ABD'nin, Suriye'de ağırlıkla "PYD/PKK'nın paravanı" Suriye Demokratik Güçleri'nden (SDG) oluşan bir ordu kurulmasına yönelik çabaları, Suruç ilçesindeki çadır kentte kalan çok sayıda Suriyeli Kürt'ü endişelendiriyor.
Yaklaşık 4 yıl önce Ayn el-Arap (Kobani) ilçesinde terör örgütleri DEAŞ ve PYD arasındaki çatışmalardan kaçan Adul Mustafa, AA muhabirine yaptığı açıklamada, o dönem her şeylerini geride bırakarak Türkiye'ye sığındıklarını belirtti.
Terör örgütleri DEAŞ ile PYD/PKK arasındaki çatışmalar sırasında binlerce Suriyeli Kürt'ün sınıra geldiğini ve Türkiye'nin kendilerine kucak açtığını aktaran Adul Mustafa, Türkiye'nin kendilerini ölüme terk etmediğini söyledi.
Mustafa, bölgede çatışma bitmesine rağmen terör örgütünün tutumu nedeniyle evlerine dönemediklerini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Orada insanlara her türlü sıkıntı yaşatılıyor. Çocuklar zorla askere alınıyor, kendilerinden olmayanları ise göçe zorluyorlar. Orada güvende olamayacağımızı düşündüğümüz için evimize gidemiyoruz. Biz burada savaş bitsin diye beklerken, bazı ülkelerin terör örgütlerini desteklemesini anlayamıyoruz. Böyle giderse bu savaş bitmez. Artık bunun bitmesini istiyoruz."
- "BİZ KÜRTÜZ AMA PYD'Yİ DESTEKLEMİYORUZ"
Abdülkerim el-Kasım ise Ayn el-Arap'a PYD'li teröristlerin baskıları nedeniyle dönemediğini ifade ederek, teröristlerin gitmesi halinde evine döneceğini vurguladı.
ABD'nin terör örgütü DEAŞ ile mücadele bahanesiyle başka bir terör örgütüne destek vermesinin, demokrasiyle bağdaşmadığını vurgulayan Kasım, "Biz Kürtüz ama PYD'yi desteklemiyoruz, çünkü onlar savaşın bitmesi için değil ülkenin bölünmesi için çabalıyorlar. Durum böyleyken ABD'nin ve diğer ülkelerin bunları desteklemesini anlayamıyoruz. İnşallah Türkiye bunlara gereken dersi verecektir. Afrin, Kobani ve Münbiç gibi yerlerin de Cerablus gibi özgürlüğüne kavuşmasını dört gözle bekliyoruz." diye konuştu.
Çadır kentte öğretmenlik yapan Rojin Murad ise savaş ve ülkesindeki terör grupları nedeniyle Ayn el-Arap'a dönemediğini belirterek, "Burada öğretmenlik yapıyorum ama tabii ki benim isteğim vatanımda mesleğimi sürdürmek. Ben ülkemde ne DEAŞ ne de PYD gibi teröristleri istemiyorum. Diğer vatandaşlarım gibi benim isteğim de orada özgürce yaşamak." diye konuştu.