Taha Dağlı Sabah.com.tr için yazdı;
HEPSİ ORTAK DİLLE TÜRKİYE'YE SALDIRIYOR, MÜDAHALE ÇAĞRISI YAPIYOR
Almanya, 24 Eylül'deki seçim öncesi Türkiye düşmanlığı açıklamalarda sınır tanımıyor. Son olarak Dışişleri Bakanları Sigmar Gabriel, "sorunumuz Türkiye ile değil Cumhurbaşkanı Erdoğan ile" diyerek çizgiyi iyice aştı. Alman bakan, Türkiye'yi AB üyeliği ile de tehdit etmeye kalktı. Taha Dağlı, Almanya'nın bu saldırgan tavırla neleri amaçladığını sabah.com.tr için değerlendirdi.
ALMAN BAKANLARIN SON SALDIRGAN AÇIKLAMALARI NELERDİ?
Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, "sorunumuz Erdoğan" diyor, Adalet Bakanı Heiko Maas, "Erdoğan Almanya için tehlike" diyor. Almanya Başbakanı Merkel ise "Türkiye Erdoğan'dan ibaret değil, yüzde 48 hayır diyen var, onların da bizden beklentileri var" diyor.
ALMANYA'DAN KİM NE BEKLİYOR OLABİLİR?
Almanya Başbakanı Merkel'in sözleri açık, Türkiye'de bir kitlenin kendilerinden beklenti içinde olduğunu söylüyor, peki kimdir onlar, bu sorunun yanıtı da Alman dergisine "Türkiye'de can ve mal güvenliği yok" diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu veriyor.
SEÇİM 24 EYLÜL'DE, ALMANLARIN BU TUTUMU SEÇİM SÜRECİ İÇİN Mİ?
Hollanda'daki 15 Mart seçiminde, liberal kimlikli Başbakan Rutte, seçimden 3 gün önce Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'yı, Rotterdam'daki başkonsolosluğumuzun önünde göz altına aldırıp, sınır dışı ettirdi, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun uçağına iniş izni vermedi, bunları protesto eden Türk vatandaşlarına da at ve köpeklerle saldırı talimatı verdi ve bu saldırganlığın sonucunda seçimde başarılı oldu. Almanlar da böyle bir yöntem izliyor ama bu saldırgan tutum sadece seçimle sınırlı gibi durmuyor.
SEÇİME TÜRK DÜŞMANLIĞIYLA MI GİRİYORLAR?
Bunu Hristiyan demokrat olsun, sosyal demokrat olsun, yeşiller olsun hepsi tek bir ağızdan yapıyor yani ortak hareket ederek müşterek dil kullanarak, Türkiye'ye saldırıyorlar.
SEÇİMLE BİRLİKTE HEDEFLERİ NE?
Aslında hedeflerinin kim olduğunu Almanya Dışişleri Bakanı ve Adalet Bakanı söylüyor, ikisi de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı söylüyorlar, biri "sorunumuz Erdoğan" diyor diğer bakan da "Erdoğan Almanya için tehlike" diyor.
NEDEN RAHATSIZLAR?
Eskiden karşılarında eski Türkiye vardı, her dedikleri oluyordu şimdi yeni Türkiye var, Cumhurbaşkanı Erdoğan da yeni Türkiye'nin mimarı ve lideri. Eskiden İncirlik'e istedikleri zaman istedikleri ajanları gönderiyorlardı şimdi giriş izni alamıyorlar, topraklarımıza gelen ajanları, casusları da yakalanıyor. Eskiden kolay mı bir Alman sözde milletvekilini casusluk yaparken yakalayıp, "bu adam ajandır" diyeceksin ve koluna kelepçeyi takacaksın, şimdi artık bunlar oluyor ve Almanya bunu hazmedemiyor.
NE YAPMAYA ÇALIŞIYORLAR?
Almanya'nın AB içerisinde bir gücü bir lider rolü vardı, Türkiye Almanların karizmasını çizdi. Şimdi kaybettikleri prestiji kazanma amacındalar, bu nedenle Türkiye'ye saldırıyorlar, bunu yaparken eski Türkiye'yi de geri getirmeye çalışıyorlar.
ALMANYA TÜRKİYE DÜŞMANLIĞI ÇAĞRILARIYLA KİME VE MESAJ VERİYOR?
Muhalefet partisinin genel başkanı Almanya'ya Türkiye'yi şikayet ediyor, "can ve mal güvenliği yok" diyor, Almanya Başbakanı da buna karşılık olarak, "Türkiye'dekilerin bizden beklentisi var" diyor. Almanya, kendi ülkesini şikayet edenlerin ihbarlarıyla Avrupa'ya ve hatta NATO'ya mesaj veriyor, bir şeylerin yapılması, Türkiye'ye müdahale edilmesi çağrısı yapıyor olabilir.
SEÇİMDEN SONRA DA DEVAM EDERLER Mİ?
Almanya'nın seçimi 24 Eylül'de, bu yıl içerisinde sanırım 3 eyalette de seçimleri vardı, yani seçim yılıydı Almanya'da. O nedenle 24 Eylül öncesinde de benzer Türkiye saldırganlığı vardı, seçim sonrası da devam edecektir, tamam Türkiye düşmanlığını kendi kamuoylarında seçim malzemesi olarak kullanıyorlar ama bu yeni bir olay değil geçen yıl da böyle yapıyorlardı ve asıl rahatsızlıkları Türkiye'nin eskisi gibi olmaması.
SALDIRILAR SADECE SÖYLEMLE Mİ SINIRLI?
Almanya'nın Türkiye düşmanlığı tabi ki sadece siyasilerin söylemleriyle sınırlı değil. PKK'ya açık destekleri var, FETÖ'ye açık destekleri var, AB üyeliği ile tehdit ediyorlar, nerede bir Türkiye düşmanı varsa hemen sahipleniyorlar ama unuttukları bir şey var o da Türkiye ile ticari ilişkileri ve Suriyeli mülteciler konusu, bunlardan daha ne kadar taviz verirler orası tartışılır.