Darbeciler tarafından hazırlanan atama listesine göre Hakan Evrim, darbeden sonra da Akıncı 4. Ana Jet Üssü Komutanlığı'na devam edecekti. Ayrıca mevcut sözüm ona askeri görevine ilaveten Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı olarak atanmıştı!
15 Temmuz'un Akıncılar'daki şifrelerini çözmeye Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanı havacı Tuğgeneral Hakan Evrim'le devam edelim. Çünkü Evrim, darbenin merkez üssünün komutanı, havacılık terimi ile darbenin 'karakutusu'.
Evrim, darbe ile ilgili kimi gerçekleri ifadesinde doğruluyor ancak "Ben hiçbir şekilde Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'a 'Sizi kanaat önderimiz Fetullah Gülen ile görüştürebilirim' diye bir teklifte bulunmadım" diyerek Akar'ı Gülen'le görüştürme önerisini yalanlıyor.
Tuğgeneral Hakan Evrim Akıncı Üssü komutanıydı.
Darbeciler tarafından hazırlanan atama listesine göre Hakan Evrim, darbeden sonra da Akıncı 4. Ana Jet Üssü Komutanlığı'na devam edecekti. Ayrıca mevcut sözüm ona askeri görevine ilaveten Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı olarak atanmıştı! İşte bu Evrim, 143. Filo koridoru güvenlik kamerasının 22.04.49 ile 22.05.04 zaman aralığındaki görüntüde Kemal Batmaz adlı sivil imama selam veriyordu. Hiçbir kişisel karizması olmayan bir imamın, sırf örgüt içindeki gücünden aldığı yetkiyle kendisine her söylediğini robot gibi yapıyordu Hakan Evrim.
CAN KORKUSUYLA YAPMIŞ
Evrim, ifadesinde Adil Öksüz'ün 15 Temmuz'da Akıncılar'da olduğunu kabul ediyor: "Adil Öksüz'ü önceden tanımam. 143. Filo'nun gazino bölgesinde ilk defa Adil Öksüz'ü gördüm. Çünkü resimlerini daha sonra basından takip ettim. Ben Adil Öksüz'ü gördüğümde yanındakilerle konuşuyordu. Fakat neler konuştuğunu bilmiyorum. Yalnız dediğim gibi içeride yoğun şekilde sivil giyimli şahıslar vardı ve alışılmış TSK harekât merkezi görünümü yoktu. Daha sonra parçaları oturttuğumda aslında o gece ülkemize karşı yapılmak istenen darbenin yönetim yerinin 143. Filo'nun gazino kısmı olduğunu anladım. Beni gazino bölgesine çağırıp silah ve mermi ihtiyaçları olduğunu bana beyan ettiler. Buna karşılık bunlar benden istendiğinde ben bir darbe kalkışması olduğunu bildiğim halde etrafımda silahlı komandolar olması nedeniyle bu isteklere direnemedim. Hem kendi can korkum, hem de o akşam üste bulunan yaklaşık 270 civarındaki askeri personelimin can güvenliği nedeniyle darbecilerin o akşam istediklerini yapmak zorunda kaldım."
Darbenin beyin takımındaki subaylardan olan Hakan Evrim, kendisinin ve personelinin canını tehlikeye atmamak için darbeye direnememiş! Öyle ya Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'a "İsterseniz sizi kanaat önderimiz Fetullah Gülen'le görüştürelim" derken de canından endişe ediyordu herhalde!
Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık da, ifadesinde bir yandan "Akar'a darbe bildirisi okutmaya çalışmadım" derken bir yandan da Hakan Evrim'i korumaya çalışmış. "Evrim, Akar'a 'Sizi kanaat önderimiz Gülen'le görüştürelim' demedi" diyor. Ancak bu yalan ifadeyle tıpkı kamuoyu gibi savcıyı da ikna edememiş ki, Akıncılar Davası'nda baş şüphelilerden biri olarak yargılanıyor.
Bu arada Harmancık'ın darbe günü Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Kurmay Başkanı olarak görev yaparken darbeden sonra Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanlığı'na terfi ettirilmesi planlanıyordu.
