Zeytin Dalı Harekâtı'nda yaralanan ve hastanedeki tedavisinin ardından getirildiği memleketi Adıyaman'ın Çemberlitaş köyünde ziyaretçileri kabul eden Uzman Çavuş Muzaffer Doğan, Adıyamanlı şehit Enes Sarıaslan'ın hikâyesini ve o gün yaşadığı acı tesadüfü SABAH'a anlattı.
764 nolu tepede birkaç metre aralıklarla timler halinde ilerledikleri sırada önlerindeki timin saldırıya uğradığını söyleyen gazi Doğan şunları anlattı:
'HEMŞERİM ÇIKTI'
"Biz de hemen mevzi alıp karşılık vermeye başladık. Bu sırada hemen önümde yatan yaralı biz uzman çavuşu kucaklayarak kendi bulunduğum mevziye aldım. Yarası çok ağırdı. Kucağımda şehadete ulaştı. O an sanki yüzüne nur inmiş gülüyor gibiydi. Sanki cennette peygamber efendimize komşu olduğu yeri görmüş gibi bir yüz ifadesi vardı.
Bir şeyler söylemeye çalıştı ama tek anladığım sözü 'Vatan' oldu. Üzerindeki kimliği çıkarttığımızda onun Adıyaman'ın Besni ilçesine bağlı Sulvarlı mahallesinden hemşerim Enes Sarıaslan olduğunu öğrendim. Tek isteğim, en kısa zamanda iyileşip silah arkadaşlarımın yanına dönmek. Dönmeden önce de Enes kardeşimin Sulvarlı'daki mezarını ziyaret edip silah arkadaşlarının selamını ileteceğim.
'BEN DE KÜRDÜM, BİZİ BÖLEMEZLER'
Ben daha önce de Fırat Kalkanı Harekâtı'nda görev aldım ve El Bab ile Cerablus'ta bulundum. Bunu ancak yaşayan bilir. TSK'nın her kademesindeki askerin kalbi önce vatanı, sonra annesi, sonra da sevgilisi için atar. Hainler şu anda köşeye sıkışmış durumdalar. El Bab ve Cerablus nasıl temizlendiyse Afrin de en yakın zamanda temizlenecek.
Ölü bulunan teröristlerin üzerinde ABD yapımı silahlar ve teçhizat vardı. Ben de Kürt evladıyım. Bunların Kürtlükle alakası yok. Amaçları, Türkiye'yi bölmek. Ama başaramayacaklar."