Lüks bir yelkenliden Türk subayın çıkmasının şaşkınlığını yaşayan liman polisi hemen alarma geçti, Dışişleri Bakanlığı ve Rum istihbaratına haber verdi.
'ASLINDA FETÖ'CÜ DEĞİLİM'
Polis, yat limanı ve tekneyi güvenlik kordonuna aldı. Medyanın görüntü almasına izin vermeyen ve kimliğini gizli tutan Rum istihbaratı, Türk subay ve eşini hemen sorguya çekti. Türk subay, "Deniz Kuvvetleri'nde subayım. Aslında ben FETÖ'cü değilim. Ancak 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yapılan soruşturmalarda adım FETÖ'cü subaylar listesine alınmış. 29 Eylül gecesi Türk polisi hakkımda tutuklama kararı çıkartarak evimde arama yaptı. Ben de Mersin'den eşimle birlikte kaçtım.
ÖZEL EV TEKLİF ETTİLER
Hürriyet'in haberine göre; Rum istihbaratı, Türk subay ve eşine özel bir evde kalmaları teklifinde bulundu. Ancak Türk subay, teklifi reddederek, yat limanındaki teknesinde geceledi. Türk subay dün de Rum istihbaratına ifade verdi. Rum medyası, "Yetkililer, Türk subayın işbirliğinden çok memnun" diye yazarken, Türk subay ve eşi, sivil polisler eşliğinde Larnaka sokaklarında bir süre dolaştı, ardından teknelerine döndü.
Kıbrıs Dışişleri Bakanlığı henüz Türk subay ve eşinin siyasi sığınma talebiyle ilgili karar almadı. Fileleftheros ve Alithia gazetelerine konuşan Rum diplomatik kaynaklar, 1974 öncesinde Türkiye ile Kıbrıs arasında suçluları iade anlaşması bulunduğunu, ancak Türkiye'nin günümüzde Kıbrıs'ı tanımaması nedeniyle resmi iade başvuruda bulunmasının beklenmediğine dikkat çekiyor. Bu nedenle Türkiye'de arananların Kıbrıs'ı tercih ettiğini belirtiyor.