Akar'ın yaveri darbeci Levent Türkkan ise, ifadesinde Tümgeneral Mehmet Dişli'nin, darbe teşebbüsü başladığında Hulusi Akar'ın odasına kendisinin tek başına girerek darbeyi tebliğ edeceğini söylediğini belirtiyor. Diğer darbecilere göre daha dürüst konuşmuş!
Hakan Evrim ve FETÖ imamı Kemal Batmaz (arkada) 15 Temmuz gecesi Akıncı'da...
'İSİM LİSTEMİZ VAR, BU İŞİ YAPMAMIZ GEREKİYOR'
Pilotlarla devam edelim: Darbenin önemli F-16 pilotlarından biri, belki de birincisi Hasan Hüsnü Balıkçı idi. Darbeden bir ay öncesine kadar Akıncı Üssü'nde 143. Filo Komutanlığı yapan Balıkçı, 15 Temmuz'da Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığı'nda, eski zaman savaşlarında ordusuna at üstünde hitap eden bir komutan gibi pilotları 'havaya sokmak' için konuşma yapacak kadar önemli bir isimdi. İddianameye göre şöyle demişti o konuşmada:
"Bizim isim listemiz var, hepsi ellerinde. Hepimiz bu listedeyiz. Bazı generaller alınmaya başlandı, sonra tek tek sıra bize gelecek. Bu işi bugün yapmamız gerekiyor, onlardan önce davranmamız gerekiyor."
İfadesinde Akın Öztürk'ün damadı Kurmay Yarbay Hakan Karakuş'un, kayınpederinin Akıncı Üssü'nde söylediğini belirtiyor Balıkçı. Balıkçı, Öztürk'ün Akıncı Üssü'nde uçaklara talimat verdiğini duymadığını söylüyor, ki zaten bu Öztürk'ün işi değil. Bu talimatları, MEBS'in (Muhabere Elektronik Bilgisi Sistemleri) başında bulunan Ahmet Tosun veriyormuş. Tosun'un emirleri aldığı kişilerse Hakan Evrim ve Ahmet Özçetin. Bu ifade diğer şüpheli ve tanıkların verdiği ifadelerle örtüşüyor.
Balıkçı'nın şu itirafları da önemli: "Ben bu darbe girişiminin Fetullah Gülen'in kontrolünde, ona bağlı insanlar tarafından şu anda FETÖ olarak isimlendirilen yapı mensuplarınca gerçekleştirildiğini düşünüyorum. Çünkü TSK içerisinde emir-komuta zinciri dışında bu şekilde bir eylemi gerçekleştirebilecek başka bir grup yoktur."
Balıkçı'nın 16 Temmuz'da saat 02:35'te Aslan-5 kodunu kullanan 94-0105 kuyruk numaralı F-16 uçağı ile pilot Uğur Uzunoğlu ile birlikte TBMM'ye 1 adet GBU-10 bombası attığını not düşelim. Yani hain harekâta bizzat katılmış önemli bir pilot olarak darbeyi FETÖ'cülerin yaptığını itiraf ediyor.
Yücel Canbolat da "Bu darbe girişimini 2016 Ağustos'unda YAŞ'ta ihraç edileceğini düşünen TSK'da mevcut Fetullah Gülen'e bağlı subayların yaptığını düşünüyorum. Ben o subaylardan biri değilim. Herhangi bir yere bomba atmadım."
Canbolat, o gece uçuş yaptığı kesin olarak bilinen bir isim. Ve darbe teşebbüsünü bilmesine rağmen uçuş yaptığını da kabul ediyor. Ancak pek çok FETÖ subayının aksine örgütünü değil, kendisini kurtarmaya çalışması önemli. O yüzden itirafları savcılık tarafından ciddiye alındı.
ŞİFRELİ CD İLE GÜLEN VAAZI
Bir başka itiraf da pilot Kurmay Yüzbaşı Mustafa Mete Kaygusuz'dan. Diyor ki, "1996 yılından beri Fetullah Gülen cemaati ile irtibat halindeyim. Ancak şu anda çok pişmanım, Allah onların belasını versin, beni kullandılar."
