Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, FETÖ'nün davaları sulandırmaya yönelik gayretleri için söylediği, "Benim kurmay subayım da ayrı bir cambaz. Psikiyatrik bir vaka olduğuna dair raporlar oluşturmuş" sözündeki darbecinin Cumhurbaşkanlığı eski Başyaveri Ali Yazıcı olduğu ortaya çıktı.
RAPOR PEŞİNE DÜŞTÜ
SABAH'ın edindiği bilgilere göre Yurtta Sulh Konseyi üyeleri arasında yer alan ve Genelkurmay Çatı Davası'nda yargılanmakta olan darbeci eski Kurmay Albay Yazıcı, davadaki alt rütbedeki sanıkların kendisi aleyhine beyanlarda bulunmaya başlaması üzerine psikolojik rahatsızlığı varmış gibi göstermek için girişimlerde bulunmaya başladı. Önceleri sürekli kendini Sincan Cezaevi'ndeki psikoloğa sevk ettiren Yazıcı, cezaevi yönetimi tarafından bu yönüyle de gözlem altına alındı. Psikoloğa gideceği ve bu amaçla koğuşta hazırlandığı sıralarda anormal tepkileri gözlenen Yazıcı günün diğer bölümlerinde daha normal davranışlar sergiledi. Cezaevi yönetimi buna rağmen, olası bir intihar vakası yaşanmaması için darbeci Yazıcı'nın psikoloğa sevki işlemlerini yerine getirdi.
O DA "RÜYA GÖRMÜŞÜM" DEDİ
FETÖ'cülerden "akıl sağlığının bozuk olduğu" algısını yaratmaya çalışan bir başka ismin daha olduğu öğrenildi. Genelkurmay Çatı Davası'nda yargılanırken tahliye olan ve darbecilerin sıkıyönetim listesinde ismi bulunan eski Tuğgeneral Murat Yaygın da kendini uzun süre psikoloğa sevk ettirdi. Bu aşamada sabit bir noktaya bakarak, sürekli dizlerini oynatan Yaygın, kendisi ile görüşen cezaevi yetkililerine, "FETÖ'cü yapılanmaya ilişkin çok şey anlatacağım, hangi komutanlığa ne kadar FETÖ'cü alındığını, bunları alan komisyonlardaki kişileri tek tek anlatacağım" diyerek görevlileri oyalamaya çalıştı. Yaygın da Numune Hastanesi'ne sevk edildi. Yaygın, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne sevki aşamasına gelindiğinde ruh sağılığının bozuk olduğu raporunun ileride hak kayıpları oluşturacağını düşünerek, "Ben rüya görmüşüm. Size 'bildiğimi' söylediğim her şey rüyaymış" diyerek çark etti.
TERS PSİKOLOJİ TAKTİĞİ
Darbeci Ali Yazıcı, psikoloğa sevki ve kendisinin gözlem altında tutulduğunu fark ettiği anlarda ağırlıklı olarak boşluğa bakma, kendisi ile konuşmaya çalışan kişilerle iletişim kurmama gibi davranışlar sergiledi. Yazıcı bu sırada psikolojide "ters psikoloji" diye tanımlanan taktiği uygulamaya koyuldu. Yazıcı'nın, kendisinin "nasıl olduğu" sorulduğunda, bir - iki saniye duraksadıktan sonra yüksek sesle "iyiyim, ben iyiyim çok iyiyim" gibi yanıtlar verdiği ve yine çok kısa duraksadıktan sonra, ısrarlı talebi olmasına rağmen "beni psikoloğa götürmeyin" diye çıkışları olduğu öğrenildi.