Hamas Dış İlişkiler Sorumlusu Usame Hamdan, ABD'nin Kudüs kararına karşı Ankara'nın öncülük ettiği tavrın diplomatik ve uluslararası düzeyde büyük önem taşıdığını söyledi.
Hamdan, birinci yolun, söz konusu karara karşı tarihte de önemli olduğu ispat edilen Filistin halkının ayaklanması ve kararlığı üzerinden saha çalışmalarının devam etmesi olduğunu belirterek "İkinci olarak Müslüman, Arap ve dünyadaki özgür insanların bu konudaki konumlarını desteklememiz gerekiyor. Üçüncü yol ise siyasi ve diplomatik yollara odaklanmamız lazım." dedi.
"ABD'nin Kudüs kararına karşı Ankara'nın öncülük ettiği tavır diplomatik ve uluslararası düzeyde büyük önem taşıyor." diyen Hamdan, Türkiye'nin bu girişimlerine, etkili rol üstlenerek destek veren İslam İşbirliği Teşkilatı ve Afrika ülkelerine de teşekkür etti.
Hamdan, şöyle devam etti:
"Bu iş burada bitmedi. ABD yönetimi, karşısında aşılmaz bir kale görmediği müddetçe girişimlerine devam edecektir. Oylamada 35 ülke çekimser oy kullandı. İnanıyorum ki bu ülkeler de ABD Başkanı Donald Trump'ın kararını kabul etmediklerini ifade etti ancak çekimser kalmaları, ABD tarafından bu ülkelere yönelik yapılan baskı boyutunun ne denli büyük olduğuna işaret ediyor."
Türkiye'nin girişimleriyle hazırlanan ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs kararını eleştiren karar tasarısı, BM Genel Kurulunda ABD'nin tehditlerine rağmen 9'a karşı 128 oyla kabul edilmişti. Oylamada 35 ülke çekimser kalmış, 21 ülke ise oylamaya katılmamıştı.
ABD ve İsrail'in yanı sıra Guatemala, Honduras, Marshall Adaları, Mikronezya, Nauru, Togo ve Palau tasarıya karşı oy kullanmıştı.
Avustralya, Antigua-Barbuda, Arjantin, Bahama Adaları, Benin, Butan, Bosna Hersek, Kanada, Hırvatistan, Çekya, Dominikler, Ekvator Ginesi, Fiji, Haiti, Jamaika, Letonya, Lesoto, Kamerun, Kolombiya, Kiribati, Malavi, Macaristan, Meksika, Panama, Paraguay, Filipinler, Polonya, Romanya, Ruanda, Solomon Adaları, Güney Sudan, Trinidad Tobago, Tuvalu, Uganda ve Vanuatu ise oylamada çekimser kalmıştı.