Başbakan Binali Yıldırım, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence görüşmesinin 'çok verimli' geçtiğini söyledi. Yıldırım ile Pence'in Beyaz Saray Roosevelt Salonu'nda gerçekleşen görüşmesi 1 saat 10 dakika sürdü. Görüşmenin ardından Yıldırım, Washington'dan New York'a geçti. Özel uçak 'CAN'da gazetecilerin sorularını cevaplandıran Yıldırım şunları söyledi:
VERİMLİ GÖRÜŞME: ('Yüzünüz gülüyor' denilmesi üzerine) Doğrusunu isterseniz çok verimli geçti. Samimi ve dürüstçe birbirimizle sorunlarımızı konuştuk. İkili, bölgesel konuları ele aldık. İki ülke arasındaki son zamanlardaki ilişkilerin Türkiye'ye ve ABD ye bir faydasının olmadığını söyledik. Mutlaka daha fazla sorumluluk alarak ilişkileri zedeleyen konuları aradan çıkarmalıyız.
BAKIŞ AÇISI OLUMLU: Sürekli karşılıklı diyalogun devam etmesini sorunlara anlık müdahale konusunda anlaştık. İlişkileri çok iyi noktaya getirelim derken vizeler kapandı. Bundan sonra normal seviyesine dönmesini bekliyoruz dedik. Genel atmosfer içerisinde samimiyetle güven çerçevesinde, bir iradenin oluştuğunu gördük. Ben, başkan yardımcısının Türkiye'ye karşı olumlu bir bakış açısı olduğu izlenimini edindim.
ZARRAB DAVASI: Delillerin elde ediliş şeklinin hukuki olmadığını, bunları hazırlayanların Türkiye'de yargılandığını, bu şekilde bir yargılamanın sonuçlarının hukukun temel kurallarına aykırı olacağı bahsettik.
SOMUT ADIM ATILSIN: FETÖ konusunda da somut adım atılmasını istedik. Belgeleri, bilgileri verdik. Bizim kanaatimiz bu darbenin arkasında FETÖ var. İadesi için gereken işlemin başlatılmasını istiyoruz. 'Faaliyetlerinin kısıtlanmasını istiyoruz' dedik. Buna karşılık rahip davası, konsolosluk çalışanının yargılanması gündeme getirildi. 'Bu davaların seyriyle ilgili tedirginiz' dedi. Süreçlerin hızlandırılmasını istedi. 'Hukuk devleti ilkeleri sizde de bizde de geçerli' dedik. Büyük fotoğrafa odaklanmamız lazım. Hukuki süreçlerin ilişkilerimizi tamiri imkansız hale getirmemesine özen göstermemiz lazım. İkimizin de hedefi ilişkilerin müspet bir noktaya taşımak.
"YPG KONUSUNDAKİ HASSASİYETİNİZİ BİLİYORUZ": YPG konusunu çok açık bir şeklide konuştuk. 'Bu konudaki hassasiyetinizi çok iyi biliyoruz' dediler. 'DEAŞ gitti artık ortaklığı bozun' dedik. 'Bunlar bize çok büyük rahatsızlık verdi. Silahlar PKK'ya geçiyor tespitini yaptık. Bu konuda bir şeyler yapmak lazım' dedik. 'Hassasiyetini anlıyoruz' dedi. 'Bu ortaklığımız biraz daha devam edecek. Silahların kontrolünü daha yakından takip edeceğiz. Sizin bu konudaki hassasiyetini en üst düzeyde takip edeceğiz' dedi.
REFERANDUM'DA SAĞDUYULU DAVRANDINIZ: 'Kuzey Irak'taki referandum konusunda çok güçlü bir irade koydunuz. Sağduyulu davrandınız teşekkür ederiz' dedi.
ASTANA'YI ANLATTIK: DEAŞ'la mücadelede birlikte hareket edeceğiz. 'Suriye'de daha etkin olun. Bizimle işbirliği içinde olun' dedik. Cenevre sürecini aktif hale getirin dedik. Astana inisiyatifinin Cenevre'nin alternatifi olmadığını söyledik. Ateşi düşürmek için bir formül olduğunu anlattık.
TÜRKİYE'YE DAVET ETTİM: Teksas'taki katliam nedeniyle taziyelerimizi ilettik. Terörün her türlüsünün insanlığın düşmanı olduğunu söyledik. İsrail'e ziyarete gelecekmiş biz de Türkiye'ye davet ettik. Kızı İstanbul'da bir sene okumuş. Annesi gelmiş ama İstanbul hatıralarını dinlemiş. Ankara'ya gelmiş İstanbul'a gelmemiş. Trump'ın selamını Cumhurbaşkanımıza iletti. Ben de Cumhurbaşkanımızın selamını Trump'a iletilmesini istedim.
YENİ BİR SAYFA AÇILMASI TEMENNİSİ İLETİLDİ
Başbakanlık'tan yapılan açıklamada ise şu ifadelere yer verildi: "FETÖ elebaşının tutuklanarak ülkemize iadesi, faaliyetlerinin sonlandırılması talebimiz yinelenmiştir. New York'da görülen ve ilişkilere zarar veren davalardaki sözde delillerin sahte olduğu, yasalara uygun olmayan yöntemlerle toplandığı hatırlatılmıştır. YPG terör örgütüne silah verilmesi konusunda duyduğumuz rahatsızlık ve desteğin sona erdirilmesi yönündeki beklentilerimiz hatırlatılmıştır. Taraflar, yapıcı diyalog temelinde yeni bir sayfa açması temennisinde bulunmuşlardır.