Geçen 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele saldırı düzenleyen Özel Kuvvetler ve Muharebe Arama Kurtarma (MAK) timlerinin de aralarında bulunduğu 43'ü tutuklu 47 sanığın yargılanması Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde iki günlük aradan sonra yeniden başladı.
Duruşmada, sanıkların esas hakkındaki savunmalarının alınmasına devam edildi. Mahkeme heyetinin kararı doğrultusunda savunma yapacakları tarihleri bildiren tutuklu askerler ise duruşmaya getirilmedi.
ÖZEL KALEM MÜDÜRLÜĞÜ GÖREVLİSİ SAVUNMA YAPTI
Yoklamayla başlayan duruşmada ilk olarak sanık askerlerden 16 Temmuz'da Akıncı Üssü'nde gözaltına alınıp tutuklanan Genelkurmay Başkanlığı Özel Kalem Müdürlüğü'nde 'kurmay albay' rütbesiyle görev yapan Osman Kılıç, esas hakkındaki savunmasını yaptı. HTS kayıtları ile ortaya çıkan yeni bilgi ve belgelerin kendisinin suçsuz olduğunu ortaya koyduğunu ileri süren Osman Kılıç, 13 aydır tutuklu yargılandığını, kendileri yüzünden ailelerinin hayatlarının karardığını, avukatların kendilerini savunmak istemediğini iddia etti. Osman Kılıç, gözaltında ve cezaevinde bulunduğu sürede kendisine işkence yapıldığını öne sürüp görevlilerden şikayetçi oldu. Osman Kılıç ayrıca, duruşma salonuna getirildikleri sırada temsili darağacı ve protestocuların önünden geçirilmesinden rahatsız olduğunu, böylelikle kendilerine işkence uygulandığını iddia ederek görevlilerden de şikayetçi oldu.
'PATATES HATTI KULLANMADIM'
FETÖ/PDY üyeliğini kabul etmeyen Osman Kılıç, "Hayatımın hiç döneminde söz konusu örgütle iltisaklı kurum kuruluşla ilgim olmadı. Aile fertlerimin de irtibatı olmadı. Yurtta Sulh Konseyi üyesi yapılan bir kişiye örgüt, bir dolar vermiyor. Örgütün okulu, yurt, dershane, kurum kuruluşlarıyla irtibatım bulunmamaktadır. Bank Asya'da hesabım yoktur. Ne kadar zorlarsanız zorlayın Osman Kılıç'tan bir FETÖ üyesi çıkartamazsınız. Yurtta Sulh Konseyi'nin varlığını, darbe teşebbüsünden sonra savcılıkta öğrendim. 1960 darbesine benzerlik fantazisiyle 38 kişilik bir liste oluşturulmuş, sıralama kriteri var mıdır bilmiyorum. Konsey üyelerinden tanıdıklarım var, hiç görmediklerim de var. Hayatımda hiç görmediğim insanlarla bir araya gelip ülkeyi yönetmeye talip oluyoruz. Konsey yok, delil yok, kanıt yok olmayan konseye üyeliğim yok" dedi. Mahrem imamlardan Ali Irmak'ın, kendisine 'açık hat ya da patates hat' olarak isimlendirilen telefon hattı verildiği iddialarının iddianamede yer aldığını söyleyen Osman Kılıç, "Örgüt tarafından bana telefon hattı tahsis edilmesi iddiası var. Örgütün verdiği patates hattı, kullanmışım. Delil yok. Bölge yok kanıt yok, fantaziye dayalı bir iddia. Ali Irmak'ı tanımadım, hayatımın hiçbir döneminde irtibatım olmadı. Bahsi geçen açık hat ya da patates hattı hiç kullanmadım" dedi.
KUMPAS DAVALARINDAKİ HUKUKSUZLUKLARI ÖRNEK GÖSTERDİ
Gözaltında bulunduğu sırada cep telefonunun kullanıldığını ileri süren Osman Kılıç, Ergenekon ve Balyoz gibi kumpas davalarını örnek gösterip, "Bu davalarda kanunsuzluklar yapıldı. Ergenekon, Balyoz sisteminde bunları gördük. Hukuk sistemimiz buna uygun" dedi. Osman Kılıç, gözaltına alındığı Akıncı üssüne ise tören için gittiğini anlatıp, "Burada Şükrü Seymen beni aradı. Genelkurmay Başkanı'nın durumunun nasıl olduğunu sordu. Semih Terzi'nin kendisini aradığını bazı görevler verdiğini, içeriğini söyleyemeyeceğini söyledi. 27 saniyelik kısa bir görüşmeydi. Ben de kendisine bütün uçuşların ve görevlerin iptal olduğunu söyledim. Saat 23.30 sıralarında bir havacı subay geldi. Sönmezateş ve Seymen'le irtibatlı olan var mı diye sordular. Görevlerin iptal olduğu bilgisini söylememi istediler. Ben de daha önce uçuşların iptal olduğu bilgisini Seymen'e söylediğini anlattım. Bununu üzerine havacı subay kızdı, telefonlarımızın toplanması talimatını verdi. Gece boyunca telefonum kullanılmış" dedi. Osman Kılıç, yargılanan sanıkların, Marmaris'e gönderilmesinin tiyatro ve kumpas olduğunu iddia etti.
MAHKEME BAŞKANINDAN SERT TEPKİ
Osman Kılıç, savunmasının sonunda mahkeme heyetine yönelik, "Bazı dedikodular var. Mahkeme heyetinizin müşteki avukatlarıyla yemek yediğine yönelik" dedi.
Bu sırada sanığın sözünü kesen mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, sert tepki verip, "Biz mi yemek yemişiz? Bu ispatlansın bugün istifa ederim. Bu iddiayı ortaya atanlar, özür dileyerek söylüyorum, şerefsizdir" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatlarından Halit Çokan ise söz alıp, "Yemin ederiz böyle bir yemek yenmedi" dedi.
Osman Kılıç'ın savunmasını tamamlamasından sonra tekrar konuşan Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, "Savunman sırasında bize yönelik bazı ithamların oldu, bunlarını hepsini de reddediyorum" sözleriyle tepkisini sürdürdü.