Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 45'inci Muhtarlar Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
BU İŞİ BİTİRECEĞİZ: Afrin olayını çözeceğiz, İdlib'i aynı şekilde çözeceğiz ve mülteci kardeşlerimiz topraklarına, evlerine dönsün istiyoruz. 3.5 milyonu herhalde ilanihaye saklayacak halimiz yok. Rabbimiz sure-i celilede (Tin Suresi), "Zeytine yemin olsun ki, tine (incir) yemin olsun ki" buyuruyor. Zeytine yemin olsun ki dedik, Allah'ın izniyle bu işi bitireceğiz. Askerlerimiz orada destan yazıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 45. Muhtarlar Toplantısı'nda önemli açıklamalarda bulundu
KATİLLE NE KONUŞACAĞIZ: Her türlü olumsuzluğa, alçaklığa, riyâkarlığa rağmen bölgeyi adım adım teröristlerden temizliyoruz. Bay Kemal'e rağmen temizliyoruz. "Afrin'e, fazla içerilere gitmeyin" diyor. Senden mi alacağız izni? Bize milletimizin emri var, talimatını yerine getiriyoruz. "Esad ile masaya oturun da bu işi konuşun" diyor. 1 milyon vatandaşını öldüren bir katille biz neyi konuşacağız?
HAYATI YALAN ÜZERİNE: Utanmadan, sıkılmadan bizim DEAŞ ile işbirliği yaptığımızı söylüyor. Bunda yüz, haysiyet, onur yok. "AK Parti'nin DEAŞ'a destek olduğunu ispat et, ben bu makamda durmam. Sen ispat edemezsen çekilir misin?" diyorum. Çekilemez. Hayatı yalan üzerine kurulu. DHKP-C'liler ile yürüyen birisi. DEAŞ ile ilgili bizim Cerablus, Rai ve El Bab'da verdiğimiz mücadeleyi kimse vermedi. Sana "PYD, YPG, PKK, bunların terör örgütü olduğunu ilan et" dedim. Şöyledir, böyledir, yamalı bohça yapma, açık ve net konuş. Bunlar terör örgütüdür de. Diyemezsin, çünkü gücünü onlardan alıyorsun, onların desteğiyle Hakkâri'de miting yapacak kadar zavallısın.
VAR MI 25 KURUŞA SİMİT: Türkiye'nin bölgede uygulamaya başladığı aktif politika içeride ve dışarıda pek çoklarını rahatsız ediyor. İçeride artık gafleti geçip ihanet boyutlarına varan tavırları sizler de görüyorsunuz. Bunları CHP'nin içinde görebilirsiniz. Ülkemizde halen "Afrin'de ne işimiz var?" diyebilen bir zihniyetin olması üzüntü verici. İçeridekiler bunu yapar da el oğlu boş durur mu? Suriye'den bir an önce çıkmamızı istiyorlar. Sanki Suriye'de her şey güllük gülistanlık, sadece Türkiye'nin varlığı işi bozuyor. PKK, DEAŞ, ABD, Rusya, İran, Fransa, İngiltere Suriye'de olabilir. İsrail, canı istediği zaman operasyon yapabilir. Ama Türkiye 911 kilometre sınırının bulunduğu Suriye'de olamaz. Var mı 25 kuruşa simit ya?
TÜRK KAVRAMINA LAYIK DEĞİLLER
Neymiş biz "Türkiye ve Türklük" kavramına karşıymışız. Niye? Türk Tabipleri Birliği'nin isminden Türk'ün kaldırılmasını istediğimiz için. Evet istiyoruz. Çünkü Türk Tabipleri Birliği denilen bu kuruluşun Türklükle alakası yok, Türk kavramına da layık olan bir yanı yok. Türkiye Barolar Birliği'nin de Türkiye'ye layık olan hiçbir yanı yok. Kanunlarla, Bakanlar Kurulu kararıyla bu ülkede tüm hukukçular, tüm doktorlar kendi derneklerini, vakıflarını rahatlıkla kurabilecekler ve bunlara para ödemesi yapmayacaklar. Ondan tutuştular. Şimdi de kalkıp tweetlerle güya yavuz hırsız ev sahibini bastırır ya, bunlar da bu şekilde ev sahibini bastırmaya çalışıyorlar. Türk ve Türkiye kavramını layık olanlar kullanacak.
BUNLAR ISINMA TURU BİLE SAYILMAZ
Bu milletin yüreğini ve bileğini ortaya koyduğunda neleri başarabileceğini görecekler. Şu ana kadar yaptıklarımız ısınma turları bile sayılmaz. Asıl büyük hamlelerimizi önümüzdeki dönemde gerçekleştireceğiz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin resmen ve tüm unsurlarıyla devreye girmesiyle artık bu ülkeye operasyon çekmek öyle kolay olmayacak. Operasyona giden askerlerimiz "Hedef Kızıl Elma" diyor. O İla'yı Kelimetullah'tır. O gidebileceğin noktanın sonsuzudur. Yol, sonsuza dek devam eder. Suriye ve Irak'taki terör tehdidini ortadan kaldırana, ülkemizdeki son terörist imha edilene kadar mücadeleyi sürdüreceğiz.
ÖNEMLİ PROJELERİ BİZZAT TAKİP EDİYORUM
Yıllarca başkalarının ağzına baktığımız için siyasi, ekonomik, kültürel, ekonomik olarak hep kilitlendik kaldık. Kendi uçağımızı, otomobilimizi yapmaktan kendi silahımızı üretmeye kadar pekçok girişim sinsice engellendi. Bu konuda siyasetçisinden bürokratına askerinden akademisyenine kadar herkesin suçu, günahı, sorumluluğu vardır. Bugün pek çok konuda sıfırdan başlayarak yerli bir savunma sanayii inşa etmeye çalışıyoruz. Önemli projeleri bizzat takip ediyorum. Pek çok projede sabotajları, göz boyama taktiklerini birer birer aşarak neticeye doğru yaklaşıyoruz. Ya bir yol bulacağız ya bir yol yapacağız. Hiçbir engel Türkiye'nin, Türk milletinin iradesinden büyük değildir.