17 Aralık 2013 girişiminin sorumlularından biri olan Korkmaz, 17 Aralık polis fezlekesini, ses kayıtlarını, bunların transkriptlerini, fotoğraf ve diğer verileri soruşturmaya bakan savcı ve bir dijital laboratuvar uzmanında alarak Türkiye'den Ağustos 2016'ta kaçtığını söyledi. Bir kaçakçıyla anlaşarak, eşi ve çocuğuyla kara yoluyla ismini vermediği bir sınır ülkesine geçen Korkmaz, iki ülke daha değiştirmiş. Gittiği üçüncü ülkede "bir yasal boşluğu" kullanarak başkası adına pasaport çıkarttığını iddia eden FETÖ'cü eski polis, ABD makamlarıyla da iletişime geçmiş.
Türkiye'den çalarak elde ettiği verileri ABD makamlarına vermeye karar veren Korkmaz, ABD'ye de yakın bir zamanda seyahat ederek havalimanında içinde dinleme kayıtları da olan belge ve verileri Amerikan güvenlik güçlerine teslim ettiğini söyledi.
Mahkemeye sunulan ses kayıtları ve 17 Aralık fezlekesi ile görüntü ve kayıtların gerçekliğini kanıtlamakta zorlanan New York Savcılığı, tüm bu dosyaları Korkmaz'a onaylatarak bunların hakiki olduğunu hakime kanıtlamaya çalıştı.
ABD SARRAF İLE ÇALIŞMAYIN DEMEMİŞ
Önceki gün davada savcılık tanığı olarak ifade vermeye devam eden, eski ABD Hazine Bakanlığı Müsteşarı David Cohen, sanık eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla ile yapılan 2013 ve 2014 görüşmelerinde Rıza Sarraf ile çalışmayı kesme isteğinde bulunmadığını söyledi. Cohen, Ekim 2014'te Atilla'nın "Sarraf kara listeye alınıncaya kadar bizim yapacak bir şeyimiz yok" açıklamasından sonra bile Sarraf'ın kara listeye alınmadığını vurguladı. Cohen ayrıca Sarraf'ın soruşturma altında olup olmadığını hiçbir zaman Halkbank yetkililerine söylemediğini ifade etti.