İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi'nin hak ihlali kararının ardından durumunu yeniden değerlendirdiği, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) yayın organı olduğu gerekçesiyle kayyuma devredildikten sonra kapatılan Zaman gazetesinin eski yönetici ve yazarlarının da sanık olarak bulunduğu davada tutuklu yargılanan gazeteci Şahin Alpay'ın tutukluluk halinin devamına hükmetti.
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu'nun, kapatılan Zaman gazetesi eski yazarlarından Şahin Alpay hakkında hak ihlali kararı vermesinin ardından davaya bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Alpay'ın tutukluluk durumunu yeniden ele aldı.
Mahkeme heyeti, sanık Alpay'ın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
- ALPAY HAKKINDA 3'ER KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTENİYOR.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından İsmet Bozkurt tarafından hazırlanan davanın iddianamesinde, Mümtazer Türköne, Şahin Alpay, Ali Bulaç, Ahmet Metin Sekizkardeş, Ahmet Turan Alkan, Alaattin Güner, Cuma Kaya, Faruk Akkan, Hakan Taşdelen, Hüseyin Belli, Hüseyin Turan, İbrahim Karayeğen, İsmail Küçük, Mehmet Özdemir, Murat Avcıoğlu, Mustafa Ünal, Onur Kutlu, Sedat Yetişkin, Şeref Yılmaz, Yüksel Durgut ve Zafer Özsoy tutuklu sanık, Ahmet İrem, Ali Hüseyinçelebi, Süleyman Sargın, Osman Nuri Arslan, Osman Nuri Öztürk, Lalezer Sarıibrahimoğlu, Nuriye Ural ve Orhan Kemal Cengiz ise tutuksuz sanık olarak yer alıyor.
İddianamede, hakkında yakalama kararı bulunan İhsan Duran Dağı ise "firari" olarak belirtiliyor. Kapatılan Zaman gazetesinin eski yöneticilerinden Adil Gülçek ise yakalandıktan sonra sevk edildiği hakimlikçe tutuklanmış, Gülçek hakkındaki dosya bu davayla birleştirilmişti.
İddianamede, sanıkların "Anayasal düzeni, TBMM ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını engellemeye tes¸ebbüs etme" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan da ayrı ayrı 7,5 yıldan on beşer yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
- 17-25 ARALIK DARBE TEŞEBBÜSÜNDE ZAMAN GAZETESİ
İddianamede, 2013 yılı Nisan ortalarından itibaren FETÖ/PDY'nin medyada görevli üyelerinin bilinçli ve sistemli s¸ekilde 17-25 Aralık 2013'te sözde "yolsuzluk" adı altında gündeme getirilecek iddiaların bir kısmını sosyal medyada s¸ifreli ve imalı bir biçimde is¸lemeye bas¸ladığı, Mehmet Baransu, Emre Uslu, "S¸efkat Tepe" adlı dizi, Abdülhamit Bilici, Bülent Korucu, Zaman Gazetesi Washington Temsilcisi Ali Aslan'dan verilen örneklerle anlatılıyor.
Zaman gazetesinde kös¸e ve haber yazarlarının da 17-25 Aralık sürecinde olaya müdahil olarak algı mühendisligˆine katkıda bulunduğu da iddianamede yer alıyor.
- FETÖ, GÖRÜŞLERİNE KARŞI OLDUĞU GAZETELERLE DİRSEK TEMASINDA BULUNDU
Örgüt medyasının, yıllardır sözde yayın politikalarına, ideoloji ve görüs¸lerine kars¸ı oldugˆu Cumhuriyet, Radikal ve Aydınlık gazeteleri dahil olmak üzere digˆer medya kurulus¸larıyla dirsek temasına geçtigˆinin anlaşıldığı belirtilen iddianamede, 17 Aralık 2013'te gerçekles¸tirilecek kumpas ve komplolarla bas¸latılacak operasyonlara dair sinyallerin Can Dündar'ın 3 Aralık 2013'te Cumhuriyet gazetesindeki kös¸esinde sarf ettigˆi sözlerin dirsek temasını tartışmaya yer bırakmayacak şekilde kanıtladığı vurgulanıyor.
İddianamede, "FETÖ/PDY'nin bundan sonra gerçekles¸tirecegˆi yasa dıs¸ı operasyonlar dikkate alındıgˆında, bu ifadelerin tahmin ya da öngörü s¸eklinde kabul edilmesinin imkansız oldugˆunu normal zekaya sahip bir insan rahatlıkla degˆerlendirebilir." ifadesine yer veriliyor.
FETÖ/PDY üyelerinin, sözde Selam Tevhid-Kudüs Ordusu sorus¸turmaları kapsamında yaptığı usulsüzlüklerin basın tarafından gündeme getirilmesi üzerine Zaman gazetesinin harekete geçtiği belirtilen iddianamede, 25 S¸ubat 2014'te "Bu andıcın hesabı sorulsun", "Hoca Efendinin Avukatı Albayrak: Bunlar kara propaganda metodu", "Suçlanan Savcı Çimen, bu s¸erefsizliktir" bas¸lıklı haberlerin içeriklerinde, örgüt liderinin söylemlerini sütunlarına tas¸ıdığı, kamuoyunda Gülen ve örgütü aleyhine ortaya çıkan tepkileri hafifletmeyi amaçladığı ve iddiaları savunan bir müdafi rolü oynadığı anlatılıyor.