İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmada, 2'si başka suçtan olmak üzere 6 tutuklu sanık hazır bulunurken, 3 sanığa da Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanıldı.
Mahkemeye gelen evrakların okunduğu duruşmaya, eski emniyet müdürü tutuklu sanık Yasin Topçu'nun savunmasının alınmasıyla devam ediliyor. Duruşmanın cuma gününe kadar aralıklarla devam etmesi bekleniyor.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, takipsizlikle sonuçlanan "17 Aralık soruşturma" dosyasında, usulsüz işlem yapıldığı iddiasıyla aralarında Fetullah Gülen ile eski emniyet müdürleri Yakub Saygılı, Nazmi Ardıç, Hamza Tosun, Yasin Topçu, eski komiser Hüseyin Korkmaz'ın da bulunduğu 67 sanık yer alıyor.
İddianamede, 1 numaralı sanık olarak yer alan Gülen ile eski emniyet müdürleri Yakub Saygılı, Nazmi Ardıç, Hamza Tosun ve Yasin Topçu hakkında ''silahlı terör örgütü kurma veya yönetme", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek, gizliliğin i·hlali'' suçlarından ayrı ayrı hapis cezası verilmesi talep ediliyor.
Diğer 62 polisin ise ''silahlı terör örgütüne üye olma", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek, gizliliğin ihlali'' suçlarından cezalandırılması isteniyor.
Firari sanık Hüseyin Korkmaz hakkında ''Silahlı Tero¨r O¨rgu¨tu¨ne U¨ye Olmak'', ''Tu¨rkiye Cumhuriyeti Hu¨ku¨metini Ortadan Kaldırmaya veya Go¨revini Yapmasını Engellemeye Tes¸ebbu¨s Etme'', ''Hukuka Aykırı Olarak Kis¸isel Verileri Kaydetmek'' suçlarından hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, Korkmaz'ın FETO¨/PDY Tero¨r O¨rgu¨tu¨ lideri ve yo¨neticilerinin talimatları dogˆrultusunda hareket ettigˆi, go¨revi ve konumu itibarıyla sorus¸turma kapsamında gerc¸ekles¸tirilen hukuka aykırı tu¨m kayıt ve takiplerden sorumlu oldugˆu belirtiliyor.
Hüseyin Korkmaz
FETÖ/PDY terör örgütünün yargı ve emniyet teşkilatı içerisine yerleşerek, yasal hiyerarşik yapının dışındaki bir hiyerarşik yapılanmayla hareket ettiklerinin yapılan soruşturmalardan anlaşıldığı belirtilen iddianamede, "FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü mensuplarının, örgüt lideri Fetullah Gülen'in talimatı ile devletin tüm kılcallarına sızmakla kalmayıp kamu imkanlarını kullanarak, kendilerine rakip olarak gördükleri ve hedefledikleri iktidara ulaşmak için karşılarına çıkabilecek devlet kurumlarını ve şahısları bertaraf etmek için de her türlü hile ve yöntemi acımasızca kullandıkları görülmüştür.'' ifadeleri kullanılıyor.
"SORUŞTURMA KILIFINDA DARBE GİRİŞİMİ"
17 Aralık'ın, soruşturma kılıfında bir darbe girişimi olduğu, Türkiye Cumhuriyeti 61. Hükümeti'nin ulusal ve uluslararası baskı altına alınıp istifa etmesini sağlama amacına yönelik gerçekleştiği vurgulanan iddianamede, Rıza Sarraf'ın ABD'de de tutuklanmasına da değinilerek, 17 Aralık'ta örgütün başarısız olmasının ardından, bu başarısız girişiminin ABD üzerinden yeniden canlandırılmaya çalışıldığı, örgüt mensupları tarafından yurt dışına çıkarılan bilgi ve belgelerin ABD'de Preet Bharara isimli savcıya teslim edildiği aktarılıyor.
ABD VE ABD SAVCISI İLE İŞ BİRLİĞİNE GİREN FETÖ
Bu bilgi ve belgeler üzerinden ABD'de iddianame hazırlanarak FETÖ tarafından gerçekleştirilmeye çalışılan 17 Aralık girişiminin yeniden sahneye konma çabasına girişildiği anlatılan iddianamede, Türkiye Cumhuriyeti devleti, İran ve Brezilya arasındaki doğal gaz ve petrol başta olmak üzere ticari ilişkileri hedef alan, bu sebeple de Türkiye Cumhuriyeti devleti menfaatleri aleyhine yürütülen saldırıda ABD ve ABD savcısı ile iş birliğine giren FETÖ'nün bu planlamanın yerli ayağı olduğu anlatılıyor.
Sanıkların, Dışişleri Bakanı olduğu dönemde Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın yurt dışına giriş çıkış kayıtlarını tuttukları, takipsizlikle sonuçlanan 17 Aralık soruşturmasının şüphelileriyle irtibatlandırmaya çalıştıkları ve kayıtları adli rapor haline getirdikleri belirtilen iddianamede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu, eski başbakan yardımcıları Beşir Atalay, Bülent Arınç, Ali Babacan ve dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile eski bakanların da aralarında bulunduğu 30 mağdur-müşteki yer alıyor.