YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, üniversiteye giriş sistemine ilişkin yeni düzenlemeleri açıkladı.
Son dakika açıklamasına göre Yeni sınavın adı Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı olacak! YÖK Başkanı Prof. Dr. Saraç'ın açıklamarının satırbaşları ve madde madde Yükseköğretim Kurumları Sınavı...
"Öğleden sonraki ikinci oturumda ise adayların önceki yıllarda takip edilen usule uygun olarak lise müfredatına dahil yine bilgisi esas alınacaktır.
Yükseköğretim Kurumları Sınavı, dil sınavı hariç haziran ayının bir hafta sonu cumartesi günü yapılacak, iki oturumlu bir sınavla gerçekleştirilecektir. Yabancı dil sınavı ise aynı hafta sonu pazar günü tek oturumda gerçekleştirilecektir."
"18 puan türünde azaltmaya gidiyoruz. 4 puan türünde sınav yapılacak. Bir hafta sonunda yapılıp bitecek. Türkçe ve matematik merkezde olacak. Sınavın adı Yüksek Öğretim Kurumları sınavı olacak. Sınavda 80 soru olacak."
YÖK Başkanı Prof. Dr. Saraç: "Temel Yeterlilik Testi, önlisans ve lisans programlarının tercih edilebilmesi için yükseköğretime giriş baraj puanını belirleyecektir.
Bu sene geçen seneki önlisans ve lisans programlarının tercih edilebilmesi için gerekli baraj puanlarında bir değişikliğe gidilmeyecektir. Adayların bir önlisans programını tercih edebilmeleri için Temel Yeterlilik Testi puanının en az 150 olması gerekmektedir.
Bunun altında puan alan adayların herhangi bir yükseköğretim programını tercih etme hakkı bulunmayacaktır. Temel yeterlilik puanları 180 ve üzeri olan adaylar ise lisans programlarını tercih etmeye hak kazanacaktır."
Aksayan tarafları giderecek, öğrenciler üzerindeki stresi azalatacak, daha yalın bir sistem için gerekli düzenlemenin Türkiye'ye kazandırılmasının kaçınılmaz olduğu gerçektir. Lise eğitimi, yükseköğretim de dahil, eğitimin bel kemiğidir. Yeni düzenleme ile sınavı bir hafta sonunda başlatıp bitirmeyi planladık.
Şu an var olan 18 puan türü yeterlilikleri sağlamak açısından önemli işlev görse de süreyi zorlaştırmaktadır. Bazı puan türleri arasında akademik farklılık az olarak ortaya çıkmaktadır. 18 puan türünde azaltmaya gidiyoruz fakat her bir puan türünde Türkçe ve Matematik ağırlıkta olacaktır.
Eğitim ve öğretimdeki her bir değişiklik anne ve babalarının canlarına, yani çocuklarına dokunmak demektir. Öğrencilerimiz çalışma yöntemlerimizi değiştirmesinler. Yeni düzenleme ile sınavı, öğrencilerimiz, aileleri, rehberleri ve bizler için daha yalın hale getirmeyi planlıyoruz.
SINAVIN ADI DEĞİŞTİ!
2018-2019'da sınavın yeni adı Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı'dır. İlk oturumda temel yeterlilik esas alınacaktır.
SINAV TARİHİ VE SORU SAYISI
Sınavlar Haziran ayında bir hafta sonunda 2 oturumda yapılacak, soru sayısı 80 olacaktır. Türkçe ve Matematik sabah oturumunda yapılacak. Temel yeterlilik testi puanını en az 150 olması gereklidir. Temel yeterlilik puanı 180 ve üzerinde olan ise lisans bölümlerine yerleşebilecektir. 200 ve üzeri olan puanlar, adaylar istedikleri taktirde bir sonraki yıl da geçerli olacak. Tüm adayların birinci oturuma girmesi zorunlu. İlk oturumda sayısal-sözel beceri ölçülecek.
İkinci oturumda 4 test yer alacak sorular müfredata dayalı olacaktır. Oturumların süresi geçmiş yıllardaki uygulamalar ve adaylarımızın sınav stresi yaşamamaları hususu göz önüne alınarak belirlenecektir. Belli programlar için getirilen başarı sıralaması şartına aynen devam edilecektir. Özel yetenekle öğrenci alan programlarda geçen sene olduğu gibi baraj puanı aynı tutulmuştur. Sınav puan türleri 18'den 5'e indirilmiştir. Sınavlar tek hafta sonunda 6 oturumdan 3 oturuma indirilmiştir.
9.15 UYGULAMASINDA DEĞİŞİKLİK OLACAK
"Sınavın sahibi olan YÖK olarak ÖSYM Başkanımızla bu hususu masaya yatırdık. Geçen seneki sıkıntılı durumların örnekleri bu sene yaşanmayacak. Bir takım güvenlik endişeleri var ama bu güvenlik endişesi ile sınav konforu arasında da bir denge tutturmamız lazım. Güvenlik ve sınav konforu arasında bir denge oluşturulacağı hususunu ben ÖSYM Başkanımızdan duydum. Sınavın başlama saati ayrı bir husus, gelişen olumsuzlukları doğuran gelişmeler başka bir husus. İkinci hususta bir değişiklik olacak diye düşünüyorum. ÖSYM'deki hesaplamalardaki birtakım hataların olması biraz da bu sistemin karmaşık yapısıyla da ilişkili diye düşünüyoruz. Onun için daha sade, daha anlaşılır hatta bizim için de daha kolay anlatılabilir bir sisteme geçiyoruz. Testlerin ağırlıklarını baktığımızda bunu görüyoruz, oturumların yayılışına baktığımızda bunu görüyoruz. Dolayısıyla daha sade, daha yalın, anlaşılabilir bir sisteme geçtiğimizi ifade edeyim. Bu daha çağdaş, yükseköğretimde ileri ülkelerde uygulanan bir sistemin bir kısmını buraya nakletmiş oluyoruz."