Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu 25. Dönem muvazzaf subay adayları mezuniyet törenine katıldı. Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar ve Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli'nin de katıldığı törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerinden satırbaşları şöyle:
ORTAK DEĞERİMİZDİR: Tarih kitaplarını incelediğimizde Türk milleti için asker millet tanımı yapıldığını görürüz. Nasıl her milletin kabiliyetli olduğu bir alan varsa bizim öne çıktığımız alan da askerlik, savaş, yürekle ve bilekle yapılan mücadeledir. Milletimiz peygamber ocağı olarak nitelediği bu şanlı yuvaların şu veya bu kesim değil bizatihi kendisine ait olduğunu çok iyi biliyor. Dünyada İslam dünyasında hiçbir ülkenin askerine Mehmetçik denmez. Ama dikkat edin bizim askerimize peygamberimizin ismiyle müsemma "küçük Muhammed" anlamında "Mehmetçik" adı verilmiştir. Tıpkı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün tüm milletimizin ortak değeri olması gibi ordumuz da hepimizindir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kesinlikle izin vermeyeceğiz
SANCAK NAMUSUMUZ: Önümüzdeki yıl Harp Okullarımıza yapılan müracaat sayısının artacağına inanıyorum. Çünkü bu ordu darbecilerin, cuntacıların, vesayetçilerin ordusu değildir. Bu ordu FETÖ'cülerin ordusu hiç değil. Bu ordu şu veya bu yabancı kurumun değil. Bu ordu sadece ve sadece Türkiye'nin, Türk milletinin ordusu. Bu ordunun şerefli subayları Türkiye'nin, Türk milletinin subaylarıdır. Bu ordunun kahraman askerleri Türkiye'nin Türk milletinin askerleridir. Bu sancak tıpkı bayrağımız gibi tıpkı ezanlarımız gibi gerektiğinde canımız pahasına korumamız gereken namusumuzdur.
ŞAHSIMIN GÖREVİ: Ordumuzun üniformasını giyen herkes ülkemize ve milletimize hizmet etme onurunu taşıyan birer ölmez Türk'tür. Vatanımızın korunmasını emanet ettiğimiz ordumuza kimsenin musallat olmasına, kem söz etmesine, tacize varan sataşmalarda bulunmasına izin vermeyiz. Bu ordunun anayasada teyit edilmiş başkomutanı olarak her bir subayımızın, askerimizin şerefini, onurunu, haysiyetini korumak şahsımın en başta gelen görevidir. TSK'ya yapılmış her saldırı şahsıma yapılmış demektir. Ordumuzun içine sızmış darbeci hainlerle mücadeleyi sürdürüyoruz. Kimsenin bunu fırsat bilip ordumuzu, subaylarımızı, askerimizi yıpratmasına müsaade etmeyiz.
BİR GÜN YAŞATMAZLAR: Ülke ve millet olarak öyle bir dönemden geçiyoruz ki ordumuza her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Bugün Türkiye operasyonel kabiliyeti ve tecrübe bakımından herhalde dünyanın en güçlü birkaç ordusundan birine sahip. Günün 24 saati yılın 365 günü kesintisiz operasyon yürütebilecek güçlü bir ordumuz olmasaydı bizi bu coğrafyada bir gün yaşatmazlardı. Suriye krizi sırasında bir kez daha gördük ki başımız belaya girdiğinde, elini uzatacak ne bir uluslararası kurum ne de kendi kardeşlerimiz dışında bir toplum yok. Dost ve kardeş toplumların maalesef askeri olarak bize katkı sağlayacak güçte olmadığını gayet iyi biliyoruz. Hani iyi gün dostu derler ya üyesi bulunduğumuz uluslararası kurumların böyle olduğunu gördük, yaşadık ve yaşıyoruz. Onun için kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz.
'DARBECİLER TASFİYE EDİLDİ'
"Ülkemizin 1834'lere kadar uzanan tarihiyle en köklü kurumları arasında yer alan Kara Harp Okulumuz maalesef 15 Temmuz darbe girişiminin önemli merkezleri arasındaydı. Milletimizle birlikte darbe girişimini engelledikten sonra bu şerefli kurumu kirleten darbecilerin tamamı tasfiye edildi. Ülkemizi ele geçirmek isteyenlerin işe Harp Okulları'ndan başladığını görüyoruz, bu okullarda son 10 yılda görev yapmış tabur komutanı düzeyindeki yöneticilerin neredeyse tamamının darbecilerle birlikte olduğunun ortaya çıkması çok önemli. Bunun için eski sistemi tümüyle tasfiye ettik. Ardından tüm askeri eğitim kurumlarımızı Milli Savunma Üniversitesi adıyla tek çatı altında birleştirdik. Kara Harp Okulumuzu da asli görevi olan subay yetiştirme odaklı yeniden yapılandırarak eğitim öğretim faaliyetlerine başladık. Müslüman aynı delikten iki defa ısırılmaz. Biz de aynı tecrübeleri tekrar yaşama yanlışına düşemeyiz. Hiçbir ideolojinin, kesimin, marjinal zihniyetin okullarımızı ele geçirmesine imkan vermeyecek, tamamen milli bir yapıyı buralara hakim kıldığımıza inanıyorum. Türkiye'nin artık kaybedecek ne zamanı ne da insanı var. Bunun için üniversite mezunları arasından alınan öğrencilerimize harp okullarında 4 yılda verilen askeri eğitimin daha fazlası 1 yılda verilerek vazifeye hazır hale getirilmişlerdir. Müfredatta askeri derslerin oranı yüzde 18'den yüzde 60'a çıkartılmış diğerlerdi yüzde 40 düzeyine çekilmiştir. Ayrıca eğitim öğretim süresi 1 yıl attırılarak güçlü yabancı dil altyapısı oluşturulmuştur. Böylece Harp Okullarımızda aslında yıllar önce yapılması gereken reformları da kısa sürede hayata geçirmiş olduk."
'VERMEDİĞİNİZ SİLAHLARI KENDİMİZ ÜRETİYORUZ'
"Türk Silahlı Kuvvetlerimizi her bakımdan geliştirmek, güçlendirmek mecburiyetindeyiz. Savunma sanayiimiz 15 sene öncesiyle mukayese edilemeyecek güce ulaştı. Bizi kapılarında bekletenler, talep ettiğimiz silahları vermeyenler artık şunu görüyorlar; 'Türkiye o vermediğimiz silahları kendisi yapıyor.' Türkiye'nin dünü zordu bugünü meşakkatli yarını daha sıkıntılı olabilir. Tüm bunların üstesinden gelebilmek için kendimize güvenmemiz, tarihimize, kültürümüze, değerlerimize vakıf olmamız gerekiyor. Çocuklarımız Dede Korkut hikayelerindeki kahramanlar dururken niye başka ülkenin kahramanlarıyla yatıp kalksın? Kendi tarihimizin masalları dururken niye başka bir kültürün örnekleriyle çocuklarımızı büyütelim? Kendi arı, duru Türkçemiz dururken niye başka dillerin kavramlarıyla, kalıplarıyla konuşalım."