Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü" kapsamında İstanbul Küçükçekmece'deki Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi'nde düzenlenen programa katıldı. Erdoğan'ın burada yaptığı konuşmadan satırbaşları şöyle:
SEÇİM YENİLGİSİ: Ana muhalefetin başındaki zâtın skandal ifadeleri: "Erkek işsizse, eve yeteri kadar para gelmiyorsa, akşam tencere kaynamıyorsa, erkek hıncını karısından alır." Böyle çarpık bir zihniyet, yoz bir bakış açısı olabilir mi? Kadına şiddeti meşru gören bir anlayış. Bu mantığa göre, ana muhalefetin başındaki zâtın her seçim yenilgisinden sonra evde neler yaptığını düşünmek bile istemiyorum.
CHP'DEKİ KADIN ZİHNİYETİ: Çanakkale'de belediye meclis toplantısında, AK Partili meclis üyemiz konuşma hakkını kullanıyor. Belediye başkanı bayan üyeyi susturmak için sürekli ona şiddet uyguluyor. CHP'nin kadın mensupları belediye başkanını yuhalamaları gerekirken alkışlıyor. İşte bu da CHP'deki kadın zihniyetinin nerede olduğunu gösteriyor. Terör örgütlerinden vandallara kadar ülkemizin ve milletimizin aleyhine kim varsa hepsinin müdafii bu Kemal'dir.
MÜFTERİ VE YÜZSÜZ: Bu zat aynı zamanda müfteridir, yüzsüzdür. Eskiden beri şahsım ve ailem hakkında kesinlikle aslı astarı olmayan yalanlar üretir. Her seferinde yalanını yüzüne vurduğumuz halde, sanki hiçbir şey olmamış gibi pişkince çirkefliğe devam eder. Geçtiğimiz günlerde Meclis kürsüsünden iftiraları sıraladı. Çocuklarım, kardeşim, eniştem, dünürüm, eski özel müdürüm, yurt dışına milyonlarca dolar para göndermiş. Daha önce de 3 milyar dolarım olduğunu iddia etmişti. Müddei iddiasını ispatla mükelleftir. Bir şeyi iddia ediyorsan, onu ispatla senin ortaya koyman gerekir.
İSPAT ETSİN BIRAKIRIM: Artık ismini bile anmaya tenezzül etmediğim bu zâta soruyorum. Öne sürdüğün iddiaların belgesi var mı? Varsa çıkar milletin önüne hemen ben gereğini yapayım. Yoksa çık milletin önüne iftira ettiğini söyle, özür dile. Azıcık onuru, şerefi, haysiyeti olan, yüreğinde kızarma hissi olan biri, bu sözler karşısında ifade ettiğim iki yoldan birini seçer. Tayyip Erdoğan'ın yurtdışında 1 kuruş parası varsa, herhangi bir bankada, bunu ispat ettiği anda Cumhurbaşkanlığı makamında bir dakika durmayacağımın garantisini veriyorum. Bunu ispat edemeyen Kemal acaba o makamında duracak mı? O da bana taahhüdünü versin. Hodri meydan.
MİLYONER OLACAĞIZ: Dünyada arsız bir insana laf anlatmak kadar zor bir iş olmadığını bu zât sayesinde öğrendik. Bunların seviyesine inmeyeceğiz, hakkımızı hukuk yoluyla aramaya devam edeceğiz. Manevi tazminat davasını, 1.5 milyon lira talep ediyoruz açtık. Şu ana kadar bu zâtın iddia ettiği gibi, milyoner olamadık belki ama bu zattan aldığımız tazminatlar sayesinde heralde olacağız. Cevap vermedikçe sanıyorlar ki, korkuttuk, iftiralar iz tutuyor, sanıyorlar ki doğru yoldayız. Cevaplarını vermedikçe bu tür iftiraları çıtayı sürekli yükselterek devam ettireceklerini biliyoruz. Bu zâtı kadınlara havale ediyorum. Bu tür asalaklara hak ettikleri cevabı vereceğiz.
"Ana muhalefetin başındaki zat çıkmış konuşuyor. Öğretmenlerle ilgili bir şeyler anlatıyor. Sen ne anlatıyorsun. Ortaöğretimde nerdeydik, nereye geldik. Okuma yazma oranlarının yüzde 100'lere doğru yürümesi, kadınların okuma yazmasının artması bizim iktidarımız döneminde oldu. Eşimin Şanlıurfa'da başlattığı "Haydi Kızlar Okula" kampanyası bu dönemde oldu. Bizim ordumuzun bayanlar ayağı da çok sağlamdır. Bizim Nene Hatunlarımız var. Yükseköğretim öğrencileri arasındaki kız öğrencilerimizin oranının yüzde 13.5'ten yüzde 44.5'e çıkmış olması da sevindiricidir. Ama bunları duyamaz. İstihdamdaki kadın oranının yüzde 23 seviyesinden bu yılın temmuz ayı itibariyle yüzde 34'e çıkması bana göre gerçek bir devrimdir. Hedefimiz bu oranı 2023'te en az yüzde 41'e ulaştırmak. Esasen 2005'ten bugüne kadar istihdam sayımızı 9 milyon 200 bin artırmış olmamıza rağmen işsizliğin halen çift haneli rakamlarda geziyor olmasının sebebi kadınlarımızın iş gücüne katılımdaki artıştır." "2012'de çıkardığımız Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, tarihi bir dönüm noktası. Bakanlığımız şiddete uğramış 20 bin kadının davasına müdahil. Yılbaşından itibaren uygulanmaya başlayacak yeni bir eylem planı hazırlandı. Erken yaşta ve zorla evlilik, artık geride bırakmamız gereken bir başka önemli sorundur. Ülkemizde günümüz şartlarında erken sayılabilecek 14, 15, 16 yaşlarındaki evlilik oranı yüzde 4'lere geriledi. Burada ortaöğretimdeki kız çocuklarımızın oranının 45'ten yüzde 85'e çıkmasının çok önemli katkısı bulunuyor."