Akıncı Üssü Davası'nın şüphelilerinden pilot teğmen Uluç Hüseyin Hançer, lise ve üniversite yıllarında cemaate bağlı kişilerle görüştüğünü anlatıyor, hatta cemaatin yönlendirmesiyle askeriyeye girdiğini de kabul ediyor. Hançer, 17-25 Aralık'tan sonra Gülen'in vaazlarını şifreli CD'lerden dinlediklerini de açıklıyor. Bu ifade, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde devletin örgüte savaş açması üzerine FETÖ'nün yeraltına çekildiğinin ikrarı niteliğinde. Hançer, darbe gecesi Hakan Karakuş'tan bir terör operasyonu kapsamında görev aldığını da kabul ediyor.
Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığı'nda görevli teğmen Yıldırım Kılıçarslan da ortaokuldan itibaren FETÖ ile bağlantısının bulunduğunu doğruluyor. Kılıçarslan, teğmen olduktan sonra örgüte yüzde 15 himmet vermeye başlamış. 15 Temmuz günü Hakan Karakuş'un terörle mücadele kapsamında bir operasyon yapılacak diyerek kendilerine görev verdiğini anlatıyor.
Son iki şüphelinin itiraflarında önemli bir çelişki var, o da şu: Yıllarca FETÖ ile yatıp kalkmış iki subayın 15 Temmuz'a, bir terör operasyonu kapsamında olduğuna inanarak dâhil olmaları hukukçuların diliyle hayatın olağan akışına aykırı. Belli ki her ikisi de 15 Temmuz'un TSK içindeki FETÖ'cü cunta tarafından icra edilecek bir darbe olduğunu biliyordu ve operasyona bunu bilerek katıldılar.
Teğmen pilot Selahattin Yorulmaz da FETÖ ile yıllardır ilişkisi bulunan bir başka isim. Askeri liseye de örgüt talimatı ile girmiş. Ayrıca FETÖ'cülerin üzerinden çıkan ve Gülen'den hatıra diye kendisine verilen 1 doları aldığını da kabul ediyor. 15 Temmuz'da Hakan Karakuş'un isteğiyle darbe harekâtının toplantısına katıldığını da…
Pilot teğmen Oğuz Kağan Ayran'la devam edelim. Ayran da FETÖ ile irtibatını kabul eden bir isim. Örgütün yönlendirmesiyle sınavlara girmiş ve Hava Harp Okulu'nu kazanmış! Kendisinden sorumlu ilk abinin adı Murat imiş. İkincisininki ise Burak… Ayran, "17-25 Aralık'tan sonra sohbet toplantıları AK Parti'yi karalama toplantılarına dönüştü" diyor ve 15 Temmuz gecesi Karakuş'la toplantı yaptığını kabul ediyor.
Pilot üsteğmen Adem Kırcı da ifadesinde FETÖ ile iltisakını kabul eden bir başka isim. Kırcı, İstanbul Esenler ile İzmir Karşıyaka ve Bornova'da FETÖ'ye ait evlere gidip sohbetlere katıldığını itiraf ediyor.
Pilot Celal Onat da lise yıllarından beri örgütle ilişki içinde. FETÖ evlerinde kalmış ve askeri liseye girmiş. 'Sümüklü'nün vaazlarını dinleyip zehirlenmiş. Karakuş'tan olay gecesi talimat aldığını ikrar ediyor.
Hakan Doğan da liseden itibaren örgütle irtibatlı bir isim. FETÖ'deki abilerinin yönlendirmesiyle F-16 pilotu olmuş. 15 Temmuz'da Karakuş'un düzenlediği toplantıya katılmış.
Sabahattin Tigu ise ifadesinde, şifreli CD'lerden Gülen vaazları dinlediğini söylüyor. O gece Karakuş'la toplantı yaptıklarını kabul ediyor. Tigu'nun ifadesine göre görev taksimatını, Meclis'i ve Özel Harekât Daire Başkanlığı'nı bombalayan pilotlardan Hüseyin Türk yapmış. İfadelerden öyle anlaşılıyor ki FETÖ, TSK'da sivil imamlar üzerinden bir paralel hiyerarşi oluşturduğu gibi TSK içinde de rütbeye göre değil örgüt içindeki konuma göre talimatlandırma yapmış. Böylelikle sözgelimi rütbesi yüzbaşı olan bir FETÖ'cü, bir binbaşıyı yönlendirebiliyor.
