Demir Kilise'nin en büyük özelliği demirden inşa edilen tek kilise olması. Bulgar Sveti Stefan Kilisesi'nin 7 yıldır süren restorasyon çalışmaları sona erdi. Bulgaristan Başbakanı Borisov da Demir Kilise açılışında yaptığı açıklamalarda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a minnet duygularını dile getirdi. İşte Boriov'un yaptığı açıklamaların satır başları: Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan, sayın belediye başkanları, dini temsilciler, müftümüz de hazır bulunuyor. Bulgaristan'daki Müslümanları temsil ediyor. Ortodoks Kilise Patriği de burada bulunuyor. Burada bir araya geldik, tartışmak için değil. Haliç'in yanı başında dinimiz temsil ediliyor. Dinimize saygı gösteriliyor. İBB'ye teşekkür ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanı'na teşekkür ediyorum. Kültürel yönden nasıl bir değer taşıdığını anlatmama zaten gerek yok. Bulgaristan her zaman mükemmel ilişkiler tesis etmek istemiştir hem İslam hem Hıristiyan alemi ile. Terörizm her yerde var ancak müştereken mücadele edebiliriz. Sonuçlardan bahsediyoruz, sebeplere bakacak olursak kader bizi, cofrafi ve siyasi olarak birlikte yaşamaya zorunlu kılmıştır. Bütün Avrupa, Balkanlarda bir Hıristiyan, Müslüman ülkenin nasıl olduğunu, davrandığını gösteriyor Sofya ve İstanbul. Gerçekten kıskanılacak birer örnektir.
Kıymetli dostum Başbakan sayın Borisov, sayın Başbakan kardeşim Binali Yıldırım, sayın farklı dinlerin temsilcisi din adamları, Bulgar cemaatinin değerli mensupları, kıymetli misafirler, sevgili vatandaşlarımız, özellikle de Türkiye'de bulunan misyon şefleri sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Demir Kilise'nin açılışı için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Ülkemide bulunan Bulgaristan Başbakanı Borisov'a ve heyetine teşekkür ediyorum.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) katkılarıyla 2011 yılından başlayan restorasyon kapsamında Demir Kilise'nin yüzde 90'ı elden geçirildi. Yapılan çalışmalar kapsamında Demir Kilisenin taşıyıcı sistem güçlendirme, dış cephe koruma ve restorasyon, iç restorasyon ile çevre düzenlemesi yapıldı.
1898 yılında İstanbul'da törenle açılan Sveti Stefan kilisesinin mimarlığını Hovzep Anzavur yaptı.
İnşası için Tuna Nehri üzerinden İstanbul'a taşınan 500 ton demir parçası, 1891 yılında Viyana'da döküldü.
Bulgarların kültürel ve dini bilincinin uyanışını temsil eden kilisede, ilk kez buharlı şahmerdan kullanılarak kilisenin zemini güçlendirildi.