Başbakan Binali Yıldırım, 2019 sonuna kadar bütün okullarda tekli eğitime geçecekleri müjdesini verdi. Yıldırım, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla dün 81 ilden gelen öğretmenlerle Çankaya Köşkü'nde kahvaltıda bir araya geldi. Bütün öğretmenlerine ve öğretmen olan eşi Semiha Yıldırım'a teşekkür eden Yıldırım, şunları söyledi:
YENİLİKÇİ EĞİTİM SİSTEMİ: Genç nüfusumuz ülke olarak bizim en büyük zenginliğimizdir. Ancak bu potansiyeli harekete geçirebilmek için dinamik, yenilikçi, modern bir eğitim sistemine sahip olmamız gerekiyor.
3 MİLYAR DERS KİTABI: 2003'te 11 milyar lira olan eğitim bütçesi, 134 milyar 727 milyon liraya ulaştı. Yaklaşık 3 milyar ders kitabını 15 yıldır öğrencilere ücretsiz dağıtıyoruz.
500 ENGELLİ ÖĞRETMEN: Bugün 1 milyonun üzerinde öğretmenimiz var. Buraya nereden geldik? 500 binden. Geçen 15 yılda 584 bin 288 yeni öğretmen ataması yaptık. Ayrıca yine bu dönemde 4 bin 522 engelli kardeşimizin de öğretmen mesleğine atamasını yaptık. Bu rakam 2002 öncesi bin 668'di. Önümüzdeki sene içinde de 500 civarında engelli öğretmen ataması gerçekleştireceğiz.
SINIF BAŞINA DÜŞEN ÖĞRENCİ SAYISI 17: Öğrenci sayısını, öğretmen sayısına böldüğümüz zaman sınıf başına düşen öğrenci sayısı 17. Peki sıkıntı nerede? Dağılımda. Bazı yerlerde eksik var, dolayısıyla sınıflar kalabalık, bazı yerlerde de fazla var. Zaman içinde inşallah bu dengelemeyi de yapacağız. Genç öğretmen kadrosuna sahibiz. Öğretmen sayımızın yüzde 66'sı 40 yaş ve aşağısından oluşuyor.
2019'DA TEKLİ ÖĞRETİM: 2019 sonunda bütün okullarımızda tekli eğitime geçeceğiz. Hatta bazı illerimizde şimdiden geçmeler oldu. Tekli öğretime geçmek için 58 bin yeni dersliğe ihtiyacımız var. 15 yılda 300 bine yakın derslik yapmış bir iktidar olarak, önümüzdeki 2 yılda 58 bin dersliği haydi haydi yaparız. Öğretmenlik mesleğini hak ettiği seviyeye ve standartlara ulaştırıncaya kadar durmayacağız. Gereken her türlü adımı Cumhurbaşkanımız Sayın Tayyip Erdoğan'ın direktifleriyle atmaya devam edeceğiz.
KARAMSARLIK DEĞİL UMUT: Einstein ve Edison, her ikisi de okulda başarısız görülmüş öğrenciler. Öğretmenleri 'Bu çocuktan bir şey olmaz' kanaatine varmışken ikisi de bugün bilime yön veren önemli buluşları yapan isimlerdir. Bu nedenle ihtiyacımız olan şey, 'Senden bir şey olmaz' diyerek karamsarlık aşılayan değil, Urfalı Aysel öğretmen gibi, 'Sizler dünyayı daha güzel hale getireceksiniz' diyerek umut aşılayan öğretmenlerimizdir. Bizim müzik öğretmeni Nuri Dağdelen gibi öğrencileriyle hayatın ritmini yakalamayı başaran öğretmenlerimize ihtiyacımız var. Engelli öğrencisini 4 yıl boyunca sınıfta kucağında taşıyan Sivaslı Hakan öğretmen gibi fedakâr öğretmenlerimize ihtiyacımız var. Lösemi hastası çocuklara umut ışığı olan Nesibe öğretmenlere, öğrencilerine okumayı yazmayı sevdiren edebiyat öğretmenlerine ihtiyacımız var.
MİLLİ VE MANEVİ DEĞERLER
İstanbul Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde de öğretmenleri akşam yemeğinde ağırlayan Yıldırım, Türkiye'de terörü sona erdirmenin yolunun, milli ve manevi değerlere sahip nesiller yetişmesi olduğunu söyledi. Yıldırım, şunları kaydetti:
3 KIRMIZI ÇİZGİMİZ VAR: "Bizim hassas olduğumuz 3 tane kırmızı çizgimiz var. Birincisi bölgesel milliyetçiliğe karşı olmak, ikincisi mezhepsel, dini milliyetçiliğe karşı olmak ve üçüncüsü de etnik milliyetçiliğe karşı olmak."
YILDIRIM'I DUYGULANDIRAN ANLAR
Programda Başbakan Yıldırım,
şehit öğretmen Şenay
Aybüke Yalçın'ın annesi Zehra
ve babası Sadık Yalçın ile aynı
masada oturdu. Öğretmenleri temsilen
kürsüye gelen Şanlıurfa Başören İlkokulu sınıf
öğretmenlerinden Aysel Ösüz, "Öğretmenlik, vatana
hizmet, yetiştirilecek her evlat ise vatana kazandırılacak
cevherdir. Özenle yetiştireceksin yavruları,
bayrağı anlatacaksın onlara. Uğrunda şehit düşenleri
anlatacaksın. Çanakkale Savaşı'nda savaşa gidip
de dönmeyen 15'lileri, cephaneyi korumak uğruna
donarak şehit olan Şerife Bacı'yı anlatacaksın.
Bilsinler ki boş durmasınlar, çalışsınlar. Bu
mukaddes vatan toprakları için faydalı işler yapsınlar"
dedi. Başbakan'ın ve bazı öğretmenlerin duygulanarak
gözyaşlarını sildikleri görüldü.
ÇANKAYA'DA ÖZEL KONUKLAR
Programa
şehit kaymakam Muhammed Fatih Safitürk'ün öğretmen eşi Ayşegül Safitürk, şehit öğretmen Şenay Aybüke Yalçın'ın annesi Zehra ve babası Sadık Yalçın, şehit öğretmen Dilay Kerman'ın babası Salim ve annesi Havva Bakır Turan ile şehit öğretmen Lütfi Ölmez'in eşi Nilgün Ölmez, 15 Temmuz şehidi Fevzi Başaran'ın eşi Özge Başaran, şehit Emin Güner'in eşi İlknur Güner, şehit Bülent Aydın'ın eşi Şehnaz Aydın, şehit Lütfi Gülşen'in babası Metehan Gülşen, şehit Rüstem Resul Perçin'in oğlu Necmi Perçin, şehit Yasin Naci Ağaroğlu'nun oğlu Osman Ağaroğlu, şehit Ferhat Koç'un eşi Gizem Koç, şehit Dursun Acar'ın eşi Özgül ve kızı Elifnaz Acar, şehit öğretmen Yusuf Elitaş'ın eşi Serpil Elitaş katıldı. Yine katılanlar arasında 15 Temmuz gazisi öğretmenler Osman Karaca, Abdülaziz Güven, Abdullah Cansız, Muhammet Fatih Zengin, Mehmet Halim Aslan, Recep Küçükşahin, Fikri Erol, Hacer Konuş ile İlyas Diri de katıldı