Suriye'de rejim muhalifi Kürt entelektüellerden biri olan Siamend Hajo, 2012 yılından bu yana Suriye Gelecek Partisi'nin önce sözcülüğünü sonra liderliğini yürütüyor. PKK/PYD terörüne karşı duruşu nedeniyle yıllardır ölüm tehdidi altında yaşayan Siamend Hajo, bu çizginin gerçekte Kürt düşmanı da olduğunu düşünüyor. "ABD yakında PYD'yi desteklemeyi bırakarak Türkiye ile birlikte hareket etmek zorunda kalacak diyen Hajo, Esed rejimi ile asla uzlaşılmaması gerektiğinin altını çiziyor.
SETA'nın bir etkinliği için İstanbul'a gelen Siamend Hajo ile bölgenin gerçekleri ile yüzleşmemizi sağlayan uzun ve faydalı bir sohbet gerçekleştirdik.
PYD'NİN PKK UZANTISI OLDUĞUNU TÜM KÜRTLER BİLİR
-Dünyada bu konuda bir kafa karışıklığı var. Bir Suriyeli Kürt lider olarak PKK-PYD arasındaki organik bağ hakkında ne düşünüyorsunuz?
Her Kürt için PKK ve PYD arasındaki ilişki çok açık ve nettir. PYD elbette PKK ile aynı örgüt olduğunu söylemeyecektir. Çünkü PKK terör örgütü listesindedir ve PYD de bu listede yer almak istememektedir. Kürt toplumu PKK'nın Suriyedeki uzantısının PYD olduğunun farkında. Bir kişi bugün PKK'lı yarın PYD'li olabilir. İki örgütü de tanıyan bölgedeki insanlar için bu çok normal. Bu açık ve net ilişkiyi inkar edeceklerdir. Bunun argümanı da şu. PYD'nin terör listesine alınmasını istemiyorlar.
-Terör örgütü PYD yıllarca Suriye Kürtlerine zulmeden Esed rejimi ile Afrin konusunda ittifak yapmaya çalışması sizce ne anlama geliyor?
PYD'nin Esad'dan Türk Ordusuna karşı onları desteklemesini istediği gerçeği, PYD'nin Suriye Kürtlerin çıkarlarını temsil eden Suriye-Kürt partisi olmadığını gösteriyor. Suriyeli Kürtler, ki on yıllardır Suriye rejimi tarafından işkence gördü. Hiçbir Suriye Kürdü Esad'ın yönetimi altında yaşamak istemiyorlar. Esad, sivil savaş boyunca kendi halkını öldürerek -Kürtler de dâhil- bir kitlesel katliamcıya dönüştü. PYD, Kürtlerin değil sadece PKK'nın çıkarlarını temsil ve takip ediyor. PKK'nın odak noktası da Türkiye düşmanlığı
-Peki PKK ile PYD arasındaki bağlantı bu kadar net. ABD yönetimi ve Batı medyası bu ilişkiyi neden görmezden geliyor?
Bir örgütün terör örgütü olarak kabul edilmesi tamamen siyasi bir karardır. Terör organizasyonları her zaman Batı medyasında terör organizasyonu olarak yansıtılmıyor. ABD'nin bugün PYD'ye ihtiyacı var ve kullanıyor.
ABD PYD'Yİ DEĞİL TÜRKİYE'Yİ TERCİH EDECEK
-DAEŞ tehlikesi bitmiş olmasına rağmen ABD yönetimi PYD'yi neden desteklemeye devam ediyor?
DAEŞ tehlikesinin bitmiş olması yeni bir gelişme. ABD'nin PYD'yi sağlayacağı desteğin çok uzun süreceğini zannetmiyorum. PYD, ABD yönetimi için görevini tamamlamak üzere. ABD, NATO'da güçlü bir partner olarak gördüğü Türkiye'yi terketmeyi istemeyecektir.
-ABD yönetiminin PYD'ye verdiği destek DAEŞ ile mücadeleye indirgenebilir mi? Bu kadar basit olabilir mi?
Öncelikli hedef buydu. İki yıldır PYD'yi destekliyor. Başka bir hedefleri de olduğu çok açık. Zaten ABD'de yönetimi uzun bir süre daha Suriye'de kalacağını açıkladı. Artık askeri değil siyasi bir sürece giriliyor. Sınırlarda demokratik bir sistem kurulabilirse PYD gibi terör örgütleri etkinliklerini yitirecektir. ABD'nin Türkiye ile kötü ilişkiler içerisine girmesi kendi menfaatine değildir. Trump yönetimi de bunun farkında
-Suriye'deki Kürt halkı PKK/PYD çizgisine nasıl bakıyor?
