MAHMUT ÖVÜR'ÜN YAZISINDAN BAŞLIKLAR
Aslında geçmişte seçim öncesi ittifaklar sağda da solda da yapıldı. SHP-DEP, ANAP-BBP ve RP-MÇP-MP ittifakları yasal zemin olmamasına rağmen yapılmıştı. Bunlar arasında en başarılısı hiç kuşkusuz 1991'de yapılan RP çatısı altındaki MÇP-MP ittifakıydı. Bugün AK Parti-MHP ittifakına uzanan sürecin ilk adımıydı o ittifak.
Ama sol, çok istediği halde bunu başaramadı. 3 Kasım 2002 seçimleri öncesi CHP, SHP, DSP ve YTP'nin "Sol ittifak" oluşturması da CHP'nin ittifak değil, iltihak istemesi yüzünden gerçekleşmedi. CHP'nin MHP ile birlikte öncülük ettiği 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde "Çatı Adayı" formülü de bir çeşit ittifak girişimiydi ama tutmadı.
CHP şimdi solun bu başarısız ittifak geçmişiyle referandumda ortaya çıkan yüzde 48.6'lık "Hayır Bloku"na sahip çıkma arasında sıkışıp kalmış durumda. Hem bloka sahip çıkıyor hem de ittifaktan kaçıyor. Çünkü o blokun asgari müştereklerde buluşmadığını biliyor. Dahası HDP-Kandil ilişkisi devam ederken, CHP ile HDP'yi, İP veya SP'yi bir araya getirmek mümkün değil.
Kısaca CHP ikinci bir DEP sendromu yaşamaktan korkuyor. Hem korkuyor hem da HPD'ye yakın bir siyaset izleyerek ittifakı gizli ve çaktırmadan yapmak istiyor. Amacı da, yerel seçimlerde bu gizli ittifakla büyük illeri kazanmak.
O seçimlerde CHP, HDP'nin büyük kentlerde aday çıkarmayacağı üzerine kurulu bir siyaset mühendisliği hesabı içinde. Bu yüzden, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu adaylık konusunda net bir cevap vermiyor, oyalama siyaseti izliyor.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