuluculuk girişimlerini desteklediklerini sözlerine ekledi.
"ARABULUCULUK YAPMAYA HAZIRIZ"
Başbakan Löfven de Kuzey Kore Dışişleri Bakanı Ri Yong Ho'nun görüşmelerde bulunmak amacıyla İsveç'te bulunduğunu belirterek, Kuzey Kore krizinin daha da büyük boyutlara ulaşmadan herkesin güvenliği için sona erdirilebilmesi amacıyla her zaman arabuluculuk yapmaya hazır olduklarını vurguladı.
İngiltere'deki İngiltere'de eski Rus ajanı Skripal ile kızı Yulia'nın zehirlenmesi olayıyla ilgili olarak Merkel ile benzer görüşleri paylaşan Löfven, ülkesinde yaşayan Müslümanlara ilişkin herkesin istediği dini seçebileceğini ancak dini şiddet ve teröre de karşı çıkacaklarını kaydetti.
Terörist destekçisi Almanya ektiğini biçmeye başladı!
Sığınmacılar konusunda da tüm Avrupa ülkelerinin sorumluluk üstlenmelerini isteyen ve bu ülkeler arasındaki iş birliğinin iyi bir şekilde işlemesi gerektiğini dile getiren Löfven, ABD'nin çelik ithalatında gümrük vergilerini artırmasının kabul edilemeyeceğini, sorunun ticaret savaşına dönüşmeden müzakerelerle çözülmesi gerektiğinin altını çizdi.