Zeytin Dalı Harekâtı kapsamında terör örgütü PYD/PKK'dan temizlenen Burseya Dağı ve Kastel Cundo köyünde ÖSO tarafından esir alınan teröristler, eli kanlı örgütün kirli yüzünü SABAH'a anlattı. Azez'de bir hapishanede tutulan PYD/PKK'lı teröristlerin itiraflarına göre; terör örgütü bir kişiyi zorla aldı. Alınanların arasında 10 yaşındaki çocuklar bile vardı. Gitmek istemeyenler çuvallara konup dağa kaldırıldı. Burseya Dağı'nda tüneller de Afrinlilere 2 yılda zorla kazdırıldı.
ZULMÜ ANLATTILAR
Burseya Dağı ve Kastel Cindo köyü teröristlerden temizlendi. Yaşanan çatışmalarda birçok terörist öldürüldü. 11'i de sağ ele geçirildi. Azez'de Özgür Suriye Ordusu'na (ÖSO) ait bir hapishanede mahkemeye çıkarılacakları günü bekleyen terör örgütü mensupları, hain örgütün Afrin'de halka yaptığı zulmü bir bir anlattı:
2 YIL TÜNEL KAZDIRDILAR
Hurike G. (16): Ailemin hepsi Türkiye'de yaşıyor. Kız kardeşimi görmek için Afrin'e gelmiştim. YPG bayram günü beni kız kardeşimin evinden zorla aldı. Beni cepheye getirdiler. Buraya hiç kimse kendi iradesiyle katılmadı. Bizim gibi zorla askere aldıkları adamları en ön cephelerde ölüme terk ettiler. Afrin'de insanlara zulüm ediliyor. Ben kendi irademle teslim oldum. Burseya'daki tünellerde bir süre zorla çalıştırıldım. Günde bir defa yemek veriyorlardı. Başlarında Agit adında Kandil'den gelen biri vardı. Afrin'de örgüte para ödemeyen ya da kendilerince suçlu buldukları insanları buraya getirip çalıştırıyorlardı. 2 yıl boyunca insanlara tüm dağı zorla kazdırdılar. İnsanlar, hastalansa da çalışmak zorundaydı. Nerenin nasıl kazılacağını söyleyen bir ekip vardı. Bazen aşağı doğru kazıp merdivenler yapılıyordu bazen de yukarı kazıyorduk. Bafelyon Tepesi'nde de tüneller kazılıyordu.
Kastel Cindo köyünde esir alınan Beşar Hemadi (18): Beni zorla silah altına aldılar. Çuvala koyup zorla getirdiler. Afrin'in durumu hiç iyi değil. 13-14 yaşındaki çocuklar zorla silah altına alındı. Süt içmeyi bile bilmeyen adamlara silah verdiler. Ben buraya isteyerek gelmedim. Burada olmak, Türk askerine ya da ÖSO'ya karşı savaşmak benim tercihim değildi. Bu benim kaderim mi?
HER EVDEN ZORLA ALDILAR
Ahmet Aziz (31): Halep'teki savaştan kaçıp Afrin'e geldik. Yiyecek ekmeğimiz bile yoktu. Türkiye'ye gittim 2 yıl çalıştım para kazandım. Annem babam yalnız kalınca Afrin'e dönmek zorunda kaldım. Her evden birini askere alıyorlardı, beni de aldılar. 'Annem babam hasta' dedim ama izin vermediler. Kandil'den gelen kişiler bizi eğitti. Cephedekilere 300 dolar maaş veriyorlardı. Kaçmayalım diye başımıza adam diktiler.
İLAÇ BİLE VERMEDİLER
Musa Ahmet (27): Ailenize bakacağız, size para vereceğiz, tüm ihtiyaçlarınızı karşılayacağız" deyip bizi kandırdılar. Hasta olanları bile zorla silah altına aldılar. Ben şeker hastasıyım ama eve dönmeme izin vermediler. İlaç almama bile izin vermiyorlardı. Ailem nerede, yaşıyorlar mı hiçbir fikrim yok. Türk-Kürt-Arap bir arada yaşıyorduk. Afrin'deki yabancı teröristler gitsin.
YAKALANANLAR İNSANİ KOŞULLARDA TUTULUYOR
SABAH muhabiri Uğur Yıldırım, ÖSO tarafından yakalanan teröristleri hapishanede görüntülemesinin hikayesini ve Afrin'de gördüklerini anlattı: "22 Ocak'ta ilk büyük operasyon başlatıldı. Özel Kuvvetler eşliğinde komandolar ve ÖSO savaşçıları gözetleme kuleleri, tünel ve hendeklerle güçlendirilmiş Küçük Kandil'e girdi. İlk cephede yaşanan sıcak çatışmalarda birçok terörist sağ olarak el geçirildi. Oradaydım. O teröristler hendeklerden çıkartılırken fotoğraflarını çektim.
'ÖZEL İZİNLE GİTTİM'
Hava şartları nedeniyle ertelenen büyük operasyon tam 6 gün sonra yeniden başladı. 28 Ocak'ta savaş uçakları sabahın ilk ışıklarıyla Burseya Dağı'nı vuruyordu. Öğleden sonra teröristlerden temizlenen Burseya Dağı'na Türk bayrağı çekildi. Yaşanan çatışmalarda çok sayıda terörist etkisiz hale getirilirken bir o kadarı da yakalandı. Bölge tamamen güvenli bir hale geldikten sonra Burseya Dağı ve hemen altında Kastel Cindo köyünde sağ yakalanan teröristlerin peşine düştüm. Birkaç ÖSO komutanıyla görüşüp gerekli izinleri aldıktan sonra hapishaneye gittim. Mahkemeye çıkarılmayı bekleyen 10 PYD/PKK'lı terörist avluya çıkartıldı. Üstleri tertemizdi, saçları kesikti. Günde 2 öğün yemek veriliyordu. Belli aralıklarla duş alabiliyorlardı. Günde iki defa da avluya çıkma fırsatı veriliyordu."
Burseya Dağı'na Türk Bayrağı dikildi!