Akıncılar Üssü iddianamesine göre FETÖ ile irtibatını kabul eden ve 15 Temmuz'da darbe girişimine katıldığını doğrulayan diğer isimler şunlar: Ali Mert Tüfekçi, Halil İbrahim Güçlü (Örgüt talimatıyla kız arkadaşından ayrılmış ve yine talimatla F-16 pilotu olmuş), Mahmut Sil, Zübeyir Güler (Her FETÖ'cü gibi himmet veriyormuş. Ayrıca "Maaş promosyonları, haram denilerek elimizden alınıyordu" diyor.), Kübra Arpaguş (Kara Harp Okulu'na FETÖ yönlendirmesiyle girmiş.), Uğur Bozkurt, Murat Gümüş ve Osman Sivlim.
KÜLLİYE'Yİ NASIL BOMBALADIĞINI ANLATTI
En net ifadeleri veren pilotlardan biri Müslim Macit. Macit, 30 Eylül 2016 tarihli ifadesinde şunları söylüyor:
"Ahmet Özçetin, Genelkurmay üstünden 'Mach üstü' geçiş serbest, Polis Özel Harekât'ta hareketlilik olursa atış serbest' şeklinde bizzat benim yanımda Ahmet Tosun'a talimat verdi. Ahmet Tosun da bu talimatları telsizle uçaklara bildirdi. Ayrıca dâhili hattan Ahmet Özçetin, Tosun'a 'Meclis bahçesine atış serbest, Kızılay'dan alçak uçuş serbest' şeklinde talimatlar veriyordu. Biz de hedeflerin koordinatlarını belirliyorduk. 143'ün desk bölgesinde bulundum. Gazinoda siviller ve askeri şahıslar vardı. Hakan Evrim, Kubilay Selçuk ve tanımadığım sivil şahıslar… Ben televizyonda Adil Öksüz'ü gördüm. Televizyonda görmeden önce kendisini tanımıyordum. Adil Öksüz'e benzeyen birini orada gördüm.
İlerleyen saatlerde Tosun (Ahmet) Yüzbaşı çağırdı. Ve uçuşa gitmemi söyledi. Tosun ve Kaygusuz Yüzbaşı bana uçuşa gideceğimi söyleyip koordinat verdiler. Neresi olduğunu söylemediler. Normalde biz ikili kollar halinde uçarız. Ancak bana 'Tek başına uçacaksın' dediler. Yanlış hatırlamıyorsam uçağımda 6 tane MK-82 (bomba) yüklüydü. Sonra 'Hedeflerini veriyoruz' diye bana görerek
talimatlarda bulundular. Koordinatın yanındaki kavşak camiinin önü, koordinatın batısı diye tariflerde bulundu ben 'Batıda bir şey yok' deyince Karakuş diğerlerine atış serbest diye cevap verdi. Kavşağa bir tane MK-82 görerek ve dalarak atış yaptım. Sonra tekrar havalandım. Bu sefer de Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin oradaki cami yakınlarına dalarak ve görerek atış yaptım. Bu sırada kuleden Karakuş ile irtibat halindeydim. Onun talimatıyla atış yaptım. Caminin yanına da bir bomba attım. Daha sonra Erzurum'dan kalkan uçaklar beni önlemeye geldiler. Beni uyararak üssüme dönmem gerektiğini belirttiler. Ben de durumu Karakuş Yarbay'a bildirdim. Karakuş yarbay inmemi söyledi. Ben de bunun üzerine üsse geri döndüm."
'Uçaklar tacize devam etsin'
Hakan Evrim: Hakan uçak var mı havada? Ankara üzerinde devamlı uçak olacak.
Hakan Karakuş: Var komutanım.
Evrim: Tamam süratli geçsin.