800 bin kişi bu bölgeyi terketmek zorunda kaldı. Bunlar PYD'nin otoritesini kabul etmeyen Kürt gruplardı. PYD'nin hakim olduğu Kürt şehirlerinde halkın yüzde 60'ı yaşadıkları şehirleri terketti. PYD karşıtı Kürt gruplar siyasi olarak aktif olamayınca yaşadıkları şehirleri terkediyorlar. Bölgede PKK propagandası çok büyük. Ben bugün SETA'nın İstanbul'daki toplantısına katıldığım için PKK/PYD tarafından hain ilan edildim.
PYD TARAFINDAN TEHDİT EDİLİYORUM
-Siz PYD tarafından tehdit edildiniz mi?
2016 yılında tehdit aldım. "Eğer PYD'yi eleştirmeye devam edersen 2 haftalık ömrün kaldı" dediler. Bu konuda istihbarat alan Alman polisi de beni bu konuda uyardı. Polisle görüştükten sonra konuşmaya ve Alman kamuoyunda yeralmaya devam ettim. Başıma bir şey gelirse bunun PKK/PYD tarafından yapıldığı bilinecekti. Bunun bir korunma mekanizması olarak yaptım. Nitekim 2011 yılında partimin eski sözcüsü PKK tarafından öldürüldü. SETA'nın bu toplantısına katıldığım için PYD tarafından hain ilan edildim.
-Suriye Kürtlerinin Esed rejimine bakışı nedir? Esed'li bir çözümü kabul ediyor musunuz?
Bu konuda farklı görüşler var. Benim görüşüme göre Suriye rejimi işkence yapan bir rejimdir. Bölgede böyle bir hakkı yok.
-Bir Kürt lider olarak Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunuyor musunuz?
Suriye'nin toprak bütünlüğünü elbette savunuyorum. Suriye'de demokratik hiçbir grup Suriye'nin parçalanmasını istemiyor.
KÜRTLER ABD'NİN UMRUNDA DEĞİL
-Bir Suriyeli parti lideri olarak ABD'nin bölgede ne istediğini biliyor musunuz?
ABD'nin Suriye'de kalmasının tek sebebi Rusya. ABD Suriye'yi Rusya'ya bırakmak istemiyor. Ruslar burada olduğu sürece ABD'de Suriye'de olacaktır. ABD uzun süre Suriye'yi askeri ve politik olarak Suriye'yi Rusya'ya bırakmıştı. Ancak dünyada ve bölgede dengeler değişince ABD'nin de Suriye'ye ilgisi arttı. Kürtler aslında ABD'nin umrunda bile değil. Asl sebep Rusya.
- Suriye'deki grupların uzlaşması ve ülkede kalıcı bir barışın sağlanması bu kadar zor mu?
Suriye'de hiçbir bağımsız grup yok. Bölgede taraf olan ülkelerin ve rejimin istediğini yapan gruplar var. Mesele Suriye'deki grupların değil bölgede etkili olan ülkelerin masaya oturması. Ben muhalif grupların yaptıkları görüşmeleri gereksiz buluyorum.
- Suriye'de en etkili iki güç olan ABD ve Rusya'nın uzlaşması imkansız mı?
Suriye'de acı bir gerçek var. Suriye'de temsili bir savaş yürütülüyor. Önümüzdeki yakın gelecekte kalıcı bir çözüm göremiyorum. Ruslar Esad'ı istiyorlar ABD ise gitmesini istiyor.
ESED İSTESE DE GİDEMEZ
-Esed ben bırakıyorum artık derse?
Esad gitmek istese de gidemez. Bu Rusya'nın vereceği bir karar. Sadece Rusya değil İran da Suriye rejimine çok büyük yatırımlar yaptı. Esed'in gitmesini İran da istemeyecektir. Uluslararası arenada çözüm olmadıkça İran'da çözüm olmayacaktır.
-Süper güçler üzerinden yürüyen bu savaşın acısını maalesef masum siviller, kadınlar ve çocuklar çekiyor.
Evet ne yazık ki öyle. Savaşlar hep vahşi ve acımasızdır. Suriyelilerin elinde olsa elbette barışı isterdi. Artık onlar da artık özgür insanlar değil.
-Son olarak Suriye rejiminin Doğu Guta'da yaptığı katliam hakkında bir Suriyeli siyasetçi olarak ne düşünüyorsunuz?
Guta'da yaşananlar, Suriye rejiminin dünyanın şu anki en acımasız ve en gaddar rejimlerden biri olduğunu gösteriyor. Rusya'nın vetosu sebebiyle BM için çocukların ve kadınların da dahil olduğu masum sivillerin katledilmesinin açık bir biçimde eleştirmek ve insanı yardım getirmek için ateşkes talep etmenin mümkün olmaması da ayrıca utanç verici. Guta'da ölümler sürerken Suriye rejimini Afrin'de "kurtarıcı" olarak karşılamak da utanç verici.
İSA TATLICAN / SABAH GAZETESİ