"Kontrollü darbe", "tiyatro", "1 milyon mağdur var" söylemleri, 15 Temmuz'daki FETÖ'nün hain darbe girişimini unutturarak OHAL'in ilan edildiği 20 Temmuz'u 'sivil darbe' olarak kamuoyunun hafızasına yerleştirme çabaları... Ve 15 Temmuz'daki darbe girişimine rağmen FETÖ elebaşısının dillendirdiği söylemleri kullanan, Yenikapı ruhunu bir kenara bırakarak darbe girişiminden bir kaç ay sonra FETÖ diliyle konuşmaya başlayan Anamuhalefet Partisi ve lideri... CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz konusundaki tavır değişikliğinin altında FETÖ ile kurulan, 2013'ten itibaren sıkça kamuoyunun gündemine gelen 'paslaşma'lar ve 'kesişme'ler yatıyor.
KASET SKANDALIYLA BAŞLADI: CHP, tarihindeki en büyük skandallardan birini 2010'da Genel Başkan Deniz Baykal'a kurulan kaset komplosuyla yaşadı. Baykal kaset skandalıyla koltuğundan olurken, ardında FETÖ'nün olduğu ortaya çıkan o skandal sonrası, koltuğa grup başkanvekili olan Kemal Kılıçdaroğlu oturttu.
DİKKAT ÇEKEN RAPOR: CHP'de bu değişim iki yıl önce ABD tarafından öngörüldü. İlk kez 2008'de John Hopkins Üniversitesi'ne bağlı Amerikan-İsveç merkezli Slikroad Enstitüsü'nce hazırlanan raporun Türkiye senaryoları bölümünde Baykal yerine Kılıçdaroğlu adı yer aldı.
İLK YAKIN TEMAS 17-25 ARALIK DARBE TEŞEBBÜSÜNDEN ÖNCE: Kılıçdaroğlu, 17-25 Aralık'tan önce Aralık 2013'te ABD'de FETÖ ile buluştu. Burada FETÖ'nün elebaşlarından Türk Amerikan İttifakı (TAA) Başkanı Faruk Taban ve yine FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen'e yakınlığıyla bilinen Emre Çelik'le buluştu. Bu görüşmede FETÖ elebaşlarının operasyonun detaylarını anlatmadan 'harekete geçersek tavrınız ne olur?' sorusunu sorduğu, CHP liderinin de 'siyaseten gereğini yapacakları'nı ifade ettiği iddia edildi.
ESKİ BÜYÜKELÇİ RİCCİARDONE'NİN CHP İLGİSİ: Kılıçdaroğlu'nun ABD ziyaretini yapıp yapmayacağının belirsizliğini koruduğu günlerde CHP lideriyle görüşerek kararının kesinleşmesinde etkili olan ABD Ankara Büyükelçisi Ricciardone, ziyaretin ardından da Kılıçdaroğlu ile sürpriz bir görüşme yaptı. Görüşmede, CHP ile Washington yönetimi arasında Kılıçdaroğlu'nun ABD'ye gitmesi ile başlayan iletişim sürecinin devamı konusunda uzlaşmaya varılırken Kılıçdaroğlu'nun 'arkadaşlarımız ABD'ye giderek teması sürdürecekler" mesajı verdiği kamuoyuna yansıdı.
'TAPE'Lİ ALGI OPERASYONU: Kılıçdaroğlu'nun ABD ziyaretinden kısa bir süre sonra 17-25 Aralık hükümete karşı darbe girişimi Türkiye'nin gündemine oturdu. Kılıçdaroğlu, TÜBİTAK yetkililerinin gözler önüne serdiği FETÖ montajı tapeleri grup toplantısında dinletti. O tapelerin FETÖ tarafından servis edildiği ise 15 Temmuz darbe girişimiyle ortaya çıktı.
FETÖ KUMPASLARINA DESTEK VERDİ: Kılıçdaroğlu ve parti yönetiminin gerek FETÖ savcılarınca MİT Müsteşarının ifadeye çağrılması gerek 17-25 Aralık hükümete karşı darbe teşebbüsünde izlediği politika gerekse de yine FETÖ kumpası olduğu ortaya çıkan MİT TIR'ları olayında izlediği tavır da yine FETÖ ile hem paslaşma hem de kesişmenin göstergesi oldu.
SEÇİMLERDE FETÖ DESTEĞİ: CHP ile FETÖ arasındaki ilişkiler 30 Mart 2014'teki yerel seçimlerde de kendini gösterdi.
'KONTROLLÜ DARBE' SÖYLEMİNİ DİLİNE DOLADI: FETÖ'nün 15 Temmuz'daki hain darbe girişimini kınayan, kamuoyu baskısına direnemeyerek Yenikapı mitingine katılan Kılıçdaroğlu, FETÖ unsurlarının temizlenmeye başlamasının ardından 'kontrollü darbe' söylemini kullanmaya başladı.
BASS'LA GÖRÜŞTÜ TAVRINI DEĞİŞTİRDİ
Kılıçdaroğlu'nun, darbe girişiminin hemen ardından darbeye karşı gösterdiği duruştaki kırılmada ABD Büyükelçisi John Bass'la yaptığı görüşmenin etkili olduğu iddiaları ortaya atıldı. Kılıçdaroğlu içeriği sır görüşmenin ardından FETÖ'yle mücadele konusundaki tavrını değiştirerek önce Yenikapı ruhunu bir kenara bıraktı ardından 'MİT TIR'ları davasından tutuklu Enis Berberoğlu, cezaevindeki HDP'liler ve FETÖ'cüler için sözde adalet yürüyüşü yaptı. Kılıçdaroğlu'nun son dönemlerde en dikkat çekici söylemlerinden birini ise "1 milyon mağdur olduğu" yönündeki ifadesi oluşturdu.