Avukat Doktor Mehmet Sarı New York'ta görülen Türkiye'ye kumpas davasında jüri kararını sabah.com.tr'ye değerlendirdi.
Davanın başından beri Türkiye karşıtı bir siyasi bir dava olduğunu belirten Avukat Sarı, Amerika'nın Türkiye'ye karşı belli bir ekonomik yaptırımları hedeflediğini kaydetti.
Sarı, kararı şöyle değerlendirdi:
"KURGU OLDUĞU JÜRİNİN TEŞEKKÜLÜNDEN İTİBAREN GÖRÜLDÜ"
"Davanın en başından bu yana bir kurgu dava olduğundan bir şüphe yok. Öncelikli olarak jürinin teşekkül etmesinde bunun emareleri görüldü. Gerçekten bağımsız, tarafsız kamu vicdanının temsil eden bir jüri teşekkül etmedi. Bunun belli emareleri ortaya çıktı. Sanıkların ve tanıkların ki bunların içerisinde en önemlisi Reza Zarrab denen kişi üzerinde yoğunlaştı. Bunun niteliği de çok önemli. Bir buçuk yıl tabiri caizse tam istedikleri ifadeleri verebileceği aşamaya kadar tutuklu tutuldu. Sanık sıfatıyla tutuklu olan kişinin sadece istedikleri anlamda ve bekledikleri cevapları kurguladıkları süreci ifade edebilecek duruma geldikten sonra tanık hüviyetine dönüştürülmüş bir kimse olarak bu davanın içerisinde kendini gösterdi.
Mehmet Sarı: "Bu dava hukuk bakımından çok ciddi sakatlıkları barındırıyor"
HAKİMİN KENDİSİ DE TARTIŞMALI
Bir taraftan bu davanın hep malum olan bir yanı vardı. 17-25 kumpasının bizatihi aktörlerinin taşımış oldukları sahte belgeler de şaibelidir. Amerikan iç hukukununda belki de en dikkat çeken yanı da davanın hakimi Richard Berman'ın kendi tartışmalı yanı. FETÖ'cülerin illiyeti yanında jüriye yapmış olduğu önemli uyarılar var. Jürinin ne yönde karar alacağı yönünde önemli ihtarları vardı.
TARAFSIZLIK İLKESİ YOK
Bu dava gerek hazırlanışı, gerek yargılamanın safahatı bakımından adalet ve tarafsızlık ilkesi çerçeveli bir davadan ziyade kendilerine tayin edilmiş misyonu eda eder biçimde yargılama safahatını sürdürdü.
AMERİKAN İÇ HUKUKUNA DA AYKIRILIKLAR İÇERİYOR
Amerikan iç hukuku ve içtihatlarına göre de çok açık aykırılılar teşkil eden bir safahatla birlikte şu an itibariyle jüri kararını verdi. Bundan sonraki aşamada jürinin kararından sonra normal yargıç önünde davanın hukuki nitelemesi yapılmak suretiyle davanın görülmesine ve cezanın tayinine başlanacak. Jürinin vermiş olduğu kararla dava nihayet bulmadı. Sadece ön suçluluk-suçsuzluk anlamındaki davanın açılmasına davanın hakim huzurunda ön onay aşaması. Şimdi yargıç önünde davanın devam etmesi bahis konusu olacak.
YARGIÇ KARARINA KARŞI HUKUKİ SÜREÇ VAR
Yargıç kararına karşı da bölge adliye mahkemeleri nezdinden ve sonrasında da federal court dediğimiz Amerikan yüksek mahkemesi önünde de tekrar temyiz incelemesi söz konusu olacak. Netice itibaryle bu dava 17-25 aralık kumpas sürecinin bir anlamda Amerika'ya intikal ettirilmesinden başka bir şey olmadı. Siyasi olarak kurgulanan ancak hukuk çerçevesinden ifade edilen bir yargılama olarak önümüzde durdu.
DAHA İTİRAZ SÜREÇLERİ VAR
Şuan itibariyle bu bir mahkeme kararı değil. Jürinin suçlu bulması. Bundan sonraki süreçte hakim önünde yargılama başlayacak. Suçlu bulunan 5 hususta bir ceza verip vermeyeceği konusu başlayacak. Sonraki aşamada hakim kararına karşı Bölge Adliye Mahkemeleri'nde itiraz, Bölge Adliyesi Mahkemesi'nin kararına karşı da temyiz yolu başlayacak. Daha önümüzde önemli süreç var"