2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada tutuklu sanıklar Şükrü Boydak, Hamdi Kınaş ile tutuksuz sanıklar Mustafa Boydak, Bekir Boydak, Halit Bayhan mahkemede hazır bulundu. Tutuklu sanıklar Memduh ve Hacı Boydak kardeşler ile Halit Gazezoğlu ise tutuklu bulundukları cezaevlerinden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Sabah görülen duruşmada SEGBİS ile dinlenen sanıklar Ahmet Türkmen, Mehmet Fidan ve Mehmet Filiz öğleden sonra ki duruşmada ise mahkemede hazır edildi. Tutuksuz sanıklardan Erol Boydak, İlyas Boydak ve Murat Bozdağ ise duruşmaya katılmadı. Başka dosyadan yargılanan ve etkin pişmanlıkta bulunan sanıkların ifadeleri mahkemece okundu ve bu ifadelere karşılık sanıkların savunmaları alındı.
ŞÜKRÜ BOYDAK ETKİN PİŞMANLIKTA BULUNMAK İSTEDİ
Tutuklu sanıklardan Şükrü Boydak, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini belirterek mahkemeye yazılı savunma verdi. Şükrü Boydak, "19 aydır tutukluyum. Rahatsızım. Kalp ameliyatı oldum. Etkin pişmanlıktan yararlanmak için dilekçe verdim. 19 aydır çocuklarımı ve eşimi görmedim. Eşim de Sincan'da tutuklu. Ev hapsi de olabilir. Çok sıkıntıdayım. Şirketlerim tamamen bitti, servetimiz kalmadı, ne yapacağımı bilmiyorum, tahliyemi talep ediyorum" ifadelerini kullandı.
'DÖNEMİN EN YÜKSEK SATIŞI OLDU'
Sabah mahkeme heyeti tarafından tanık olarak dinlenen Boydak Holding hissedarlarından Arif B.'nin iddialarına karşılık Mustafa Boydak, "Türkiye Finans satışı o dönemin çarpan bakımından ülkemizin en büyük satışı oldu. Bu satış işleminin tüm işlerini, hissedarlardan vekalet alarak ben gerçekleştirdim. Tüm hissedarların tanık olarak dinlemesini isterim. 15 Temmuz günü toplantı yaptı deyince kendimi çok rahatsız hissettim. Biz tüm küçük hissedarlarımıza sahip çıktık, çıkmaya da devam edeceğiz. Bizim yaptığımız yardımların incelenmesini ve kaçının KHK ile kapatılan kurumlara yapıldığının tespit edilmesini ve bizim FETÖ'cü olarak mı yoksa hayırseverlikle mi yardım yaptığımızın bu şekilde tespit edileceğini düşünüyorum" diye konuştu.
'PİŞMAN OLACAĞIM BİR ŞEY YAPMADIM'
12 aydır tutuklu olduğunu ifade eden Mehmet Filiz ise, "Ben pişman olacağım bir şey yapmadım. Hakkımda gizli tanık ifadeleri var. Bunlar mahkemenizce de çürütülmüştür. Tamamen kinle yapılan ifadelerdir. Ben burs verdim ama, herkese burs verdim. Hiçbir cemaat ayrımı yapmadım. Ucundan tuttuysak bile ben böyle bir şey olacağını nerden bilebilirdim. TBMM'yi bombalayacaklarını, kurşun sıkacaklarını bilsem bunları nasıl destekleyebilirim. Adli kontrol şartıyla tahliyemi talep ediyorum" dedi.
"EVLADIM DA OLSA ALLAH BELASINI VERSİN"
Hayatına cemaati taşımadığını belirten işadamı Ahmet Türkmen ise, "Bu ülkede ne kadar FETÖ'cü, paralelci varsa evladım da olsa Allah belasını versin. Toplantılara katılırım ondan sonra arabama koyarım Neşet Ertaş kasetini yoluma bakarım. Ben cemaati asla hayatıma taşımam. Cezaevinde 16 hücre var. Bir tanesinde ben kalıyorum. Diğer hücrelerde kalanların kimi adam öldürmüş kimi başka bir sebepten. Allah aşkına ben kaç kişinin katiliyim" dedi.
'BEN KİMSEDEN PARA İSTEMEM PARA LAZIMSA BEN VERİRİM'
24 aydır tutuklu olduğunu dile getiren Memduh Boydak ise, tutuksuz yargılanmak istediğini söyledi ve konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Cezam 3'üncü yıla girecek. Ben 1 tane derneğe dahi para toplamadım. Bu arkadaşı önce Allah'a sonra yargınıza havale ediyorum. Tüm tanıklar dinlendi. Benim hakkımdaki iddiaları doğrulayan bir ifade olmadı. Zorla para topladığım yönündeki iddialar asılsızdır. Kimse cemaate para topladı demedi. Ben kimseden para toplamam, para lazımsa ben kendim veririm. Kızılay'dan tutun da, devlet üniversitelerine ve kamu kurum ve kuruluşlarına yardım yaptık" diye konuştu.
'BİZ BU TUZAĞA NASIL DÜŞTÜK DİYE DÜŞÜNÜYORUM'
İçinde bulundukları duruma anlam veremediklerini söyleyen Memduh Boydak, "O güzelim imkanlarımız varken biz bu tuzağa nasıl düştük diye düşünüyorum. Avlanmışız. Tüm dini cemaatlere yardımımız var yalnızca bu yapıya özgü bir durum yok ayrıca devletin çoğu kurumuna da yardımımız var. Biz böyle bir durumdan haberdar olsaydık, uzağından ya da yakınından geçmezdik. Niye gül gibi şirketimizi bu hale getirelim. Üniversitede terör eylemi yok rektörü dahil tutuklu yargılanan sanık kalmadı yalnızca biz kaldık diğerleri tahliye oldu. Etkin pişmanlıkta bulunanlar bazı ithamlarda bulunuyorlar. Bunu da özgürlüğüne kavuşmak için yapıyorlar. Adeta özgürlüklerine kavuşmalarının yolu Memduh Boydak ve ailesine iftira atmaktan geçiyor. Biz bu günlere alnımızın akıyla geldik. Darbe olacağından haberim yoktu. Ben zaten o sırada cezaevindeydim. Benim kaçma şüphem yok, tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum" ifadelerine yer verdi.
Cumhuriyet savcısı tutuklu sanıklar Ahmet Türkmen, Mehmet Filiz, Hamdi Kınaş, Halit Gazezoğlu ve Mehmet Fındık hakkında mütalaasının hazır olduğunu söyleyerek sanıklar Hamdi Kınaş ile Halit Gazezoğlu'nun FETÖ'den gelen talimatları örgüt üyelerine aktardıkları ve örgüt üyelerine emirler vererek, en etkin yönetici vasfı oldukları gerekçesiyle 'Silahlı terör örgütü yöneticiliği' suçundan, Mehmet Filiz, Mehmet Fındık ve Ahmet Türkmen'in ise 'Silahlı terör örgütü üyesi olma' suçundan cezalandırılmalarını talep etti.
Mahkeme heyeti verdiği ara kararla tutuklu sanıkların mevcut durumlarının devamına karar verdi ve duruşmayı 13 Nisan'a erteledi. Öte yandan Boydak kardeşlerle aynı dosyada yargılanan Hamdi Kınaş, Mehmet Fındık, Ahmet Türkmen, Halit Gazezoğlu ve Mehmet Filiz'in dosyalarının bu davadan ayrılmasına karar verildi ve duruşma 28 Mart'a ertelendi.