BURHANETTİN DURAN'IN YAZISINDAN BAŞLIKLAR:
Son birkaç yılda Türkiye'nin hem Obama hem de Trump yönetimine önerdiği "güvenli hat" teklifinin de işbirliğine dönüşmesi çok zor görünüyor. Ankara'nın Moskova ile işbirliğinin sonucu olan Afrin operasyonunu, Washington'u bu bölgede devreye sokacak şekilde "güvenlihat" uygulaması ile "sınırlandırması" şu aşamada rasyonel görünmemektedir. Rusya'nın açtığı alanı ABD'lilere sunmak ciddi bir sorun olur. ABD'nin Türkiye ile Rusya'nın arasını açmasıyla sonuçlanabilir. Kaldı ki "güvenli hat" tüm Suriye sınırımız için düşünülmelidir. Kobani ve Cezire kantonlarındaki sınıra yakın yerleşimleri içeren bir güvenli hattını Washington'ın YPG'ye kabul ettirmesi mümkün değil. Sadece Afrin'le sınırlanacak bir güvenli hat ise Ankara için kabul edilemez. O halde sınırlı bir "güvenli hat" tartışması içerideki operasyon desteğini zayıflatma ve uluslararası baskı oluşturma çabasından öteye gidemez.
Bu konunun Ankara ve Washington arasında işbirliğine dönüşmesi için ABD'nin YPG politikasında bir dönüşüm yaşanmalı. Washington, Fırat'ın doğusundaki YPG terör koridorundan Türkiye'ye "saldırı gelmeyeceği" argümanı ile Ankara'yı ikna edemez. Dahası, Suriye'nin kuzeyinde YPG üzerinden istikrar kurulamaz. YPG'nin sağladığı sözde istikrar Arap unsurlar üzerindeki baskıya ve demografik temizliğe dayanıyor. Bu yüzden 350 bin Suriyeli Kürk Türkiye'de mülteci durumunda. Asıl istikrar ancak Fırat Kalkanı ile sağlanan barış ve yeniden inşa süreciyle mümkün olabilir. ABD, YPG kantonlarına çok sayıda asker yığsa bile ortauzun vadede YPG'li bir istikrar beklememeli.