İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Cezaevi girişindeki duruşma binasında görülen davada dün ikinci duruşma yapıldı. 31'i tutuklu, 33 sanığın yargılandığı davada sanıkların savunma ve sorguları yapıldı. Örgüt yöneticisi olarak suçlanan ve daha önce BDDK'da Denetimden Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Daire Başkanı olarak görev yapan tutuklu sanık Fatih Öztürk, suçlamaları kabul etmedi.
Tutuklu sanık Murat Yıldırım da BDDK yeminli murakıbı olarak görev yaptığını belirterek, işadamlarının hesaplarını usulsüz inceleyip FETÖ ile paylaştığı ve Bylock kullandığı iddialarını reddetti. Yıldırım, davada müşteki olan kişi ve kurumların hesaplarını yaklaşık 60 murakıbın görevi gereği incelediğini, bunlardan 30'unun tutuklandığını vurguladı.
REDDEDERKEN İTİRAF ETTİ
Murat Yıldırım'ın ardından söz alan tutuklu sanık Oktay Çolak ise 17-25 Aralık sürecinde iş adamlarının dinlenmesinin konuşulduğu FETÖ şüphelilerine ait bir ses kaydına yer verildiğini anımsattı. Çolak, bu kayıtların o döneme ait olmadığını ve iddianamede yer alan iş adamlarını dinlemediklerini ileri sürdü. Sanık Çolak, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca FETÖ'nün 17-25 Aralık kumpasları ve 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan Osman Kavala'nın hesaplarını da incelediklerini söyledi. Gezi olayları sırasında Kavala ile bazı gaz maskesi dağıtan şirketlerin hesaplarını incelediklerini anlatan Çolak, "Hatta Gezi Parkı eylemleri sırasında mayıs ve haziran aylarında Alman vakıflarını ve PKK destekli hesapları da inceledik. Birçok Alman vakfının Gezi eylemlerine destek verdiğini tespit ettik" dedi.
FETÖ'NÜN KUMPASÇILARI
Davanın iddianamesinde, ağırlaştırılmış müebbet ve onlarca yıla kadar hapisleri istenen FETÖ'cü BDDK görevlilerinin, Amerika Merkez Bankası (FED) yetkilileriyle gizli görüşmeler yaptıkları belirtiliyor. FETÖ'nün, 17/25 Aralık kumpas soruşturmalarıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Hükümetini, kamu bankaları -özellikle Halk Bankası- üzerinden İran'la ambargo kararlarına aykırı ticaret yaptığı, hatta kara para aklayıp teröre destek verdiği yönünde algı oluşturmaya çalıştıkları anlatılıyor. Halk Bankası ve yöneticilerini hedef alan örgütün, BDDK'daki elemanları aracılığıyla da kumpas dosyaları oluşturduğu kaydediliyor. Firari BDDK personeli Osman Zeki Canıtez'in, 17/25 Aralık'tan hemen sonra 28 Ocak 2014'te kumpas dosyasına rapor sunarak örgütün amacı doğrultusunda Halk Bankası'nı hedef aldığı vurgulanıyor. İddianamede, "Raporda hiçbir dayanağı olmayan, Türkiye'nin ambargo muafiyetini dahi görmezden gelen düşmanca değerlendirmeler yapılarak, uluslararası kamuoyunda Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve Hükümetini zor durumda bırakmak ve baskı altına almak kastıyla hareket etmiştir" deniliyor.