İşte o açıklama
"Ülkemiz, 15 Temmuz'dan beri açık olarak iç ve dış düşmanların saldırısıyla karşı karşıyadır. Saldırılara karşı duruşumuz, birlik ve beraberliğimiz Onları hayal kırıklığına uğratmıştır.
Bu defa, sanki dini değerlerimize bir saldırı varmış, kadınlar ve çocuklarımız bir tehdit altındaymış gibi gösterilerek, bir bardak suda fırtına kopartılmaya çalışılmaktadır.
Son yıllarda dini, ahlaki değerlerimizin, tüm toplumda öğrenilmesi ve yaşanması için yapılan çalışmalar, Sayın Cumhurbaşkanımızın, bu uğurdaki çabası hepimizin malumudur. İcraatları, tüm konuşmaları ve yaşantısı herkesçe bilinmektedir.
Konuşmanın anafikrini anlamadan seçilen bir tek cümleye takılarak, bir kanaat belirtmek doğru değildir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın döneminde bütün alanlarda olduğu gibi özgürlükler alanında da önemli gelişmeler olmuş, her yerde herkesin inancına göre yaşayabilmesi ve çalışabilmesi için bütün engeller kaldırılmıştır.
Çocuk ve kadın haklarına önem verilmiş, onların, yetişmesi ve gelişmesi için bütün imkânlar seferber edilmiştir.
Dinimizin doğru öğretilmesi için büyük gayret sarf edilmektedir.
Din konusunda konuşulacaksa, mutlaka ehliyetli kişiler konuşmalıdır. Kişilerin kendi anlayışları dinin emri olarak kabul edilmemelidir.
Diyanet İşleri Başkanlığı, Din İşleri Yüksek Kurulu, ilahiyat fakülteleri gibi kuruluşlar bunun için vardır. Cumhurbaşkanımızın döneminde, Diyanet İşleri Başkanlığımıza, din eğitimine ne kadar önem ve destek verdiği hepimizce bilinmektedir.
Algı operasyonlarına, birlik beraberliğimizi bozma ve yıpratma kampanyalarına karşı uyanık olmalıyız. Cumhurbaşkanımız, milletimizin değerlerini, inançlarını benimseyip , yaşadığı ve savunduğu için hedef seçilmiştir.
Biz sivil kuruluşlar olarak, oynanmak istenen oyunun farkındayız. Milletimizin bu gibi nifak hareketlerine geçit vermeyeceğine inancımız tamdır.
Saygı ile arz olunur."