Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Meclis'te partisinin grup toplantısında konuştu. Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
MÜFLİS TÜCCAR GİBİ: Güya belge açıklayacakmış, geçmişte defalarca iddia ettiği yalan yanlışı, ısıtıp ısıtıp yeniden gündeme getiriyor. Biliyorsunuz, müflis tüccar eski defterleri karıştırırmış. Meselenin dünürlere kadar götürülmesi saçmalığın dik alası. Bu çağrılarımın beyhude uğraş olduğunun farkındayım ama müfterilere meydanı bırakmamak gerektiğini de biliyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu
MÜPTEZELLİĞE VURUYOR: Türkiye olarak, bu hassas dönemde biz ne kadar kucaklayıcı olmaya, ne kadar olumlum siyaset izlemeye çalışıyorsak ana muhalefet partisinin başındaki zat da o derece işi müptezelliğe vuruyor. Çünkü genel başkanlık görevine geldiğinden beri yaptığı iş hep çamur at tutmasa da iz bırakır. Hep iftira. Hadi şahsım ve ailem ile ilgili meseleleri bir kenara bıraktım, bu zatın ülkemize saldıran herkesle aynı safta yer alması gerçekten düşündürücü. Biz PKK'nın üzerine gideriz o ise "İyi çocuklar", "Piknik yapan vatandaşlar", "Arkadaşlar" diyerek teröristlere sahip çıkar onlarla beraber yola devam eder. Biz FETÖ'nün üzerine gideriz, işi Ankara'dan İstanbul'a yürümeye götürecek kadar başımıza FETÖperest kesilir. Ülkemizin birliğinin, beraberliğinin iradesi olan Rabia işaretini terör örgütü simgesi sanacak kadar, gözüne perde inmiş, yüreği nasırlanmış, beyni sulanmış bir zat var. AB ile anlaşmazlık yaşarız, bu zatı karşı tarafın ağzıyla konuşuyor buluruz. Amerika'yla, Rusya'yla, İran'la, Irak'la, Suriye'yle, dünyadaki 196 ülkenin herhangi biriyle sorun yaşarız, karşı tarafın borazanlığını yaparken görürüz.
"Ana muhalefet partisinin başındaki zat işi müptezelliğe vuruyor"
TEK POLİTİKALARI VAR: Öyle ki son günlerde yıl dönümleri meselesiyle cumhuriyetimizi, cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü sıkça andığımız için CHP'den her an cumhuriyet ve Atatürk karşıtı açıklamalar yapılmasını bekler hale geldi. Bunların kendilerine mahsus duruşu yok. Tek bir politikaları var, o da AK Parti'nin tam tersini yapmak. CHP bu zat eliyle hızla maalesef ana muhalefet partisi olmak çıkıp ana hıyanet partisi olma konumuna sürüklenmekte.
BAYKAL İLE SEVİYE VARDI: Eski genel başkanı ile tartışırdık, kızardık, atışırdık, polemiklerimizin bir seviyesi vardı. Bugün ortada bir seviye falan kalmadı, yok sayıp cevap vermesek terbiyesizliklerini siyaset sanıyorlar, muhatap alsak ağızlarının payını versek bu defa biz kendimizi onların seviyesine düşmüş hissediyoruz. Ne yapacağımızı şaştık. Milletimizi hakem tayin ettik. 2019 seçimlerinde milletimizin önüne çıkacağız. Biz yaptıklarımızı, yapacaklarımızı, projelerimizi açıklayacağız. Ana muhalefette çıkacak heybesinden ne kadar iftira, yalan, ne kadar zehir varsa onları ortaya dökecek.
ADIMI KULLANAN DOLANDIRICIDIR
"Bürokrasi başta olmak üzere pek çok yerde, işinin altından kalkamayan, tembellik yapan, sorumluğunun yükünü taşıyamayan biri varsa, hemen şu ifadelerle işin içinden sıyrılmaya çalışıyor: "Beyefendi böyle istiyor", "Cumhurbaşkanımız böyle istiyor", "Külliye böyle istiyor." Bu yöntemin basit bir bürokratik işlemden, ömrümde hiç görmediğim insanların taltifi ya da tasfiyesine kadar kullanıldığı anlaşılıyor. Daha önce sosyal medyada benim adıma ahkam kesenlerle ilgili rahatsızlığımı belirtmiştim. Eğer ben birine bir şey söyleyeceksem, bir tavır koyacaksam, irade beyan edeceksem kimseyi aracı kılmam. Bu tavır bürokratik oligarşinin yeni şifresi haline dönüştü. Sorun çözme makamında oturduğu halde sürekli şikâyet eden, suçu başkalarına atan, bizi bahane ederek kendini temize çıkarmaya çalışan herkes benim gözümde başarısızdır. Şahsım üzerimden yeni bürokratik oligarşi inşa etmeye çalışmaları asla kabul edilebilir bir durum değil. Hiçbir bakanlıkta, kurumda şahsımın adı kullanılarak kurallar dışında iş yapılmasına rıza gösteremem. Ben bizzat aramıyorsam babamın oğlu olsa kapıdan geri koysun. Bunu yapanlar hepsi sahtekârdır, dolandırıcıdır. İsmimi unvanımı kendi yanlışına kendi basiretsizliğine alet etmeye çalışan kimseyi affedemem."
"Beni rahatsız eden bir hususu paylaşmak istiyorum..."
'BÖLÜCÜLÜK YAPANLAR LAWRENCE OLUR'
Milletimizi ister köken, ister mezhep, ister meşrep farklılıklarını bahane ederek bölmeye kalkan her kim olursa olsun o bu ülkenin düşmanıdır. PKK, PYD/YPG gibi terör örgütlerine karşı verdiğimiz mücadeleyi Kürt kardeşlerimize karşı verdiğimiz bir mücadele gibi lanse eden olsa olsa bu ülkenin Lawrence'ı olur. Kiralık katiller ordusu haline dönüşmüş olan bölücü terör örgütünü, Kürt kardeşlerimizle ilişkili hale getirmek onlara yapılacak en büyük hakarettir. Bu örgütlerin en çok saldırdığı en çok kan döktüğü kişiler yine Kürt kardeşlerimiz. Son günlerde Alevi kardeşlerimize yönelik provokasyonları yapanlar olsa olsa Lawrence olur. Asıl tehlike "Alisiz Alevilik" gibi sapkınlıklarla Alevi kardeşlerimizi özlerinden, kopartarak dinsizleştirmeye ve başka dine yöneltmeye çalışan adımlardır.
Dünyada İslam karşıtı rüzgârlar için kullanılan örgütlerin Müslüman kisvesi altında piyasaya sürülüyor olması kimseyi aldatmamalı. FETÖ'nün, DEAŞ'ın, El-Kaide'nin, Boko-Haram'ın İslam'la ilgisini kurmak dinimize yapılacak en büyük bühtandır.