Karakuş: Tamam komutanım.
Evrim: Tacize devam.
Kayıt 2
Hakan Evrim: Geldi mi harekât komutanı?
Üsteğmen Erez: Komutanım daha gelmedi.
Evrim: Helikopter Yurtta Sulh diye iniyorsa indirin, dosttur.
Erez: Anlaşıldı komutanım.
Kayıt 3
Hakan Evrim: Alo.
Yarbay Doğan: Efendim buyrun komutanım
Evrim: Şu an havadaki kollarla temas kursana. Diyarbakır'ın kolları havada mı?
Doğan: Diyarbakır kolları şu an son yaklaşmada komutanım. (Akıncı Üssü'ne iniş için son yaklaşmada olduklarını bildiriyor.)
Evrim: Kaç tanesi son yaklaşmada?
Doğan: Düzeltiyorum, onlar iniş için sıra bekliyorlarmış şu anda.
Evrim: Tamam. Hemen yakıt ikmallerini yapıyorlar, tamam. (Havada fazla kalan F-16'lara İncirlik 10. Tanker Üs Komutanlığı'ndan kalkan uçaklarca yakıt ikmali yapılmasını kast ediyor.)
'Kapalı devre örgüt'
Akıncı Üssü davasında bir kısım gazinin avukatlığını üstlenen Fatih Atalay, "FETÖ kapalı devre hiyerarşi bağına sahip bir örgüt. Örgütsel bağları işledikleri suçların vahametini anlamalarını engelliyor" dedi. Atalay, Sincan'da 1 Ağustos'tan beri görülen davaya ilişkin izlenimlerini paylaştı. 13 aydan beri darbeci sanıkların inkâra dayalı savunmalarının yanında darbeye iştirak etmeyen komutanları ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı suçlayarak, darbe suçunun içine çekmeye çalıştıklarını söyledi.
Avukat Fatih Atalay, asker sanıkların, kamera görüntülerine rağmen sivil imamları üstte gördüklerine dair ifade vermediklerini hatırlatarak, "FETÖ, askeri hiyerarşiden tamamen bağımsız kapalı devre hiyerarşi bağına sahip bir örgüt. Sanıkların örgütsel bağları, işledikleri suçların vahametini anlamalarını engelliyor" dedi. Fatih Atalay, yönetici vasfına sahip sanıkların ifade ve çapraz sorgusunun ardından yargılamanın daha da hızlanacağını belirtti. AA
Şifreli CD ile Gülen vaazı
Akıncı Üssü Davası'nda itirafçı pilotların anlattıkları da önemli. Bunlardan Kurmay Yüzbaşı Mustafa Mete Kaygusuz, "1996' dan beri Fetullah Gülen cemaati ile irtibat halindeyim. Çok pişmanım, beni kullandılar" diyor.
Pilot Teğmen Uluç Hüseyin Hançer ise, 17-25 Aralık'tan sonra Gülen'in vaazlarını şifreli CD'lerden dinlediklerini açıklıyor. Bu ifade, devletin örgüte savaş açması üzerine FETÖ'nün yeraltına çekildiğinin da kanıtı gibi. Hançer, darbe gecesi Hakan Karakuş'tan bir terör operasyonu kapsamında görev aldığını ileri sürüyor. Akıncı Üssü'nde görevli Teğmen Yıldırım Kılıçarslan da ortaokuldan itibaren FETÖ ile bağlantısının bulunduğunu doğruluyor ve 15 Temmuz'da Hakan Karakuş'un terör operasyonu var diye kendilerini çağırdığını öne sürüyor. Ancak yıllarca FETÖ ile yatıp kalkmış 2 subayın darbe girişimden habersiz olmaları hayatın olağan akışına aykırı' değerlendiriliyor. İfadeler, FETÖ'nün TSK'da rütbeye göre değil örgütteki konuma göre talimatlandırma yaptığını da ortaya koyuyor. Söz gelimi bir yüzbaşı FETÖ'cü, bir binbaşıyı yönlendirebiliyor.
YARIN: YEDEK PARALEL DEVLETİ SALMA PLANI