Arabuluculuk, son günlerde adliye koridorlarında sıklıkla konuşulan bir kavram… En kısa tanımıyla mahkemelerin iş yükünü hafifletmeye yarayan bir uzlaşma mercii Arabuluculuk. 'Arabuluculuk'un ne olduğunu, nasıl uygulanacağını ve avukatlıktan farkının ne olacağını ünlülerin avukatı Beyza Sındıraç'la konuştuk. Sındıraç, Arabuluculuk meselesini A'dan Z'ye anlattı.
Arabuluculuk nedir, ne işe yarar?
Arabuluculuk, aralarında davaya konu olmuş ve olabilecek bir uyuşmazlık olan kişilerin uyuşmazlıklarını, bir Arabulucu eşliğinde karşılıklı olarak müzakere ederek çözüme kendilerinin kavuşturmaya çalıştıkları bir süreç. Avrupa'da ve Amerika'da 40 yılı yakın süredir uygulanan ve mahkemelere alternatif bir uyuşmazlık çözüm yöntemi. Memleketimizde de Avrupa Birliği Uyum Yasaları çerçevesinde 2013 senesinden bu yana ihtiyari Arabuluculuk uygulanmaya başlandı.
Aslında Arabuluculuk, kültürümüze uzak değil. Bilindiği gibi ülkemizde de özellikle de Doğu bölgelerimizde, insanların problemleri olduğunda en saygın kişiyi arabulucu seçerler ve iki tarafın da bildiği güvendiği bu kişi aralarındaki problemi çözer. Ancak uygulamamızdaki Arabuluculuk halkın anladığı anlamdan biraz farklı, yani kolaylaştırıcı Arabuluculuk… Burada Arabulucu karar mercii değil, sadece uygulayacağı metotlarla kişilerin kendi çözümlerini bulmalarına yardımcı olmakla mükellef.
Kimler 'Arabulucu' olabilir? Avukatların dışında başka meslekten bireylerin Arabuluculuk yapabilmeleri mümkün mü?
Türkiye'de Arabulucu olabilmek için Türk vatandaşı olmak, mesleğinde en az beş yıllık kıdeme sahip hukuk fakültesi mezunu olmak, kasten işlenmiş bir suçtan mahkûm olmamak, arabuluculuk eğitimini tamamlamak ve Bakanlıkça yapılan yazılı ve uygulamalı sınavda başarılı olmak gerekiyor.
Başarılı ve ünlü bir avukat olarak mesleğinizi icra etmekteyken neden şimdi Arabulucu olmayı tercih ettiniz?
Avukatlık ve Arabuluculuk aynı anda yapılabiliyor. İkisi de ayrı birer meslek. Sadece Arabuluculuk yapmıyorum. Yine avukatlık yapmaya devam ediyorum ve mesleğimi de severek, inanarak yapıyorum. Yıllar önce 2000 yılında Newyork'ta hukuk yüksek lisansımı yaptığım süreçte çalışmış olduğum hukuk bürosunda ilk defa böyle bir Arabuluculuk müessesinin olduğunu görmüş ve bu müessesenin bizim kültürümüze ne kadar yakın olduğunu düşünmüştüm. Ülkemize bu sistem 2012'de geldiği ve 2013'te uygulanmaya başlandığı halde maalesef süreç bugüne kadar yavaş ilerledi. Yeni yasalarla artık daha da ivme kazanacağına ve biz 'ilk Arabulucular'ın buna katkı sağlayacağına inanıyorum.
Arabulucular en çok hangi davalarda zorunlu kılınacak?
Ülkemizde sadece hukuki uyuşmazlıkların çözümünde hem ihtiyari Arabuluculuk var, hem de zorunlu Arabuluculuk var. Ceza uyuşmazlıklarında Arabuluculuk olmuyor. Sadece belli suçlarda uzlaştırma söz konusu olabiliyor.
Yeni yasal düzenlemeler sayesinde Arabuluculuk'un ülkemizde ilerlemesi ve vatandaşlarımızın Arabuluculuk mekanizmasına olan güvenleri artacaktır. Artık uyuşmazlığı olan işçi ve işveren eğer Arabulucu'da bir çözüm bulunamazsa ondan sonra davalar açabilecek.
Zorunlu Arabuluculuk uygulamasında başvuru esnasında herhangi bir başvuru ücreti, harç veya gider avansı alınmadığından, maddi durumu yetersiz olduğundan dolayı dava açmaktan vazgeçen binlerce işçi, haklarını almak için Arabulucu'ya başvurabilecek. Ayrıca taraflar, Arabulucu'ya başvurduktan sonra anlaşma sağlanamaması durumunda taraflardan herhangi bir ücret istenmemekte, iki saatlik ücret Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanmakta.
Şu an için sadece iş davalarında zorunlu Arabuluculuk söz konusu… Fakat bu Aile Hukuku'na da gelecek.
Arabuluculuk'un ülkemizde birçok sorunu çözeceğine inanıyorum. Ama vatandaşlarımıza bunu güzel ifade edebilmemiz lazım. Arabuluculuk'ta her zaman için kazan-kazan prensibi ön planda olacak. Her iki taraf da kazanacak. Hem maddi yönden kazanacak, hem manevi olarak kazanacak. Ve adalet kısa sürede tecelli edecek.